Ümit Kardaş: 'Devlet sırrı' örtüsü demokrasiyi yok eder
Emekli Askeri Hakim Ümit Kardaş, demokratik hukuk devletinde kurumların hesap verebilir ve denetlenebilir olması gerektiğine dikkat çekerek, ‘Devlet Sırları Kanun Tasarısı’ ile hukuk denetiminden kaçmak demokrasi yok eder.
Emekli Askeri Hakim Ümit Kardaş, demokratik hukuk devletinde
kurumların hesap verebilir ve denetlenebilir olması gerektiğine
dikkat çekerek, ‘Devlet Sırları Kanun Tasarısı’ ile hukuk
denetiminden kaçmak demokrasi yok eder. Bu kişi güvenliği açısından
büyük bir tehlikedir.” dedi.
Hükümetin yasalaşması için Meclis’e sevk ettiği ‘Devlet Sırrı Kanun
Tasarısı’, bazı hukukçuların tepkisine yol açtı. Bu tasarının
idarenin eylem ve işlemlerini devlet sırrı örtüsü altına alacağını
kaydeden Emekli Askeri Hakim Ümit Kardaş, “Demokratik bir hukuk
devletinde kurumların hesap verebilir ve denetlenebilir olmalıdır.
Yani idarenin eylem ve işlemlerinden haberdar olacağız. Bu
eylemlerle karşılaştığımızda yargıya götürebileceğiz. Hükümetler,
emri altındaki idarenin tasarruflarını devlet sırrı kapsamına
alırsa bu tür denetimlerin ortadan kaldırılması ortaya çıkıyor.
Bunu yargısal denetimlerin dışına çıkarmak. İnsanların fişlenmesi,
idari işlem gerektirir ancak ancak vatandaş olarak kendimizi
savunamıyoruz.” ifadelerini kullandı.
İkinci Dünya Savaşı’nda sonra Avrupa’da, ‘konusu suç teşkil eden
emir yerine getirilmez, ve emir veren de uygulayan da sorumluluktan
kurtulamaz’ anlayışının yerleştiğini hatırlatan Kardaş, “Bu şekilde
suç unsurlarının devlet sırrı olamayacağını kabul ediyorlar. Bizim
ceza kanunumuzda da var. Anayasa’da da var.” şeklinde konuştu.
“Suç unsuru oluşturan bilgiler devlet sırrı olarak koruma altına
alınmaz.” diyen Kardaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu devlet
sırrına ilişkin düzenlemeleri ile yekti kullanan kişilerin sır
perdesi altına girip suç işlemeleri sağlanmış oluyor. Devletin
temsilcileri iç tehdit algısı üzerinden, kişi hak ve hürriyetlerini
etkileyecek tasarruflarda bulunuyorsa vatandaşlar bu durumdan
haberdar değil, iddianın farkında değil, mağdur oluyorlar
kendilerini savunamıyorlar.“
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu yüzden ülkeyi mahkum
edeceğini söyleyen Kardaş, “Fişlenmek suçtur, hukuka aykırı kişisel
veri toplamak suç oluşturur. Bu kanun tartışılması gereken bir
kanun. İktidar hukuk dışına çıkabilecek, sır alanını kendi
belirleyecek. Burada parlamentonun ve muhalefetin dışlandığı
modelle Türkiye otoriter bir rejime gider.”
Kardaş, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Bizde devlet
sırlarını belirleyecek bir kanun yok. Avrupa’da MİT gibi kurumlar
parlamentoca denetleniyor. Bazı hukukçulardan oluşan komisyonlar
kuruluyor. Orada parlamenter ve demokratik denetim var. Devlet
sırrı dediğiniz alanı iktidar belirliyorsa, o zaman muhalefetin
bütün kişileri hakkında her türlü işlemi yapar ve bunu devlet sırır
ile örtebilir. Kişi güvenliği açısından büyük tehlike bu.
Demokratik hukuk devletinde idarenin her türlü işlemi ve eylemi
hukuk denetimine tabidir. Devlet sırrı örtüsü ile hukuk
denetiminden kaçırmak demokrasiyi yok eder. “
CİHAN
Yorumlar