Uyuşturucu ile mücadeleyi eski bağımlılar yapacak

Uyuşturucu batağına saplanan gençleri topluma kazandırmayı hedefleyen Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu (UBAM), Ankara Yaşamkent’te lüks bir villa kiralayarak Barınma ve Beslenme Merkezi (BAMER) haline getirdi.

Google Haberlere Abone ol
Uyuşturucu ile mücadeleyi eski bağımlılar yapacak

Uyuşturucu batağına saplanan gençleri topluma kazandırmayı hedefleyen Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu (UBAM), Ankara Yaşamkent’te lüks bir villa kiralayarak Barınma ve Beslenme Merkezi (BAMER) haline getirdi. Merkezde, madde bağımlılığından kurtarılan gençler, aldıkları eğitimler sonunda Türkiye'nin değişik bölgelerinde uyuşturucu ile mücadelede yapmaya hazırlanıyorlar.

Merkezi Ankara’da olan UBAM, uyuşturucu ile mücadeleye bundan sonra bağımlılıktan kurtardığı gençlerle devam edecek bir projeyi hayata geçirdi. UBAM, gençleri uyuşturucu batağından kurtarmak amacıyla kiraladığı bir Yaşamkentte bir villa kiraladı. ‘UBAM Barınma ve Beslenme Merkezi (BAMER)’ adı verilen villada, şu anda uyuşturucuyu bırakan gençler rehabilite ediliyor. BAMER’ de gençler uyuşturucudan uzak tutarak.; bilardo, bowling, Go-Kart gibi aktiviteler yaparak sosyal hayata daha çok zaman ayırması sağlanıyor.

"DAMDAN DÜŞENİN HALİNDEN DAMDAN DÜŞAN ANLAR"

"Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar.” mantığı ile hareket eden UBAM, gençleri, Narconon’un eğitimlerine de tabi tutuluyor.. Aldıkları eğitim sonunda, UBAM’ın diğer illerde kuracağı uyuşturucu ile mücadele merkezlerinde temsilci olacak eski bağımlılar mücadelenin nasıl yapılacağını bizzat yaşayarak öğreniyorlar. UBAM bu vasıta ile diğer bağımlıların da ellinden tutarak, ilaçsız tedavi yöntemi ile gençlerin bağımlılıktan kurtulmasını sağlayacak. İlk etapta 18 madde bağımlısının yaşadığı villayla ilgili bilgi veren UBAM Federasyonu Başkanı Dila Tezemir şunları kaydetti: "Yaptığımız şey, bağımlılıktan arınan kardeşlerimize burada rehabilitasyon programını öğretiyoruz. Onlara belirli konularda diğer arkadaşlarına ve kardeşlerine nasıl yardımcı olabileceklerine dair eğitimler veriyoruz. 8 sistemimiz var. Bunları öğrettikten sonra, buradan mezun oluyorlar ve diğer bağımlı kardeşlerine yardımcı oluyorlar. Amacımız Türkiye’nin dört bir tarafında bağımlılara ulaşmak. Çok uzun bir zaman 8 sene önce için bu mücadeleye başladık. Türkiye’de Bu koşullar şartlar müsait değildi. Uzun bir araştırma sonucunda Narconon’la tanıştık. Birkaç kardeşimize bu programı uylayınca faydasını gördük. Hiç ilaç kullanmadan, vitamin desteği verdik. Sonucunu görünce ‘neden olmasın’ dedik. Bu dünyada 48 ülkede 250 rehabilitasyon merkezi ile 2 milyondan fazla insana faydalı olmuş bir program."

"BAĞIMLININ BIRAKMAYI KENDİSİNİN İSTEMESİ GEREKİYOR"

Tezemir, gelen her bağımlının başarılı olamadığının da altını çizdi. Bu konuda aile baskısının olduğunu ifade eden Tezemir, aile kendi baskısını tatmin edebilmek için bu bağımlılıktan sürecinden çocuğunu çıkarma sürecine gittiğini söyledi. Kişinin bırakmayı kendinin istemesi gerektiğini belirten Tezemir, "Biz bunu ailelere anlatamıyoruz. Anne babaların sabır etmesi gerekiyor." diye konuştu.

Tezemir, Türkiye’de uyuşturucu ile mücadeledeki en büyük sorunun bağımlılıkta kullandıkları ilaçlar, insanlar ve yasaların olduğunu söyledi. Bu sorunların her biri ile de bağımlılık kadar mücadele ettiklerini belirten Tezemir, şöyle konuştu: "Kendi yağımızla kavrulan bir kuruluş olarak, bir şekilde maddiyatı aşıyoruz. Kardeşlerimizin aileleri ellerinden geldiğince yardım ediyor. Bağımlıları barındırıyoruz ve rehabilitasyonu ile uğraşıyoruz. Bazen bunların tamamına yetişmekte gerçekten güç olabiliyor. Bu durumda, hiç kimseden hiç bir şey beklemedik. Bazı konuşmalarda da canı yanmayan insanların bakış açılarından rahatsız olduk. Çünkü bu bir hastalık değil. Bu iradi ve nefsani rahatsızlıktır. Bağımlılık ayıp değil. Herkes bunun mücadele etsin. Kimse saklamaya çalışmasın. Ortaya çıkıp aşağılamasın."

