Yargıtay, babaannesinin evinden hırsızlık yapan torunu suçlu buldu
Manisa'da içeceğine ilaç katarak uyuttuğu babaannesinin para ve değerli eşyalarını çaldığı iddia edilen torun hakkında ‘üst soy’ ilişkisinden verilen beraat kararı Yargıtay tarafından bozuldu.
Manisa'da içeceğine ilaç katarak uyuttuğu babaannesinin para ve
değerli eşyalarını çaldığı iddia edilen torun hakkında ‘üst soy’
ilişkisinden verilen beraat kararı Yargıtay tarafından bozuldu.
2007’de Manisa'da meydana gelen olayda S.G. isimli kadın, ziyaret
için babaannesi M.G.'nin evine gitti. Bir süre sohbet eden S.G.,
iddiaya göre hazırladığı içeceği babaannesine ikram etti. Önce
olumsuz cevap veren babaanne ısrar üzerine torununu kırmayarak
içti. Babaannesi M.G.'yi yatağa yatıran S.G., evde bulunan bir
miktar para ve ziynet eşyasını alarak evden ayrıldı. Olayın
ardından M.G. ile eşi S.G. polise müracaat etti. İncelemede olayın
zanlısının torun S.G. olduğu ortaya çıktı. S.G. hakkında “Başkasını
bir malı teslimi veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur
kılmak suretiyle yağma” suçundan Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
dava açıldı. Dava sürecinde babaanne M.G., şikayetini geri çekti.
Mahkeme heyeti de, 'Şahsi cezasızlık sebebi veya cezada indirim
yapılmasını gerektiren şahsi sebep' olarak bilinen Türk Ceza
Kanunu'nun 167/1'inci maddesine göre sanık S.G.'in beraatına
hükmetti. Karar, Cumhuriyet Savcısı tarafından Yargıtay'a temyize
gönderildi.
Dosyayı elen alan Yargıtay 6. Ceza Dairesi, yerel mahkemece verilen
TCK'nın 167'inci maddesine göre, 'Üst soy' kavramına giren birinci
derece akrabalık ilişkileri çerçevesinde (üst soy) olayı hırsızlık
olarak görülmesi ve sanığa beraat kararı verilmesi kararını bozdu.
Olayın mevcut deliller nezaretinde 'yağma' olduğuna hükmeden
Yargıtay, sanığın cezalandırılmasını istedi. Yargıtay kararında, şu
ifadelere yer verildi: "Sanığın ziyaret bahanesiyle babaannesi olan
M.G.'in evine geldiği ve babaannesinin kendisini bilmeyecek ve
savunamayacak hale getirmek için hazırladığı içeceği ikram etmek
istemiştir. Babaannenin içmek istememesi üzerine sanık ısrar etmiş
ve babaanne içeceği içmiştir. Aldığı maddenin etkisiyle uyuyan
babaannesini yatağa yatıran sanık, evdeki para ve ziynet eşyalarını
alarak evden ayrıldı. Eylemin yağma suçunu oluşturduğu
gözetilmeden, kanıtların takdirine ve suç vasfında yanılgıya
düşülerek yazılı şekilde 'hırsızlık' suçundan uygulama yapılması ve
sanık hakkında 5237 sayılı yasanın 167/1-b maddesi uyarınca ceza
verilmesine yer olmadığına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde
görülmüştü."
Yargıtay'ın kararının ardından dosya yeniden Manisa 1. Ağır ceza
Mahkemesi'nde gönderildi. Babaannesini soyduğu öne sürülen S.G.
yerel mahkemede 'yağmacılık' suçlamasıyla yeniden yargılanıyor.
YASA NE DİYOR?
TCK'nın 'Şahsi cezasızlık sebebi veya cezada indirim yapılmasını
gerektiren şahsi sebepleri' düzenleyen 167'inci maddede şu ifadeler
yer alıyor: "(1) Yağma ve nitelikli yağma hariç, bu bölümde yer
alan suçların; a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden
birinin, b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın
hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlatlığın, c) Aynı
konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin zararına olarak
işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz. (2)
Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden
birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı
konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya
ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi
halinde; ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza,
yarısı oranında indirilir."
CİHAN
Yorumlar