Van Gölü'nde su 15 metre çekildi
Türkiye'de hava sıcaklıklarının mevsim normalleri üzerinde seyretmesi ve yağışların azalması kuraklık riskini beraberinde getirdi.
Türkiye'de hava sıcaklıklarının mevsim normalleri üzerinde
seyretmesi ve yağışların azalması kuraklık riskini beraberinde
getirdi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya
Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Türkiye'nin en
büyük gölü olan Van Gölü'nün bazı yerlerinde 10 ile 15 metre
arasında değişen çekilmeler olduğunu söyledi.
Türkiye'nin batı bölgesinde içme ve sulama suyu sağlayan barajlarda
su seviyesinin düşmesi kuraklık endişesine yol açarken bir kuraklık
haberi de Doğu Anadolu Bölgesi'nden geldi. Vangölü etrafında
bulunan havzada da kuraklığın baş gösterdiğini dile getiren Yüzüncü
Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, “Evet doğuda da batıda da kuraklık
sorunu var. Hatta içinde bulunduğumuz Van Gölü havzasının çok daha
özel bir durumu var. Bu da kapalı bir havza olması. Kapalı
havzaların kendilerine has bir takım özellikleri vardır. Nedir
bunlar açık havzalar. Belki bir İstanbul, İzmir Ankara’nın su
ihtiyacını farklı bölgelerden karşılayabilirsiniz. Akarsular
aracılığıyla ya da yeni oluşturulacak yapay kanallar aracılığıyla
karşılayabilirsiniz. Ama Van Gölü havzası gibi kapalı mekanların su
ihtiyaçlarını karşılamak öyle sanıldığı gibi kolay bir şey
değildir. Maliyeti çok daha yüksektir. Ve hakikaten bir havza
yönetimini gerektirecek boyutlarda profesyonel bir yaklaşımı
gerektirir." dedi.
Van Gölü havzasının kuraklık sorunuyla karşı karşıya olduğunu
belirten Alaeddinoğlu, “Ancak buradaki kuraklığı şu şekilde izah
etmek mümkün. Mesela havzada bir takım değişiklikler gözlüyoruz. Bu
değişiklikler bizim 2011 yılında başlattığımız 2013 yılı itibariyle
sonuçlandırdığımız bir projenin sonuçları. Projede elde ettiğimizi
bulgular havza ile ilgili bir takım çarpıcı somut sonuçları ortaya
koymuştur. Bunlar neler, bunlar özellikle yağışla ilgili, yağışın
mevsimler arasındaki geçişiyle ilgili ve sıcaklıkla ilgili, artışla
ilgili. Bölgemizde sıcaklıkta bir artış var. Kesinlikle sıcaklıkta
bir artış var. Bu artış şüphesiz beraberinde buharlaşmayı
artırıyor. Yani baktığımızda yağışta çok ciddi bir azalma yok.
Ancak yağışın şeklinde ve mevsimlerinde farklılaşma var. Yağış
eskiden kar şeklinde düşerdi. Özellikle aralık ayının ikinci
yarısında ve ocak ayı boyunca devam ederdi. Bugün bu yağışı artık
gözlemleyemiyoruz. Yağış özellikle ocak ayının şubat ayının
başlarına doğru kaydığını görüyoruz.” diye konuştu.
Yağışın son dönemlerde yağmur şeklinde düştüğüne tanıklık
ettiklerini dile getiren Alaeddinoğlu, “Bunun çok önemli bir
dezavantajı var. Çünkü burada özellikle bitkilerin suya en çok
ihtiyaç duydukları zamanlarda kar yağışları şeklinde düşen yağış bu
aylarda eriyor ve akarsular aracılığıyla çiftçilerin ya da
barajların su ihtiyacını karşılıyordu. Oysa yağmur şeklinde düşen
yağış eğimin fazlalığıyla beraber akışa geçiyor. Ve Van Gölü’ne
dökülüyor. Bu da aslında meteorolojik kuraklığın yaşanmasına neden
oluyor. Baktığınızda yüksek yerlerde kar yağışının düşmediğine
tanıklık ediyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
“ÇEKİLME, AKARSULARIN GÖLE DÖKÜLDÜĞÜ YERLERDE RAHATÇA
GÖRÜLÜYOR”
Göldeki çekilmeyi kayıtların gösterdiğini belirten Van Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Faruk Alaeddinoğlu, şunları ifade etti: “Hem kayıtlar bize bunu
gösteriyor hem de aslında göl kıyısında yapılan herhangi bir gezi
esnasında buna tanıklık ediyorsunuz. Özellikle sulak alanlar yani
akarsuların göle döküldüğü yerlerde akarsuyun göle döküldüğü
yerlerin hakikaten çok ciddi derecede kıyıya-göle doğru çekildiğini
görürsünüz. Hatta bu akarsuların göle döküldüğü yerlerdeki çekilme
20-30 metre falan. Ama iç taraflarda 10-15 metrelik bir çekilmeden
artık bahsediyoruz. Dikey olarak da geçmişten bu güne hakikaten
salınmalar olmuş. 1996 yıllarında o dönem maksimum yüzeylerin
yükselmenin yaşandığı dönemlerdi. O maksimum dönemden sonra 1650
metre civarında bir sabitlenme oldu. Yani uzun süre bu seviyede
kaldı. Oysa bugün tekrar o yoğun periyodun öncesine 1648 metre
seviyelerine doğru düşüyor. Belki onun altına düştüğümüz dönemler
de çok yaşandı."
Alaeddinoğlu, kuraklığın devam etmesi halinde Van Gölü havzasında
bulunan yerel yöneticilerin bir araya gelip su yönetimi konusunda
organizasyon yapmaları gerektiğini belirtti. CİHAN
Yorumlar