Tuvalette ölü bulunan adamın ailesi ihmalkârlık olduğunu ileri sürdü

İzmir'deki Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin tuvaletinde öldükten iki gün sonra bulunan 66 yaşındaki Kasım Bostan'ın ailesi, cesedin savcı gelmeden hastane morguna kaldırılmasına tepki gösterdi. Aile, şüpheli bir ölüm olayında savcı inceleme yapmadan morga kaldırılmasının kafalarında soru işareti bıraktığını belirterek, hastanenin ihmalkârlık yaptığını ileri sürdü. Aile, savcının raporunun sonucuna göre hastane hakkında suç duyurusunda bulunacak.

Manisa'nın Salihli ilçesine bağlı Adala beldesinin Dombaylı köyünde oturan ve çiftçilikle uğraşan Bostan'ın eşi olan aynı yaştaki Havva Bostan ve çocukları, babalarının hastanenin tuvaletinde hayatını kaybetmesinin acısını yaşıyor. Kasım Bostan, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde düzenli kemoterapi görüyordu. 2 Aralık 2012 Pazartesi günü köyünden yola çıkarak hastaneye gitti. Burada iki gün ışın tedavisi gören Bostan, 4 Aralık'ta onkoloji servisinde kemoterapiye girdi. Kemoterapiden sonra hastalar ve yakınlarının kullandığı tuvalete girdi. Kapıyı kilitleyen Bostan, fenalaşarak hayatını kaybetti. İki gün haber alamayan oğlu Sezai Bostan ise hastaneye giderek durumu yetkililere iletti. Hastane görevlileri tarafından yapılan aramalar neticesinde Bostan’ın cansız bedeni, 6 Aralık Perşembe günü bulundu.

Olay gününü anlatan Sezai Bostan, “Hastaneye, ışın tedavisi de olduğu için ayın 2’sinde gitmişti. Işın tedavisini tamamladıktan sonra kemoterapi almak üzere İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne geçmişti. Ayın 4’ünde saat 06.00 sıralarında hastaneye girişi yapılıyor. Saat 10.00 gibi kemoterapiye giriyor. Biz kemoterapi öncesi kendisiyle konuştuğumuzda, sesini iyi duymadık. Daha sonra ise 14.45 sıralarında hastaneden kendisine çıkış yapılıyor. Saat 15.00 gibi aradığımızda telefonuna ulaşamadık. Daha sonra akşama doğru İzmir’e hareket ettik.” dedi. Durumu hastane yetkililerine ilettiklerini, güvenlik kamerası görüntülerini incelediklerini ancak sonuç alamadıklarını kaydetti. İki gün boyunca babasını aradıklarını ifade eden Bostan, 6 Aralık Cuma günü acil olarak hastaneye gitmeleri gerektiğine dair bir telefon aldığını söyledi: “Ben hastane dışında da araştırmalarımı devam ettirdim. Sonra İzmir’de bir otele yerleştim. 6 Aralık sabahı saat 07.00 gibi beni hastaneden aradılar ve derhal gelmemi istediler. Hastaneye ulaştığımda, babamın vefat ettiğini ve cesedini tuvalette bulduklarını söylediler. Görmek istediğimde ise savcının inceleme yapacağını, bu yüzden göremeyeceğimi söylediler. Onun için savcıyı bekledik.”

'SAVCI GELMEDEN CESET NEDEN MORGA KALDIRILDI?'

Olay günü babasının cesedinin savcı gelmeden morga kaldırıldığını aktaran Sezai Bostan, “Babamın ölümü madem şüpheli ölümdü, neden savcı görmeden hastane morguna kaldırıldı? Burada biraz şüphe duydum. Adli tıp da otopsi istedi.” diye konuştu. Savcılık raporunun sonucuna göre hastane hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.

Kasım Bostan’ın eşi Havva Bostan ise, "Ben bir şeyi gözümle görmeden inanmam. Kocamın cenazesi neden hemen morga kaldırılıyor?” dedi. Eşinin ölümünden dolayı büyük bir üzüntü içinde olduğunu söyleyen Bostan, göz yaşlarına hâkim olamadı.

SAĞLIK BAKANLIĞI DURUMA EL KOYDU

Sağlık Bakanlığı da olayla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada şunlar kaydedildi: “İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Kasım Bostan (66) adlı hastanın, ayaktan tedavi sonrası ertesi gün eve dönmediği yönünde bilgi üzerine konu araştırılmıştır. Hastanın, 04.12.2013 günü tedavi aldıktan sonra saat 14.45’te kemoterapi ünitesinden ayrıldığı tespit edilmiştir. Bir gün sonra ailenin müracaatı ile kameralar taranmış, arama gün boyu devam etmiştir. Takip eden gecenin sabahında (06.12.2013 günü, saat 06.00’da) hastanenin erkekler tuvaletinde, güvenlik görevlisinin sürekli kapalı olmasından şüphelendiği tuvalet kapısını zorlayarak açması üzerine hasta Kasım Bostan ölü olarak bulunmuştur. Medyada yer aldığı şekliyle hastanın tesadüfen ya da tesadüfler zinciri sonucu üç gün süresince bulunamadığı ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır. Hastane tuvaletlerinin giriş ve çıkışları, hasta mahremiyeti açısından kameralar tarafından izlenmemektedir. Müracaatın yapıldığı gün kamera görüntülerine yansımamasının sebebi budur.” CİHAN