Usta Yazar Yaşar Kemal Hayatını Kaybetti

94 yaşındaki usta yazar Yaşar Kemal, tedavi gördüğü İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nde hayatını kaybetti.

Google Haberlere Abone ol
Usta Yazar Yaşar Kemal Hayatını Kaybetti

Yapıtları pek fazla aşırı dile çevrilen, Paris'te kurulan Dünya Kültür Akademisi üyeliği olan, uluslararası çok sayıda mükafat sektör ve Nobel ödülüne namzet gösterilen, asıl ismi Kemal Sadık Göğceli, Yaşar Kemal hayatını kaybetti. Kürt rahatsızlığına ömrünü adayan yazar, Öcalan'ın PKK'ya silah bırakma çağrısı yaptığı tarihsel günde öldü.

45 GÜNDÜR YAŞAM SAVAŞI VERİYORDU

'Çukurova'nın Homeros'u' 92 yaşındaki Kemal, uzun süredir İstanbul Üniversitesi'nde tedavi görüyordu. Kemal, akciğer enfeksiyonu ve yürek ritim bozukluğu itibarı ile 14 Ocak'ta İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesine getirilmişti.

USTA YAZAR'IN ÇOCUKLUĞU

Yaşar Kemal, Nigâr Hanım ile çiftçi Sadık Efendi'nin oğlu şekilde aslen Van-Erciş yolu üstünde ve Van Gölü'ne yakın Muradiye ilçesine bağlı Ernis (bugün Ünseli) köyünden bulunan bir aileden dünyaya geldi.Kendi anlatımına oranla bir Türkmen köyünde tek Kürt ailenin çocuğu şekilde doğup büyüyen Yaşar Kemal, evde Kürtçe, köyde ise Türkçe konuşurdu. Ailesi, Birinci Dünya Savaşı'ndan dolayı Adana'nın Osmaniye ilçesine bağlı Hemite (bugün Gökçedam) köyüne yerleşti. Beş yaşındayken, babasının camide öldürülüşüne Şahit oldu. Ortaokul zamanında muhtelif işlerde çalıştı. Kuzucuoğlu Pamuk Üretme Çiftliği'nde rençper kâtipliği (1941), Adana Halkevi Ramazanoğlu kitaplığında memurluk (1942), Zirai Mücadele'de ırgatbaşlığı, daha sonra Kadirli'nin Bahçe köyünde muallim vekilliği (1941-42), pamuk tarlalarında, batozlarda ırgatlık, traktör sürücülüğü, çeltik tarlalarında kontrolörlük yaptı.

SANAT HAYATI

1978 yılında yaptığı bir söyleşide sanat çalışmalarına ilkokula başlamadan evvela şiirle işe koyulduğunu ve okula başladığında 'yaşlı kamu şairleriyle çakıştığını' anımsadığını söyledi.İlkokulun son sınıfındayken arkadaşı Aşık Mecit, fazla aşırı iyi çalgı çalarken kendisi annesinden dolayı sazı 'berbat' çalmaktaydı. Bunun nedenini şu sözlerle dile getirdi:

'Benim çalgı çalamamamın sebebi var, anam aşık olacağım da diyar diyar dolaşacağım diye saza, aşıklığa hasım olmuştu. Onun tek çocuğuydum ve gözünden ayırmıyordu beni. Okulda, düğünlerde bayramlarda beni her zaman Aşık Mecitle çakıştırırlardı. Aşık Mecitle Kadirlide bir kahvede bir gece sabaha kadar çakıştığımı şimdi iyice anımsıyorum.'

Ortaokuldan ayrıldıktan sonra folklor derlemelerine başladı ve 1940-1941 yılları içerisinde Çukurovadan ile Toroslardan derlediği ağıtları içeren ilk kitabı bulunan Ağıtlar, Adana Halkevi sebebi ile 1943 yılında yayınladı. 1944 yılında ilk hikâyesi Pis Hikâye'yi yayınladı. Bunu, Kayseri'de askerlik yaparken yazmıştı. Bebek, Dükkâncı, Memet ile Memet öyküleri 1950'lerde yayımlandı.

Kemal Sadık Göğceli ismi ile muhtelif yayımlarda yazarken Yaşar Kemal adını Cumhuriyet gazetesine girince kullanmaya başladı. 1952 yılında yayımlanan ilk hikaye kitabı bulunan Sarı Sıcak'ta da yer sektör Bebek öyküsü burada tefrika edildi.

1947'de İnce Memed'i yazdı lakin yarım bıraktı ve 1953-54'te bitirdi.Romanı yazma sebebi eşkiya bulunan ve dağda vurulan amcasının oğlunun vurulması olduğunu 1987 yılındaki bir söyleşisinde söyledi. Ayrıca tıpkı söyleşide, çocukluğunun eşkiyalığın içerisinde geçtiğini, dayısının 'en büyük' eşkiyalardan birisi olduğunu, o çevrede 1936'lara kadar beş yüze yakın eşkiya bulunduğunu ve bunlardan birinin de Kurtuluş Savaşı'nda Kadirli'yi ilk örgütleyenlerden bulunan Karamüftüoğlu ailesinden meşhur Remzi Bey olduğunu söyledi. Remzi Bey'in kendisine, ilk İnce Memed hikayesinde 'Çakırdikeni' diye yer sektör diken hikâyesini anlattı ve Yaşar Kemal'le 'eşkıyalığın felsefesini' yaptı.

Yaşar Kemal'in dünyada ilk kere yayımlanan eseri, Bebek öyküsüdür ve evvela Fransızcaya, sonra İngilizceye, İtalyancaya, Rusçaya, Romenceye ve öteki dillere çevrildi.

SİYASET HAYATI

17 yaşından beri sosyalist politikanın içindedir.1961 Anayasası'ndan sonra kurulan Türkiye İşçi Partisi'ne 1962'de katıldı.Emekçi sınıfının yüzde çehre yönetime gelmesini dileyen Kemal,TİP'te sekiz sene çalıştı ve yöneticilerden biriydi.

1987'deki bir söyleşisinde Türkiye'de bir Marksist partiye gereksinim olduğunu belirtmiştir. Aynı söyleşideki 'Nasıl bir sol modelden yanasınız?' sorusuna, şu yanıtı vermiştir:

'Her memleket sosyalist modelini kendisi kurar. Sovyetlerin 70 yıldır hayata geçmiş modelini kabul edemeyiz. Yüzde çehre bağımsızlıktır sosyalizm. Kişi bağımsızlığı, memleket bağımsızlığı, siyasi bağımsızlık, ekonomik bağımsızlık, bilhassa de kültürel bağımsızlık... Sosyalizmin başka bir manası bulunmamakta benim için. Bu devre gelinceye kadar kültürler birbirlerini beslemişlerdir, bulunmamakta etmemişlerdir. Oysa çağımızda, kültürler kültürleri bulunmamakta etmek için, şuurlu şekilde kullanılmışlardır, emperyalistler tarafından. Benim için dünya bin çiçekli bir kültür bahçesidir; bir çiçeğin dahi bulunmamakta olmasını, dünya için kocaman bir yitik sayarım.'

TİP'ten ayrılan yazar, nedenini partinin niteliğini yitirmesine, bürokratların eline geçmesine ve emekçilerden kopmasına bağladı.Sovyetler Birliği çökmesinin, sosyalizmin de çökmesi değil, tam aksine dünya sosyalizminin zaferi olduğunu 1993'teki bir söyleşisinde dile getirmiştir.

Kaynak: HABERLER.COM

Yorumlar