"Yargılamalar yeniden yapılacak olursa neticesi belirsiz bir süreç başlayacak"

Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı avukat Mehmet Kasap, Özel Yetkili Mahkemelerin (ÖYM) yaptığı yargılamalar yeniden yapılacak olursa, 40 bin davanın delillerinin yeniden gözden geçirileceğini, ifadelerin tekrar alınacağını, bilirkişi raporları yeniden hazır.

Google Haberlere Abone ol
"Yargılamalar yeniden yapılacak olursa neticesi belirsiz bir süreç başlayacak"

Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı avukat Mehmet Kasap, Özel Yetkili Mahkemelerin (ÖYM) yaptığı yargılamalar yeniden yapılacak olursa, 40 bin davanın delillerinin yeniden gözden geçirileceğini, ifadelerin tekrar alınacağını, bilirkişi raporları yeniden hazırlanacağını ve yıllarca sürecek neticesi belirsiz bir süreç başlayacağını söyledi. Kasap ayrıca, "Kapsam genişlediği takdirde, Abdullah Öcalan da dâhil olmak üzere başta uyuşturucu, çete ve silahlı terör örgütleri olmak üzere ÖYM’lerde yargılanan tüm sanıklar için yeniden yargılamanın yolu açılmış olacak." dedi.

Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı avukat Mehmet Kasap, son günlerde kamuoyunda tartışılmaya başlanan Özel Yetkili Mahkemelerlerce (ÖYM) yapılmış yargılamaların adil olmadığı gerekçesiyle, devam eden ya da kesinleşmiş yargılamaların yeniden görülmesi fikri üzerine açıklama yaptı. Kasap, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun ortaya attığı “Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılmıştır, dolayısıyla bu mahkemelerin kapatıldığı tarih olan 5 Temmuz 2012’den sonra yaptıkları yargılamalar geçersiz sayılmalı ve yargılamalar yeniden yapılmalıdır” düşüncesi ile hareket edilmesinin, birçok hukuki sorun doğuracağı gibi, yargı sistemini de içinden çıkılmaz bir hale sokacağını belirtti. ÖYM’lerin baktığı davaların Ergenekon ve Balyoz davalarından ibaret olmadığını belirten Kasap, “2005 yılında kurulan Özel Yetkili Mahkemeler tarafından 2012 yılına kadar 40 binden fazla dava görülmüştür. Şayet ÖYM’lerin yaptığı yargılamaların hukuka uygun olmadığı kabul edilir ve bu yargılamalar yeniden yapılacak olursa, 40 bin davanın delilleri yeniden gözden geçirilecek, ifadeler tekrar alınacak, bilirkişi raporları yeniden hazırlanacak ve yıllarca sürecek neticesi belirsiz bir süreç başlayacaktır.” diye konuştu.

"KAPSAM GENİŞLEDİĞİ TAKDİRDE ABDULLAH ÖCALAN DAHİL ÖYM'LERDE YARGILANAN TÜM SANIKLAR İÇİN YENİDEN YARGILAMA YOLU AÇILACAK"

Yine Feyzioğlu’nun dile getirdiği, sadece ÖYM’ler kapatıldıktan sonra, geçici madde ile bu mahkemelerin gördüğü davalar bu kapsama sokulacak olursa, Anayasa Mahkemesi’nin muhtemelen bu yasa hükmünü “eşitlik ilkesine aykırı bularak” iptal edeceğini ve kapsamın doğrudan genişleyeceğini vurgulayan Kasap, “Zira 2011’den önce yapılan yargılamalar da bu mahkemeler tarafından aynı usullerle yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin daha önce verdiği kararlar, örneğin “Rahşan Affı” olarak bilinen aftan sonra bu affın kapsamını genişletmiş ve toplumun vicdanını yaralayan bir hal almıştır. Kapsam genişlediği takdirde, Abdullah Öcalan da dâhil olmak üzere başta uyuşturucu, çete ve silahlı terör örgütleri olmak üzere ÖYM’lerde yargılanan tüm sanıklar için yeniden yargılamanın yolu açılmış olacaktır. Kaldı ki söz konusu davalarda sanıklar ya da hükümlüler adil yargılanmadıkları iddiasındalarsa, hukuk yolları henüz tüketilmemiştir. Anayasa Mahkemesi’ne ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne adil yargılama haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle şikâyette bulunabilmelerinin yolu açıktır. Söz konusu mahkemeler şikâyetleri haklı gördüğü takdirde CMK’nın 311/f maddesine göre yeniden yargılanmaları yasa gereğidir. Söz konusu mahkemelerin yargılamalarına güvenmeyenler evrensel hukuk ilkelerine göre karar verdiklerine inandıkları bu mahkemelerden karar alabilirler” ifadelerini kullandı.

Hükümetin bu teklife 17 Aralık’ta başlayan ve dört bakanın adının karıştığı “Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu”ndan sonra olumlu bakmaya başlamış olmasının kamuoyunda ciddi bir tepkiye neden olduğunun altını çizen Kasap açıklamalarına şöyle devam etti: “Söz konusu davaların sanıkları uzun zamandır adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini dillendirmekte fakat hükümet bu konuda gelen eleştirileri duymazdan gelmekteydi. Bugünlerde harekete geçilmesi, yolsuzluk operasyonunun üstünün örtülmek istendiği izlenimi uyandırmaktadır. Hükümet eğer bu konuda kararlı ise, yapılacak olan bu mahkemeler tarafından yargılanmış ve hüküm giymiş sanıklar için genel bir af çıkarmak olmalıdır. Hükümet, böyle bir kararın hesabını, siyasi olarak, “yıllardır darbecilerle mücadele ettik, köklerini kazıdık” dediği yüce milletimize verecektir. Ayrıca, Ergenekon ve Balyoz Davaları görüldüğü günlerde, bu davaları Cumhuriyet tarihinin en önemli davaları olarak görenlerin, bugünlerde “kahraman ordumuza kumpas kuruldu” iddiasında bulunmaları ise izaha muhtaç ve vicdanları kanatan ifadelerdir.”



CİHAN

Yorumlar