Utanç Müzesi kapılarını açtı

Devrimci 78’liler Federasyonu tarafından uzun yıllar süren çalışmaların sonucu olarak ortaya çıkan '12 Eylül Utanç Müzesi' Nilüfer’de kapılarını açtı.

Google Haberlere Abone ol
Utanç Müzesi kapılarını açtı

Devrimci 78’liler Federasyonu tarafından uzun yıllar süren çalışmaların sonucu olarak ortaya çıkan '12 Eylül Utanç Müzesi' Nilüfer’de kapılarını açtı. Fotoğraflar, gazete kupürleri, işkence aletleri, idam edilenlerin son mektupları ve kişisel eşyaları Nilüfer Belediyesi Nazım Hikmet Kültürevi’nde izlenime sunuldu.

    Serginin açılışına Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Devrimci 78’liler Federasyonu Başkanı Nejat Kangal ve Genel Sekreter Mehmet Özer de katıldı. Duygusal anların yaşandığı açılış öncesi konuşan Devrimci 78’liler Federasyonu Genel Sekreteri Mehmet Özer, “Yoldaşlarımız genç yaşta darağacına gitti. Tek suçları bu toprağı, milleti ve bağımsızlığı sevmekti. Onlar yok yere idam edildiler. Bizler onların mücadelesini hiçbir zaman unutmayacağız ve açtıkları bu yolda yürüyeceğiz. İşte buradaki müze her şeyi gözler önüne seriyor.” dedi.

    Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ise “İnsanı canlılardan ayıran en önemli özellik ne düşünmesidir, ne duygusudur, ne de doğaya karşı üstünlüğüdür. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik utanma duygusudur. İşte insan olmaya çalışan herkes için yakın geçmişimizin karanlık sayfaları utanç duyduğumuz olaylarla doludur. İnsanlığın öldüğü, yöneticilerin gaflet ve delalet içine düştüğü, gençlerimizin şafak vakti dar ağaçlarına asıldığı, katledildiği, işkenceden geçirildiği, yurttaşlarımızın topluca kıyıma uğradığı dönemler hatıralarımızdadır. Bu akşam burada açtığımız sergi, canlı bir tarihin günümüze yansıması. Bu sergiyle birlikte gaflet ve delalete düşen yöneticileri, onların yarattığı karanlık dönemlerini bir kez daha anımsayacağız. Kurban verdiğimiz gençlerimizi, onların kişisel eşyalarına bakarak hasretle kucaklayacağız. 12 Eylül’de daha 18’ine bile basmamışken hukukun, insanlık onurunun hiçe sayılarak darağacına gönderilen Erdal Eren’i, ölümünün 33 yıldönümünde bir kez daha saygıyla anımsıyorum.” diye konuştu.

    Erdal Eren’in ölüme gitmeden önce annesine yazdığı mektuba da değinen Bozbey, şunları söyledi: “Erdal’ın mektupta dediği gibi, bizler yalnız değiliz, çok kalabalığız. Şöyle demiş Erdalcık, “Biz karşımızdakiler gibi bir avuç değiliz. Biz halkız. Bak sana bizden olanları iyiyi, güzeli, haklarını isteyenleri sayayım. Ben varım, babam var, sen varsın, kardeşlerim var, ablam bacım var, sonra köydeki dayılarım, şehirdeki amcalarım ve onların akrabaları, komşuları var, onların arkadaşları, onların oğulları, kızları, benim okul arkadaşlarım, onların arkadaşları, onların akrabaları, amcaları, dayıları var ve yine onların. Saymakla bitiremeyeceğim kadarız biz. Gördün mü ak saçlı boncuk gözlü anacığım saymakla bitiremiyorum. Yeter ki omuz verelim birbirimize. Yeter ki destek olalım ortak mücadelemizde.” 33 yıl sonra ne kadar haklı olduğu bir kez daha ortada. Yalnız değiliz dostlar, kalabalığız. Gezi’de olduğu gibi, ODTÜ’de olduğu gibi, kalabalığız ve mangal gibi yüreğimiz ile hayata ve baskıya karşı direniyoruz.”

    Konuşmaların ardından Başkan Bozbey ve diğer katılımcılar müzeyi gezerek duygusal anlar yaşadı. CİHAN

Yorumlar