Uludereli aileler: Biz mücadelemizi sürdüreceğiz

Terörist zannedilerek açılan bombardımanla öldükleri iddia edilen 34 kişi için savcılık tarafından açılan soruşturma sonucunda askerlerin bir kusurunun olmadığı sonucuna vararak takipsizlik kararı verildi.

Google Haberlere Abone ol
Uludereli aileler: Biz mücadelemizi sürdüreceğiz

Terörist zannedilerek açılan bombardımanla öldükleri iddia edilen 34 kişi için savcılık tarafından açılan soruşturma sonucunda askerlerin bir kusurunun olmadığı sonucuna vararak takipsizlik kararı verildi. Üzüntüyle bu kararı gördüklerini söyleyen Uludereli aileler, ne olursa olsun mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. Konuya ilişkin Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, verilen kararın hukukun katledilmesi anlamına geldiğini ve bundan sonra haklarını uluslararası mahkemelerde arayacaklarını ifade etti.

Şırnak'ın Uludere ilçesinde TSK 'nın 2011 Aralık ayında yaptığı sınır ötesi bombardımanında ölen 34 Roboski köylüsüyle ilgili askeri mahkemeden şok bir karar çıktı. Savcılık, soruşturma sonucunda askerlerin bir kusurunun olmadığı sonucuna vararak takipsizlik kararı verdi. Cihan Haber Ajansı’nın telefonla ulaştığı Uludere ailelerinden Abdurrahman Ürek, 28 Aralık 2011’de yapılan bombardımanda 16 yaşında olan oğlu Yüksel Ürek’i kaybettiğini söyledi. Savcılığın verdiği takipsizlik kararını üzüntüyle karşıladığını söyleyen Abdurrahman Ürek, davalarından vazgeçmeyeceklerini ve mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini söyledi. Abdurrman Ürek, "Dünya ve Türkiye herkes biliyor ki 28 Aralık 2011’de bizim çocuklarımız öldürülmüştür. 2 biton mazot için gitmişlerdi. O da 50 lira yapıyor. Bunun neresi kaçakçılık oluyor. Bir ayakkabı kutusundan binlerce dolar ve Türk parası çıkıyor asıl bu kaçakçılıktır. Ben bütün Türkiye’ye sesleniyorum söylesinler hangisi kaçakçılık oluyor. 50 lira kaçakçılık ise binlerce ton bomba ile 34 çocuklarımızı bombardımanla öldürmesini ben lanetliyorum. Savcının bombardımana kararsızlık vermesi kabul edilebilir bir şey değil. Bombardıman yapıldığında herkesin haberi vardı bunu bilinçli yaptılar ve bunun failleri de bellidir. Bu insan namına yapılmış bir şey değildir. Karar vicdansızlıktır, bize yapılan bir haksızlıktır. Biz direne direne mücadelemizi sürdüreceğiz. Zamanı geldiğinde failleri yargı önünde hesap verecektir. Tepkimizden geri dönmeyeceğiz. Biz çocuklarımızı para pol için satmayız." diye konuştu.

Konuya ilişkin Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi de "Verilen karar, hukukun ve adaletin katledilmesi anlamındadır. Bu kararın herhangi bir hukuki dayanağı değildir. Hukuk mevcut değildir. Kürtlerin adalete olan güveni yok edildi. Adalete kalan güven kırıntıları da yok edildi. Bundan sonra uluslararası hukukta haklarını arayacaktır. Bu karar Türkiye’nin yargı sisteminin bittiğinin işaretidir." dedi.
CİHAN

Yorumlar