Yalçınbayır’ın kumpas planı yorumu: Dehşet verici

AK Parti Kurucu Genel Sekreteri ve eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 30 ile gönderilen ‘gizli’ ibareli belgeyle deşifre olan ‘Hizmete Kumpas Planı’nı değerlendirdi. Planın dehşet...

Google Haberlere Abone ol
Yalçınbayır’ın kumpas planı yorumu: Dehşet verici

AK Parti Kurucu Genel Sekreteri ve eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 30 ile gönderilen ‘gizli’ ibareli belgeyle deşifre olan ‘Hizmete Kumpas Planı’nı değerlendirdi. Planın dehşet verici olduğunu belirten Yalçınbayır, “Kumpas kuranlar kumpasa gelirler. Bu işin gerçek sahibinin de bir hesabı, bir kitabı vardır. Herkes bunu bilsin, eylem ve işlemlerini hukuka uygun olmasına dikkat etsin. Kendi heves ve istekleri, kendi iktidar arzuları, iktidarlarını devam ettirme niyetleri hukuka uygun olmadıkça, demokratik olmadıkça yer bulmaz.” dedi. Yalçınbayır, töhmet altında kalanların, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunarak haklarını arayabileceklerini söyledi.

Kamuoyuna yansıyan ‘Hizmete Kumpas Planı’nı değerlendiren 44 yıllık hukukçu Ertuğrul Yalçınbayır, gelişmelerin evveliyatında, 17 ve 25 Aralık’taki Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun yattığını söyledi. Cihan’a konuşan Yalçınbayır, 20 Haziran’da TBMM’ye, ‘Hizmete Kumpas Planı’nı soran eski AK Parti Genel Sekreteri, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in soru önergesinin 15 gün önce cevaplandırılması gerektiğini dile getirdi. Yalçınbayır, şunları kaydetti:

“Bunlar birden ortaya çıkan işler değil, evveliyatına bakıldığında, bu işin miladı nedir? Diye düşündüğümde 17 ve 25 Aralık aklıma geliyor. Ondan sonraki süreçte hem çıkarılan kanunlar, hem yapılan bütün işler bunlara yönelikti. Bunların kapatılmasına yönelikti. Bu konuda kim ısrarla bir takipte bulunduysa bunlarla ilgili bir takım düzenlemeler yapıldı. Bu arada, AK Parti, eski genel sekreteri benden sonraki genel sekreter İdris Naim Şahin’in bir soru önergesini hatırlamamız lazım. ‘Hizmete kumpas planı deşifre edildi’ diye İçişleri Bakanı’na soru önergesi yöneltti. Bunun 15 gün içerisinde cevaplandırılması gerekiyor. Ben de cevabı merakla bekliyorum. Süre geçtiyse, diğer siyasi sorumluluk yolları söz konusudur ama Türkiye’de yasama meclisinin denetim görevini yapması fevkalade zor. Denetim görevinin yapılmadığını, 15 gün içerisinde cevap verilmemekle, diğer konulardaki ihmalleriyle görüyoruz. En zoru, hem araştırma hem soruşturma hem gensoru müesseseleri yeterince işlemiyor. Bu denetim görevi yeterince yapılmıyor. Doğru bilgiye ulaşmak lazım ki hüküm verelim."

DEHŞET VERİCİ

Dün ‘www.radikal.com.tr’nin, bugün de Zaman Gazetesi’nin gündeme getirdiği Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 30 ile gönderdiği talimatları da değerlendiren Yalçınbayır, şöyle devam etti: “Zaman Gazetesi’nde yer alan ‘Emniyet kanunsuz emri uyguluyor, acil operasyon yapın, masum insanları silahlı örgüt üyesi yapın’ emri şeklindeki haberler dehşet verici hususlardır. Bu kurumun birçok yönüyle insan haklarıyla ilgili, güvenliğiyle ilgili, insanın adil yargılanmasıyla ilgili, düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüğüyle ilgili kanunsuz bir emir verilmesiyle ilgili. Bunun boyutu nedir, ne değildir? Bunun söylenmiş olması bile son derece vahimdir. Siz ister Gülen cemaatine mensup olun, isterseniz olmayın. Bu, apaçık hukuka aykırılık içeren iddiaların ortaya çıkması lazım. Bizim bilgi edinmemiz, neler olup bittiğini bilmemiz hakkımız var. Bu hakkımızın tatmin edilmesi lazım. Sadece kurallarda bunların olması yetmiyor, sadece sözün verilmesi yetmiyor, bu uygulamanın yapılması lazım. Türkiye, bu uygulamaları itibariyle insan hakları itibariyle dünyada en geri ülkelerden birisidir. En geri ülkelerden birisi olmamız boşuna değildir."

