Üniversite eğitimi için köyden ilk o ayrıldı

Geçtiğimiz günlerde bir TV kanalında ‘Abbas Güçlü ile Genç Bakış’ programına katılan Şanlıurfalı Zeki Büyükaslan’ın, Güneydoğu’da Hizmet Hareketi'nin eğitime katkısını kendi köyünden örnek vererek anlatmasının yankıları...

Google Haberlere Abone ol
Üniversite eğitimi için köyden ilk o ayrıldı

Geçtiğimiz günlerde bir TV kanalında ‘Abbas Güçlü ile Genç Bakış’ programına katılan Şanlıurfalı Zeki Büyükaslan’ın, Güneydoğu’da Hizmet Hareketi'nin eğitime katkısını kendi köyünden örnek vererek anlatmasının yankıları sürüyor. Canlı yayında söz alan Büyükaslan, ‘Köyümde 7 kişi üniversite okudu, 6'sı Cemaat sayesinde’ diyerek dikkatleri üzerine çekmişti.

Şanlıurfalı öğrencinin işaret ettiği 6 kişiden biri olan ve Zeki Büyükaslan’la akraba olan 37 yaşındaki Abdulkadir Büyükaslan, üniversite eğitimi için köyden ilk ayrılanlar arasında yer alıyor.

Dershane ve yurtlar sayesinde, bin 700 kişinin yaşadığı Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesine bağlı Yukarıbeydaş köyünden, üniversiteyi kazanıp öğretmen olan ilk öğrenci olma özelliği taşıyan Abdulkadir Büyükaslan, sözü edilen 6 öğrencinin 4’ünün yüksek öğrenimine devam ettiğini, bir amcaoğlu ve kendisinin ise öğretmen olduğunu belirtti.

Köyünde üniversiteyi kazananların tamamının akraba olduğunu ifade eden Büyükaslan, amcaoğlu olan Zeki Büyükaslan’ın, programda konuşurken başarısından bahsetmesinin kendisini çok duygulandırdığını kaydetti. Hizmet'in içinde yer almamasına karşılık, haksız eleştiriler karşısında Zeki Büyükaslan’ın camiayı destekler mahiyette açıklama yapmasını sevinçle karşıladığını belirten Büyükaslan, hemşehrisinin insanların duygularına tercüman olduğunu dile getirdi.

“HİZMET SAYESİNDE ÖĞRETMEN OLDUM”

Üniversiteyi kazanmasında ve öğretmen olmasında Hizmet'in büyük pay sahibi olduğunu vurgulayan Büyükaslan, “Bizlerin okuyup meslek sahibi olmamızda Hizmet'in rolü çok büyük. Liseden önce benim hizmetle hiçbir bağım yoktu, zaten üniversite kazanma ihtimalim de düşüktü. Ama hem yurtta hem dershanede öğretmenlerin bizi üniversiteye teşvik etmesi, yol göstermesi, gece gündüz demeden etüt programlarıyla sınava hazırlamaları, bizim üniversiteyi kazanmamızı kolaylaştırdı. Yine üniversiteye gittikten sonra orada sahip çıkmaları; düşünün ben ilk kez şehir dışına çıkmışım, Konya gibi bir yerde yer gösterdiler. Ben Hizmet'te yetiştim, bana sahip çıkıldı, dışarıda aynı hassasiyeti görür müydüm bilmiyorum.” diye konuştu.

“VEFA BORCUMU ÖDÜYORUM”

1998 yılında kazandığı Konya Selçuk Üniversitesi'nden 2003 yılında mezun olduktan sonra yurdun çeşitli yerlerinde, 12 yıldır dershane ve okul öğretmenliği yaptığını belirten Büyükaslan, o dönem KPSS ile memuriyete geçişin kolay olduğunu anımsattı. Buna rağmen MEB’i tercih etmeyen Büyükaslan, eğitim hayatı boyunca desteğini esirgemeyen camiaya vefa borcu nedeniyle dershanelerde öğretmenlik yapmayı tercih ettiğini söyledi. ‘Benim bir vefa borcum var’ diyen Büyükaslan, “Üniversitede okurken yine Hizmet'ten kopmadık, ağabeyler bize sahip çıktı, götürdüler, yurda yerleştirdiler. Bu dairede kalmak apayrı bir duygu, birliktelik, arkadaşlar arasındaki uhuvvetimiz, insanlara faydalı olma, duygu ve düşüncesi bizim hizmet kurumlarında devam etmemize vesile oldu.” dedi.