"MÜCADELEYİ BIRAKMAYACAĞIM, GÜLÜMSEMELERİNİ HİÇ BİRŞEYE DEĞİŞMEM"

Uyuşturucu kullanımının Türkiye’de çok hızlı ilerlediğini ve çok küçük yaşlara kadar indiğini vurgulayan Dila Tezemir, "Hiçbir ebevenyn çocuğunun başında 24 saat durma lüksüne sahip değil. Okul kapısından girdiğinde ve çıktığında çocuğunun ne yaptığını hiçbir ebeveyn bilmiyor. İnsanlar o kadar çok dünya işlerine yöneldi ki… Para kazanmak hırsı, geçim derdi sebebiyle çocuklarımıza yeterince vakit ayıramıyorsunuz. Sonra evlatlarımız aramızdan kayıp gidiyor. Onun için kimse kınamasın. Onlarla yatıp kalkıyorum. Onlarla uyuyorum. Ben kendi evladımı onların içine sokuyorum. Ben de eski bir bağımlıydım. Şu an kime ne zararım var. Sadece istiyorum ki, bu ülkede tek bağımlı kardeşimiz kalmasın. Ben ülkem ve insanlarım için uğraşıyorum. Destek olmuyorlarsa, köstek de olmasınlar. Çok fazla tepki alıyoruz. Korkuyorlar onlardan. Sokaklarda olmaları daha iyi ise salalım sokağa, ‘ne halleri varsa görsünler’ mi diyelim? Yapacağımız çok şey varken, ne oldu bizim insanlığımıza ne oldu bizim inançlarımıza..? O yüzden yardım da istemiyorum. Biz, kendi yağımızla bir şekilde kavrulacağız. Ömrüm yettiği sürece bu mücadeleyi bırakmayacağım. Burada olmasa başka yerde, başka yerde olmasa evimde bu mücadeleyi. Çünkü onların bir küçük gülümsemeyi hiçbir şeye değişmem. Hiç kimsenin maddi varlığı o gülümsemeyi asla karşılamaz. Yardımlarını istemiyorum. Biz kardeşlerimizle bu mücadeleye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

"NEFSİMİ YENDİM, ŞU AN ÇOK İYİYİM"

Serhat Gündüz, lisede aşırı asabi olmasından dolayı, psikoloğun verdiği ilaçlara bağımlı oldu. Çevresindeki arkadaşları vasıtasıyla da kendisini madde kullanmaya alıştırdı. 2 sene esrar, 3,5 sene kokain kullandı ardından uyuşturucu bağımlılığı başladı. Uzun süre kullandığı uyuşturucunun kendisine verdiği zararı gördükten sonra madde ile mücadele etmeye Balayan Gündüz, "Başardım nefsimi yendim. Ve şu an iyiyim. Program öğreniyorum. Diğer arkadaşlara yardımcı olacağım." diye konuştu.

"BAĞIMLILIKTAN KURTULDUM, DİĞER BAĞIMLILARA YARDIM EDECEĞİM"

Gaziantepli Veysel Zekirlioğlu da, babasını uyuşturucu bağımlılığından kaybetti. 19 yıldır hayatında uyuşturucunun olduğunu kaydeden Zekirlioğlu, babasını kaybettikten sonra başladı uyuşturucu kullanmaya. İlk başlarda uyuşturucun kendisine, çok iyi geldiğini sandığını kaydeden Zekirlioğlu, o günleri şöyle devam etti: "Yeri geldi, sevgilim oldu, yeri geldi annem babam oldu. Boşluğumu iyi tamamlıyordu. Her ihtiyacımı ondan karşılayabiliyordum. Toplumda iş görme becerimi elimden aldı. Bir yerde gidip çalışamıyordum. İnsanlar bana tuhaf geliyordu. Nereye gitsem sıkılıyordum. Uyuşturucu yüzünden 2 yıl hapis yattım. Öyle bir illet ki tamamen her şeyden bizi soyutluyordu. İnsan kendine zarar vermekten mutluluk duyar mı? Mazoşist bir kişiliğe sahip oluyorsunuz. Sonradan farkına vardım, bunun böyle gitmeyeceğini. Nihayetinde, babamı, sevgilimi, hayatımı elimden aldı…Daha ne kadar gidebilirdi? Çok kolay elde edilebiliyor. Şu an buradayım arkadaşlarımla beraber. Bağımlılığımı atlattım. Eğitimlerimi tamamladıktan sonra, diğer bağımlı arkadaşlarıma yardım edeceğim."


CİHAN

Yorumlar