"TÜRKİYE’NİN KALİTESİ DÜŞÜYOR, ŞÜPHEYLE GENEL TARAMA YAPMAK CADI AVINI SÜRDÜRMEK DOĞRU DEĞİL"

Adil yargılanma hakkında, düşünceyi açıklama, denetim, şeffaflık, hesap verilebilirlik konularında ‘biz neden sonlardayız?’ sorusunun cevaplandırılması gerektiğine dikkat çeken Yalçınbayır, “İdarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabidir. Siyasi denetime tabidir ama denetlenemeyen bir siyaset, denetlemeyen bir siyaset, denetlenemeyen eylem ve işler toplamı o ülkenin kalitesini ortaya koyar. Türkiye’nin kalitesi maalesef bu uygulamalarla birlikte fevkalade diptedir. Yani insanlar güvenlik içerisinde yaşama hakkına sahip, özgürlüklerini kullanma haklarına sahip ama böylesine acil operasyon yapın, peşin hükmüyle hareket edip aşağıya doğru bunların okullarında kimler var, bunların okullarında yetişenler nerelere gidiyor, ne gibi ilişkileri var’ gibi şüpheden hareketle genel bir tarama yapmak, cadı avını sürdürmek, bunu bir ilk olarak görmek hukuk devletiyle bağdaşır bir şey değildir. Bu iyi bir yönetim değildir. Bunun aşındaki kişinin de devletin başı olmaya aday olması da fevkalade tehlikelidir. Devletin başı, devletin Anayasa'ya uygunluğunu gözetir, insan haklarına uygunluğunu gözetir, işlerin demokrasiye uygunluğunu gözetir, hukukun üstünlüğüne uygunluğunu gösterir." diye konuştu.

"AK PARTİ ERDEMLİLER HAREKETİYDİ AMA ‘ERDEM’ BU DEĞİLDİR, BU HAREKETLERİN AYAK SESLERİ İYİ DEĞİL"

AK Parti’nin ‘erdemliler hareketi’ olarak kurulduğunu anlatan Ertuğrul Yalçınbayır, şunları söyledi: "Kendi keyfine ve hevesine göre bir hareket olursa, o erdemliler hareketi olmaz. AK Parti ‘erdemliler hareketi’ olarak çıkmıştı. Erdem, bu değildir. Bu hareketin gerçekten hukukun üstünlüğünü kapsayan, insan haklarını kuşatan demokratik bir hareket olması gerekir. Maalesef verilen sözler bu anlamda yerini bulmuyor, tutmuyor. Bu hareketlerin ayak sesleri iyi değil. Son derece tehlikeli, güvensiz, insanların birbirlerine ve kurumlara güvendiği bir ortamı oluşturmak gerekirken, güven duygusunun azaltılması sahiplenmeyi azaltıyor."

"AYM’NE BİREYSEL BAŞVURUDA BULUNULSUN"

Dünyada hukuksuz uygulamaların hep yaşandığına dikkat çeken eski Başbakan Yardımcısı Yalçınbayır, töhmet altında kalanların Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) müracaat etmeleri gerektiğini söyledi. Yalçınbayır, "Hatta Türkiye’de yaşanılan geçmişteki olaylara bakalım. Bunların hukuka uygun olmadığı görüldü. ABD’deki McCarthy düzenini hatırlayın. Bugün bütün dünya bunu kınıyor. Türkiye’de apaçık hukuka aykırı süreçleri hatırlayın. 12 Eylül’ü yapan 5 generalden üçü vefat etti, ikisi yakın zamanda mahkum oldu. Diğer zamanların uygulayıcıları hiçbir zaman için makbul olarak görülmedi. Bir takım davaları yürüten hakimler iyi anılmıyor. Bütün bunları gördüğümüzde gidişatın fevkalade kötü olduğunu düşünüyorum. Bunlar, daha büyük eylem ve işlemlerin ayak sesleri olmasın. Biran önce bunlardan dönülebilsin. Meclis, bu konudaki denetim görevini etkili bir şekilde yapsın. Hatta şartları oluştuysa, varsa ki incelemek lazım. Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulunulsun. Çünkü bize, ‘Bu iş yargılama işidir’ denilecek. Yargılama faaliyetlerine karşı Bilgi Edinme Kanunu uygulanmaz, Ombudsman’a gidilmez, TBMM’de denetim Anayasa’nın 138’inci maddesi kapsamında zor yapılabilir. Geriye, işin yargı tarafına hali gerekiyor. Bu noktada AYM’nin son zamanlardaki verdiği kararları dikkate alınırsa, Türkiye için bir güvencedir. İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları kapsamında verilen kararlar. Bu konuyla ilgili AYM dahi bireysel başvuru hakkı kullanılabilir. Bu kapsamda binlerce kişi var, o kişilerin böylesine bir töhmet altında uzun süre kalmaları hukuka uygun değil, insan haklarına uygun değil. O kişiler de haklarını arayabilirler." şeklinde konuştu.

"KUMPAS YAPANLAR KUMPASA GELİR"

Kumpas yapanların mutlaka kumpasa geleceğini belirten Yalçınbayır, şu değerlendirmeyi yaptı: "O kumpası kim yapar? O kumpası yapacak olanların başında şüphesiz ki Allah gelir. Kumpas kuranlar kumpasa gelirler. Bu işin gerçek sahibinin de bir hesabı, bir kitabı vardır. Herkes bunu bilsin, eylem ve işlemlerini hukuka uygun olmasını dikkat etsin. Kendi heves ve istekleri, kendi iktidar arzuları, iktidarlarını devam ettirme niyetleri hukuka uygun olmadıkça, demokratik olmadıkça yer bulmaz."

CİHAN

Yorumlar