Yaşlılar, huzurevinde değil kendi evlerinde yaşamak istiyor

Ankara Üniversitesi, Ankara Kalkınma Ajansı ve Medikal Turizm Derneği tarafından Türkiye'nin yaşlı profili ve yaşlı bakımıyla ilgili kapsamlı bir çalışmaya imza atıldı. Çalışmanın sonunda yaşlıların ‘yaşlılıklarından dolayı'...

Google Haberlere Abone ol
Yaşlılar, huzurevinde değil kendi evlerinde yaşamak istiyor

Ankara Üniversitesi, Ankara Kalkınma Ajansı ve Medikal Turizm Derneği tarafından Türkiye'nin yaşlı profili ve yaşlı bakımıyla ilgili kapsamlı bir çalışmaya imza atıldı. Çalışmanın sonunda yaşlıların ‘yaşlılıklarından dolayı' mutsuz oldukları sonucunun ortaya çıktığını belirten proje yürütücüsü Uzm. Dr. Sinan İbiş, 557 kişi üzerinde araştırma yaptıklarını söyledi.

Huzurevlerinde yapılan araştırmada, yaşlıların “nerede yaşamak istiyorsunuz?” sorusuna, yüzde 50'sinin kendi evinde yaşamak istediğini cevap olarak verdiğini kaydeden İbiş, sadece yüzde 2'lik bir kesimin çocuklarının yanında yaşamaya sıcak baktığını aktardı. İbiş, “Yaşlılar kendi evlerinde yaşamak istiyor, huzurevlerinde değil. Evde yaşamak için de yaşanılabilir imkanların uygun hale getirilmesi gerekiyor.” dedi.

‘Ankara Yaşlanmasının Etkileri ile Yaşlı Bakımında Sürdürülebilir Politikalar ve Stratejiler Projesi' adıyla yürütülen çalışmanın sonucu, Ankara Üniversitesi Rektörlük 100. Yıl Konferans Salonu'nda düzenlenen törenle kamuoyuyla paylaşıldı. Çalışmayla Ankara'da yaşlı bakımının ihtiyaçları ve Ankara'nın yaşlı bakımında da başkent olması için birçok önemli husus tespit edildi. Yaşlıların, huzurevlerinde yaşamaktan mutlu olmadıklarını belirten Medikal Turizm Derneği Başkanı Sinan İbiş, “Yaşlılar, huzurevlerindeki yaşamdan çekiniyor. Orada mutsuz olacaklarını düşünüyorlar. Yaşlılar kendi evlerinde yaşamak istiyor. Huzurevlerinde yaşamak istemiyorlar. Evde yaşamak için de yaşanılabilir imkanların uygun hale getirilmesi gerekiyor. Ülkemizin, aslında bu anlamda büyük adım atması gerekiyor. İnşaat sektörünün yaşlılarımızın ihtiyaçlarını öngören akıllı evleri hayata geçirmesi gerekiyor. Yaşlıların beklenmeyen tüm durumlarını takip eden sistemlerin oluşturulması gerekiyor.” şeklinde konuştu.

"YAŞLILAR TOPLUMA AİT OLMAK İSTİYOR"

Türkiye'de 7 milyona yakın yaşlı insanın bulunduğunu belirten Medikal Turizm Derneği Başkanı Sinan İbiş, bu rakamın 2025 yılında 10 milyon, 2050 yılında ise 25 milyona çıkmasını beklediklerini söyledi. “Yani dünyanın en fazla yaşlı ülkeleri arasında Türkiye olacak.” diyen İbiş, önlem alınması gerektiğini, hem genç nüfusu artırmanın hem de yaşlı bakımının en iyi şekilde verilebilmesi için acilen çaba sarf edilmesi gerektiğini savundu. Yaşlıların, toplum içerisinde yaşamak istediklerini belirten İbiş, “Yaşlılarımız toplumun içinde yaşamak istiyorlar. Huzur evlerinde mecburen yaşamak istiyorlar ama mutsuzlar. Topluma da ait olmak istiyorlar. Yani sinemaya gitmek istiyorlar, alışveriş yapmak istiyorlar. Topumdan izole olmak istemiyorlar.” değerlendirmesini yaptı.

Ülkemizde yaşlıların yüzde 85'inin aileleriyle yaşamayı tercih ettiğini belirten Uzm. Dr. Sinan İbiş, yaşlı bakımı demek yaşlıların barınma, yeme ve içme, banyo ve zaman geçirme gibi ihtiyaçlarının karşılanmasından ibaret görülmemesi gerektiğini söyledi. Yaşlı bakımı konusunda nitelikli personel ve merkez ihtiyacının varlığına dikkat çeken İbiş, “İlköğretim seviyesinden itibaren yaşlanma konusunda farkındalığın geliştirilmesi, yaşlı bakımı konusunda meslek sahipliğinin teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılması konularında tüm eğitim kurumlarına büyük bir sorumluluk düşüyor.” diye konuştu.

"YÜZDE 85'İNİN ÇOCUĞU VAR AMA HUZUREVİNDE YAŞIYOR"

Araştırmaya göre, Ankara'da huzurevlerinde kalan yaşlıların yüzde 85'inin çocukları olmasına karşılık huzurevlerinde yaşadığı belirlendi. Huzurevlerinde kalanların yüzde 86'sının sosyal güvenceleri mevcut iken, yaklaşık yüzde 16'lık kısmının sosyal güvence dışında özel gelirlerinin bulunduğu tespit edildi. Huzurevlerinde kalanların yüzde 80'lik bir kısmını çocuk, eş, akraba ve yakınları tarafından ziyaret edildiği, bu ziyaretçiler içerisinde çocukları tarafından ziyaret edilenlerin oranı ise yüzde 30'un altında olduğu kaydedildi.

Çalışmaya katılan yaşlılarda yüzde 73'ünün yüksek tansiyon, diyabet, sedef hastalığı, nefes darlığı gibi birçok kronik hastalığı olduğu görüldü. Çalışmada, yaşlıların yüzde 46'sı ara sıra fiziksel aktivite yaptığını belirtirken, yüzde 33'lük kısım ise fiziksel aktivite yapmadığını belirtti. Yapılan fiziksel aktivite olarak yüzde 63'lük kısım ise yürüyüşü tercih ettiğini beyan etti. Çalışmaya katılan yaşlıların yüzde 93,38'i tecrübelerini genç nesillerle paylaşmak isterken, yüzde 47,43'lük bir yaşlı kesimi de gençleri kendi zamanlarındaki kadar ilgili bulduklarını söyledi.

CİHAN

Yorumlar