Vangölü havzası Türkiye’deki kuş türünün yarısına ev sahipliği yapıyor
Bitlis ve Van illeri arasında bulunan ve Türkiye’nin 5’te 1’lik sulak alanına sahip olan Vangölü havzası Türkiye’de bulunan 465 kuş türünün 213’üne ev sahipliği yapıyor.
Bitlis ve Van illeri arasında bulunan ve Türkiye’nin 5’te 1’lik
sulak alanına sahip olan Vangölü havzası Türkiye’de bulunan 465 kuş
türünün 213’üne ev sahipliği yapıyor. Vangölü havzası ayrıca yine
Dünyada nesli tükenmek üzere olan “Dik kuyruk” ördeğinin de
kuluçkaya yattığı tek yer.
Bitlis Eren Üniversitesi olarak 2010
yılından bu yana Vangölü havzasında ekoloji ve ornitoloji alanında
çalışmalar yürüttüklerini belirten Bitlis Eren Üniversitesi Fen
Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim
Üyesi Yard. Doç. Dr. Hümeyra Nergiz, Vangölü havzasının su kuşları
açısından oldukça önemli olduğunu ve havzanın içerisinde
barındırdığı kuş türleriyle adeta kuş cennetini andırdığını
söyledi.
Türkiye’deki su kuşları için 2 göç yolunun
bulunduğunu ve Vangölü havzasının ise kuşların en önemlisi olan göç
yollarının bir tanesinin üzerinde bulunduğuna dikkat çeken Fen
Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim
Üyesi Yard. Doç. Dr. Hümeyra Nergiz, “Bu kuşlar Kuzeydoğu Güney göç
rotası ve Doğu Karadeniz üzerinden ülkemize giriyor. Vangölü’de bu
önemli iki göç noktası olan yollardan birinin üzerinde yer alıyor.
Ülkemize göç eden bu kuşlar Çoruh Nehri vadisinden Doğu Anadolu’ya
doğru yayılıyor. Doğu Anadolu üzerinde de bir kolu Van, Yüksekova
istikametinde yani Güneye devam ediyor. Diğer bir kolu ise
Kahramanmaraş ve Antakya istikametinden Güneye doğru devam ediyor.
Bu göç yolu üzerinde bulunması Vangölü havzası su kuşları açısından
zenginliğinin nedenlerinden bir tanesidir.” dedi.
Türkiye’de 465 kuş türünün bulunduğunu ve
bu kuş türlerinden 213’ünün Vangölü havzasında yaşadığına vurgu
yapan Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yard.
Doç. Dr. Nergiz, “Bu güne kadar yapılan çalışmalar neticesinde
ülkemizin kuş türü sayısının 465 olduğu ve bu sayıdan 213’ünün ise
Vangölü havzasında yaşandığı tespit edilmiştir. Bu zenginlin en
önemli nedenlerin başında sulak alan alanların fazla olması
geliyor. Çünkü Türkiye’deki sulak alanların yaklaşık 5’te 1’i
Vangölü havzası içerisinde bulunuyor. Vangölü havzası içerisinde
bilindiği üzere Türkiye’nin en büyük gölü olan Vangölü, Erçek Gölü,
suyu sodalı olan Arin Gölü, ve Nemrut Krater Gölü gibi çok önemli
göller yer alıyor.” diye konuştu.
“VANGÖLÜ DÜNYADA NESLİ TÜKENMEK ÜZERE KUŞ
TÜRÜNE DE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR”
Bitlis Eren Üniversitesi olarak Nemrut
Krater Gölü'nde ve Arin sodalı gölde önemli çalışmalar
yürüttüklerini ifade eden Yard. Doç. Dr. Nergiz şöyle konuştu:
“Arin gölü sodalı gölün kuşlar açısından önemli olmasının bir diğer
noktası ise nesli dünya çapında tehlike altında bulunan “Dik
Kuyruk” ördeğinin burada kuluçkaya yatmasıdır. Dik Kuyruk Ördeği
uluslar arası doğa koruma birliği IUCN önemli dünya çapında tehlike
altında türlerinden bir tanesidir.”
“VANGÖLÜ HAVZASI HABİTAT AÇISINDAN OLDUKÇA
ZENGİN BİR HAVZA”
Vangölü havzasının kuşlar için son derece
hayati önem arz eden habitat bakımında oldukça zengin bir bölge
olduğunu bununda kuşların ilgisini çektiğini dile getiren Hümeyra
Nergiz şunları ifade etti: “Vangölü havzası habitat zenginliği
açısından da oldukça zengin. Kuşlar doğadaki canlı grupları
arasında insanlarla en fazla iç içe olan canlı grubunu
oluşturuyorlar. Özellikle zararlı böcek ve Zararlı kemirgen
popülasyonlarını kontrol altında tutmaları nedeniyle ve bitkilerle
tohumlarla ve meyvelerle beslenen kuşlarında bitkilerin üremesi
dağılımında rol oynaması açısından önemliler. Ayrıca leşlerle
beslenen kuşların organik doğadaki organik madde çevriminde önemli
rolleri var. Kuşlar aynı zamanda besin pramidinin üst
basamaklarında yer alan canlılar oldukları için çevresel
değişimlerden çok fazla etkileniyorlar. O nedenle biz kuşları
biyoindikatör canlılar olarak tanımlıyoruz. Biyoindikatör
özelliklerinin nedeni de bir alanda bir aktör onları olumsuz
etkiliyorsa hemen alanı terk ediyorlar. Dolayısıyla bir kuş türünün
bir alanda neslinin tükenmiş olması demek o alanın artık insanlar
içinde zamanla yaşanamaz bir duruma geleceğinin göstergesidir. Bir
alanın kuş faunasını zengin olması da ekolojik durumunun bir
göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.” CİHAN
Yorumlar