Ünal: Sivil darbe yapan iktidara halkımız sandıkta cevabını verecektir

Beş dönem Doğru Yol Partisi(DYP) ve Anavatan Partisi'nden Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Taşağıl beldesinden belediye başkanlığı yapan Kuddisi Ünal, AK Parti iktidarının 17 Aralık'ta sivil darbe yaparak sistemin işlemesinin önünü tıkadığını savundu.

Taşağıl beldesinde açıklama yapan eski Taşağıl Belediye Başkanı Ünal, kendisinin ülkenin 'ileri demokrasi' ve 'hukukun üstünlüğü'ne kavuşması adına geçmiş yıllarda AK Parti'ye destek verdiğini ve iktidarın son 3 aydır antidemokratik uygulamalarla ülkeyi uçurumun kenarına ittiğini ileri sürdü. Ülkenin, yürütme eliyle adım adım uçuruma sürüklendiğini vurgulayan Ünal, 30 Mart seçimlerinin ileri demokrasi isteyenler ile otoriter rejim isteyenler arasında geçeceği için tarihi öneme sahip olduğunu kaydetti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın itici, karalayıcı, kutuplaştırıcı ve ötekileştirici söylemleriyle ülkeyi kamplara ayırdığını iddia eden Ünal, "Uzun yıllar aktif siyasetin içindeyim. Süleyman Demirel'den Necmettin Erbakan'a, Erbakan'dan Alparslan Türkeş'e, Türkeş'ten Turgut Özal'a, Özal'dan Bülent Ecevit'e Ecevit'ten Tunsu Çiller'e, Çiller'den Mesut Yılmaz'a, Yılmaz'dan Erdal İnönü'ye, İnönü'den Deniz Baykal'a kadar hepsini tanıdım. Fakat hiçbir zaman tarihin hiçbir döneminde çerçevesi olmayan hiçbir siyasi tarzı görmedim. İktidar, 17 Aralık'ta yürütme eliyle yargıyı kuşatarak sivil darbe yaptı. Ülkemizde üç aydır sistem tıkandı. İnsanların hakkını aradığı bağımsız yargı HSYK Adalet Bakanlığı'nın memuriyeti oldu. Uzun yıllar belediye başkanlığı yapmış acizane biri olarak 30 Mart mahalli seçimleri iktidarın sonunu hazırlayacaktır. AK Partililer ve Başbakan söylemleriyle 14 gün sonra yapılacak mahalli seçimi bilinçli bir şekilde referanduma dönüştürdü. Milletimiz de bu seçimi referanduma dönüştürenlere 30 Mart'ta sandıkta cevabını en güzel şekilde verecektir. Hükümet 17 Aralık sonrası meşruluğunu kaybetmiştir." diye konuştu.

Ünal, 40 yıldır aktif siyasetin içinde olduğunu ve siyasi etik kurallarının hiç bu kadar ayaklar altına alınmadığını ve kara propagandanın revaç yaptığı bir döneme hiç bu kadar şahit olmadığını kaydetti. CİHAN