Yargıtay, Tevhid-Selam’ı 2 kez terör örgütü olarak onadı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’nun, basın açıklamasında 'sözde Selam-Tevhid adlı örgüt' olarak yer alan Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu’nun terör örgütü olduğu, Yargıtay tarafından iki kez onandı. Tevhid-Selam ve Kudüs...

Google Haberlere Abone ol
Yargıtay, Tevhid-Selam’ı 2 kez terör örgütü olarak onadı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’nun, basın açıklamasında 'sözde Selam-Tevhid adlı örgüt' olarak yer alan Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu’nun terör örgütü olduğu, Yargıtay tarafından iki kez onandı. Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu’nun terör örgütü olduğu ile ilgili ilk onamasını 2002 yılında yapan Yargıtay, ikinci kararını, Umut Operasyonu temyiz kararında 2014/3651 karar numarasıyla 2014’de verdi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 17 Ocak 2013'te; Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok'un öldürülmesi ve birçok terör eyleminin de yer aldığı 'Umut' operasyonuna ilişkin açılan ve Yargıtay’ın bozma kararından sonra tekrar görülen davada, 3 sanığı 'Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu' örgütünü kurmak ve yönetmek suçundan 12 yıl 6'şar ay, 5 sanığı ise aynı örgüte üyelikten 6 yıl 3'er ay hapse mahkûm etti. Bazı sanıkların ise cezaları iyi hal nedeni ile indirilmişti. Kararın temyiz edilmesinin ardından Yargıtay, sanıklara verilen cezaları Nisan 2014’te onadı. Yargıtay kararında, Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu’nun silahlı terör örgütü niteliği ilk kez 12 Kasım 2002’de Yargıtay tarafından kabul edildiği ve 8 Kasım 2006’da da bu kabulün sürdürüldüğü belirtildi. Yargıtay tarafından onanan davaya katılan 18 kişi arasında öldürülen ailelerinin yanı sıra İçişleri Bakanlığı da yer alıyor.

Temyiz dosyasında sanıklar Yusuf Karakuş, Abdulhamit Çelik, Fatih Aydın, Hasan Kılıç, Mehmet Şahin, Mehmet Ali Tekin ve Recep Aydın’ın üyesi oldukları dava konusu 'Tevhit-Selam/Kudüs Ordusu' adlı örgütün Emniyet Genel Müdürlüğü cevapları ve dosya kapsamında şu faaliyetlerde bulundukları belirlendi: “1985 yılında yayına başlayan İstiklal ve Şehadet Dergileri ve sonra da Tevhit Dergisi, Zamana Selam ve Selam Gazetesi ile Selam Kültür Dayanışma Vakfı çerçevesinde oluşturduğu, Türkiye’de mevcut anayasal düzeni yıkmak yerine İran İslam Devrimi’ni model alan bir devlet kurmayı amaçladığı, bir kısım üyelerinin İran’a giderek askeri bir kuruluş olarak bilinen Kudüs Ordusu ve İran gizli servisi Sawama mensuplarından askeri ve örgütsel eğitim yanında silah ve mühimmat yardımı aldıkları, İran’a ait istihbarat teşkilatı tarafından kullanıldıkları, bu teşkilat mensupları ile birlikte ülkemizdeki Halkın Mücahit örgütü mensupları, ABD, İsrail, Mısır, Irak ve İngiliz uyruklu şahıslar ile aydınlara yönelik silahlı eylemler gerçekleştirdikleri anlaşılmaktadır.”

Dosyada ayrıca, 'Tevhid-Selam ve Kudüs Ordusu'nun suçun işlenmesi doğrultusunda şu eylemleri gerçekleştirdiği tespit edildi:

İstanbul Harbiye’deki Suudi-Amerikan Bankası’na bomba konulması (1988)

Suudi Arabistan Büyükelçiliği’nde görevli Abdulgani Bedevi’nin tabanca ile öldürülmesi (1988)

İngiltere Büyükelçiliği’nde görevli Hüseyin Osman’a ait araca ve Türk İngiliz Kültür Derneği’ndeki oto garajı önüne bomba konulması (1989)

Suudi Arabistan Büyükelçiliği’nde görevli Abdurrahman El Silebi’ye ait araca bomba konulması (1989)

Suudi Arabistan Büyükelçiliği’nde görevli Abdurrezzak Keşmiri’ye ait araca bomba konulması (1990)

Türkiye Diyanet Vakfı kitap satış mağazasına bomba konulması (1990)

Muammer Aksoy’un tabanca ile öldürülmesi (1990)

Bahriye Üçok’un bombalı paket ile öldürülmesi (1990)

Irak Büyükelçiliği görevlisi Kayıs Ali Hüseyin’e ait araca bomba konulması (1991)

ABD vatandaşı Victor Marwick’in, aracına bomba konularak öldürülmesi ve Mısır Ankara Büyükelçiliği’nde görevli Abdullah Hüseyin Kurabi’ye ait araca bomba konulması (1991)

Hürriyet Gazetesi Ankara bürosu önüne bomba konulması (1991)

Hindistan Büyükelçiliği’nde görevli Yash Palkumar’a ait araca bomba konulması (1991)

İsrail Büyükelçiliği’nde görevli Ehud Sadan’a ait araca bomba konulması (1992)

Uğur Mumcu’nun, aracına bomba konularak öldürülmesi (1993)

Yugoslavya Konsolosluğu’nda görevli Zivarov Simiç’e ait araca bomba konulması (1994)

Yuda Yürüm’e ait araca bomba konulması (1995)

Çankaya’daki elektrik trafosuna bomba konulması (1995)

Ahmet Taner Kışlalı’nın, aracına bomba konularak öldürülmesi (1999)

CİHAN

Yorumlar