‘Yardıma muhtaç insanlar siyasi malzeme olarak kullanılıyor’

Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Prof.

Google Haberlere Abone ol
‘Yardıma muhtaç insanlar siyasi malzeme olarak kullanılıyor’

Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Kafkasyalı, muhtaç olan insanlara yapılan yardımların siyasi malzeme olarak kullanıldığını söyledi.

Prof. Dr. Ali Kafkasyalı, yardımlaşmanın Türkler arasında çok önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. Ali Kafkasyalı, İslâmiyet’in bir yardımlaşma dini olduğunu belirterek, Toplum hayatında birlikte yaşamanın, yardımlaşmanın ve paylaşmanın önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti.

Kafkasyalı, “Bir atasözümüzde 'bir elin nesi var, iki elin sesi var' bir diğer atasözümüzde ise 'ağaç kapının demir kapıya, demir kapının ağaç kapıya ihtiyacı vardır.' Bu sözler gösteriyor ki halkımızın düşünce olarak dayanışma fikrinin ve olgusunu ön plana çıkarması böylece birlik ruhunun geleceğe taşınması ön görülmüştür. Ancak günümüzde yardımlaşma çığırından çıkarılarak siyasi malzeme haline getirildi. Böylelikle Yardıma muhtaç insanlardan faydalanarak onları rencide edip, gururlarıyla oynuyorlar. Madem bir yardım yapılıyor; doğru dürüst yapılsın, yardıma muhtaç insanları rencide etmesinler.” dedi.

YARDIM YAPILIRKEN GİZLİLİĞE RİAYAT EDİLMİYOR

Eskiden yardıma muhtaç olan insanlara kimsenin haberi dahi olmadan yardımın ulaştırıldığını vurgulayan Prof. Kafkasyalı günümüzdeki yardımların şov niteliği taşıdığını kaydetti. Kafkasyalı şunları dile getirdi: “Yardıma muhtaç olan insanlara yardım yapıldığı zaman hayırseverler bir bakıyorsun arkasına takmış medyayı, dünyaya duyuruyor. Bunun neresi yardım oluyor. Yardımlaşırken ve sadaka verilirken insanların gizliliğe riayet etmeleri Peygamberimizin(sav) bizlere tavsiyesidir. Büyük insanlar, bu konuda gizlilik için bazen sadakayı gözü görmeyen fakirlere verip, yardım edenin kim olduğunun bilinmesini bile önlemeye çalışırlardı. Zaten sadaka taşlarının gayesi de fakirin hatırının rencide edilmemesi içindir. Osmanlı döneminde yaygın olarak görülen bu sadaka taşları yardım etmek isteyenler yardımlarını o taşlara bırakırlardı; ihtiyaç sahipleri de, arzu ederlerse, gece, kimsenin görmediği zamanlarda o taşlardan alabilirlerdi. Ama şimdi öyle değil yardıma muhtaç olan insanların gururu ile oynuyorlar. Eğer birine yapıyor isen iyiliği gizli tut. Herkesin gözü önünde yaparsan, yardım yaptığın kişiyi incitebilirsin. Onun da bir onuru vardır, bil. Dinimiz olan İslâm da zekât ve sadakaların verilmesinde bu gizliliğe uymayı emretmiştir. As olan kişinin kendini gösterip övdürmesi değil, kendini göstermeden yardım yapıp yoksulu sevindirmesidir.”

YARDIMLAR SOSYAL MEDYADAKİ GRUPLARDAN ÖTEYE GİDEMİYOR

Yardımların rencide edilmeden yapılması gerektiğine dikkat çeken Kafkasyalı şöyle konuştu: “Onlardan bir şey beklemeden, kullaştırmadan yardım ulaştırmamız bizim hem insanlık hem yurttaşlık hem de yerel yönetim sorumluluğumuzdur. Günümüzde ise reklamı bol, yardımı yok herkes sadece hava atıyor hale geldi yazık ki. Yardımın, yardımlaşmanın anlamı sanal sosyal ortamlarda kurulan grupları beğenmeden öteye gidemiyor hale geldi. Eğer, sağ eliyle verdiği sadakayı, sol eli görmeyecek kadar gizleyen kimseye melekler bile hayran kalır” mealindeki hadis kulağımıza küpe olmalıdır."
CİHAN

Yorumlar