Uzun süren kış enfeksiyonları sinüzit habercisi olabilir
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Deniz Kaya, kış enfeksiyonlarını 10 günden fazla sürmesinin kronik sinüzitin habercisi olabileceğini söyledi.
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Deniz Kaya, kış
enfeksiyonlarını 10 günden fazla sürmesinin kronik sinüzitin
habercisi olabileceğini söyledi. Kaya, "Baş ağrısı, burun
tıkanıklığı, koku alamama, kuru öksürük, geniz akıntısı varsa ve
kış enfeksiyonlarını 10 günden fazla sürede atlatıyorsanız kronik
sinüzit hastası olabilirsiniz." dedi.
Memorial Hizmet Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
Bölümü’nden Op. Dr. Deniz Kaya, sinüzit ve tedavisi hakkında bilgi
verdi.
Op. Dr. Deniz Kaya, "Sinüsler yüz kemikleri içerisinde bulunan içi
hava dolu hücrelerdir. İçlerinde burnu nemlendirmeye yönelik
“mukus” denilen salgılar üretilir. İnce bir kanalla burun içine
açılırlar ve bu salgılar burun içine direne edilir. Nezle gibi
burun içinde bir enfeksiyon oluştuğunda burun içi ödemlenir ve
şişer. Bu durum mukusun burun içine geçişine engel olup, sinüs
içinde birikmesine ve sinüs içerisi basınç artışına yol açar. Sinüs
içerisi artmış basınç da baş ağrısına neden olabilir." diye ifade
etti.
Yüzün ön kısmı, yanaklar, alın ve göz arkasındaki ağrı sinüzit
habercisi diyen Kaya, "Bütün baş ağrıları sinüzit belirtisi
değildir. Bazen migren ve gerilim tipi nörolojik baş ağrıları
sinüzit ağrılarını taklit etmektedir. Genellikle yüzün ön kısmında
(yanaklar, alın ve göz arkalarında) bu ağrı hissedilmektedir. Bu
tip baş ağrıları sabahları şiddetli olup, gün içi azalma eğilimi
göstermektedir. Baş hareketleriyle özellikle başı öne eğmekle artış
daha fazla olmaktadır ve ısı değişiminde (sıcak ortamdan soğuk
ortama geçildiğinde) ağrının şiddeti değişiklik
gösterebilmektedir." diye konuştu.
Akut sinüzitler tedavi edilmediğinde daha ciddi rahatsızlıklara yol
açabileceğini belirten Kaya, "Örneğin astım atakları
tetiklenebilir. Uygun tedavi edilmediklerinde ise kronik sinüzite,
enfeksiyonun beyin zarlarına ulaşmasıyla menenjite, iltihabi durum
göze ulaştığında görme problemlerine, göz hareket bozukluklarına ve
özellikle çocuklarda ortaya çıkan orta kulak iltihaplarına neden
olabilmektedir." diye konuştu.
Üst solunum yolları enfeksiyonları azaltıldığında sinüzit gelişim
riski de azalır diyen Op. Dr. Deniz Kaya, "Grip ve nezle gibi üst
solunum yolları enfeksiyonlarından korunarak, sinüzitin gelişim
riski azaltılmaktadır. Bu nedenle grip şikayetleri olan insanlarla
yakın temastan uzak durmak, sık sık el yıkamaya özen göstermek
sinüzit gelişim riskini azaltmaktadır. Altta yatan alerjik
problemler varsa tedavi edilmesi gerekmektedir. Burun içini tahriş
eden sigara gibi kimyasallardan uzak durmak enfeksiyon riskini
azaltmaktadır. Oda havasını buhar makinaları kullanarak
nemlendirmek sinüzit gelişimini engellemede yardımcı olmaktadır."
dedi.
Kaya, tedavi için şu önerilerde bulundu: "Tedavideki en önemli
noktalardan birisi, burun temizliğidir. Bu maksatla burun temizleme
solüsyonları ve okyanus suları kullanılması çok faydalıdır.
Tedaviye yardımcı olması açısından burun açıcı sprey ve hap
şeklinde ilaçlar doktorlar tarafından önerilmektedir. Her sinüzit
enfeksiyonunda antibiyotik kullanılmamaktadır. Virüs ve mantarlara
bağlı sinüzitlerde antibiyotikler etkisiz kalmaktadır. Bakterilere
bağlı gelişen sinüzitlerin de büyük kısmı antibiyotik kullanmadan
vücut direnci ile ortadan kalkmaktadır. Enfeksiyon şiddetli ve uzun
süreli ise antibiyotik kullanımı önerilmektedir. Altta yatan
alerjik problemler varsa tedavi edilmesi gerekmektedir." CİHAN
Yorumlar