“BİZDEN SONRA KÖYDE EĞİTİME OLAN İLGİ ARTTI”

Köylerinde, eğitime olan ilginin her yıl arttığını anlatan Büyükaslan, “Benden sonra sırayla amcaoğlu okudu, TV programında konuşan arkadaşımız okudu, onun abisi okudu ve diğerleri üniversitedeler. 1989 yılına kadar köyümüzden kimse okumak için ayrılmamış. Artık köyümüzde liseye giden öğrenci sayısı arttı, yaklaşık 8 tane kız çocuğumuz ilçede lisede yatılı olarak okuyor. Bu, daha önce olmuş bir şey değil.” şeklinde konuştu.

“DERSHANELERİN KAPATILMASI DOĞU'DA BİRÇOK GENCİN ÜNİVERSİTE HAYALİNİ SUYA DÜŞÜRDÜ”

Dershaneler vesilesiyle kırsal kesimden birçok öğrencinin üniversiteye yerleştiğini hatırlatan Büyükaslan, dershanelerin kapatılmasının en çok dar gelirli ailelerin çocuklarının eğitimini etkileyeceğine işaret etti.

Büyükaslan, 2015 yılından sonra üniversiteye geçişlerde büyük oranda düşüş yaşanabileceğini söyledi. Büyükaslan, şunları kaydetti: “Dershaneden üniversiteyi kazanmış Güneydoğu’lu biri olarak ben köydeydim, köy okulunda özel ders alma imkanı ne kadar olacak, dershane imkanları ne kadar olacak, bir kere bizim okulda aldığımız eğitim az çok belli. Milli Eğitim'in şartları da ortada, insanlarda dershane vesilesiyle bir okuma aşkı, iştiyakı, ümidi oluyor. Bu süreçte dershanelerin kapatılması birçok öğrencinin eğitimini sekteye uğratacaktır. Ailelerin özel ders de alamayacaklarına göre, okumak için köyden ilçeye veya ilçeden şehir merkezine giden öğrencileri zora sokacak. Aileler zaten kıt kanaat geçiniyor. Şimdi dershaneler de kapandığında ne olacak? Öğrenci ya dışarıda gezecek ya da gidip köyde tarlada çalışacak. Kırsal kesimden öğretmen, avukat, hakim, savcı ve doktor olan bir çok arkadaşımız hep dershane vesilesiyle üniversite kazandı. Kimse lise son sınıftaki birikimiyle üniversiteye yerleşemiyor. Ya lise sürecinde ya da lise den mezun olduktan sonra dershaneye giderek üniversiteyi kazanabiliyor. Bu yol da kapanırsa özellikle kırsal kesimden üniversiteye girişler büyük oranda düşer."

“HAKARETLER BİZİ ÜZÜYOR”

Gençlere iyi yönde rehberlik eden insanlara hakaret edilmesini üzüntüyle karşıladığını belirten Büyükaslan, medyanın yanlış yönlendirmesiyle zaman zaman insanların haksız eleştirilerine maruz kaldığını dile getirdi. Ömrünün yettiği sürece doğru bildiği yolda ilerleyeceğini kaydeden Büyükaslan, Hizmet Hareketi'nin içinde yer almaktan hiçbir zaman pişmanlık duymadığını sözlerine ekledi.

Evli ve bir çocuk babası Büyükaslan, Kahramanmaraş’ta Özel Rabia Arıkan İlkokulu'nda sınıf öğretmenliği yaparak hizmetlerine devam ediyor.

CİHAN

Yorumlar