TÜSİAD Başkanı Yılmaz: Kanun teklifi HSYK yapısına yeni sorunlar ekler

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Muharrem Yılmaz, yürütmenin, yaşanan sıkıntılı durumu yargı üzerinde baskı uygulayarak aşmaya çalıştığını söyledi.

Google Haberlere Abone ol
TÜSİAD Başkanı Yılmaz: Kanun teklifi HSYK yapısına yeni sorunlar ekler

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Muharrem Yılmaz, yürütmenin, yaşanan sıkıntılı durumu yargı üzerinde baskı uygulayarak aşmaya çalıştığını söyledi. HSYK ile ilgili kanun teklifinin bunun göstergesi olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Böylelikle kanun teklifleri bağımsızlığı zaten tartışmalı olan HSYK yapısına yeni sorunlar ilave etmektedir. Çözüm; yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını gerçekten sağlayacak bir anayasal reformda yatmaktadır.” dedi.

TÜSİAD tarafından İstanbul'da düzenlenen ‘Demokrasinin İşleyişi ve Hukuk Devleti’ konulu konferansa TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, ABD Barolar Birliği Başkanı James R. Silkenat ve Türkiye Barolar Birliği Başkan Danışmanı Prof. Dr. Necdet Basa katıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Muharrem Yılmaz, hukuk devletinde, temel unsurun devletin tüm işlem ve eylemlerinin yargı denetiminde olması gerektiğine vurgu yaptı. Yılmaz, “Dolayısıyla yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı tartışılmaz ilkeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Hukuk devleti anlayışında ne yasama ne de yürütme denetimsiz değildir. Yasama da yürütme de yargıya bağlıdır. Elbette yargı da çağdaş yargı ilkelerine tabi olmalı tarafsızlığını asla yitirmemelidir.” ifadelerini kullandı.

“Hukuk devleti nosyonun ve kuvvetler ayrılığı ilkelerinin henüz arzu ettiğimiz ölçüde içselleştirildiğinden emin olamıyoruz ve hatta her geçen gün kaygılarımız artıyor.” diyen Yılmaz, şöyle devam etti: “Merkezinde yargının olduğu sert bir tartışma ve cepheleşmeye şahit oluyoruz. Yargının bir güç müdahalesi alanına geldiği, hukukun siyasi mücadelenin bir aracı haline getirildiği ağır bir gündem ile karşı karşıyayız. Tartışmanın çeşitli boyutları var. Yargının bağımsızlığı, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, ve ilk defa duyduğumuz bir paralel devlet olgusu. Devletin kurumlarının sorgulanır olduğu bir duruma düşmesinden de büyük üzüntü duyuyoruz.”

Son zamanlarda yaşanan sert tartışmalar nedeniyle yürütmenin, yargı üzerindeki etkisini artırmak için kanun teklifi hazırladığını anlatan Yılmaz, şunları söyledi: “Böylelikle kanun teklifleri bağımsızlığı zaten tartışmalı olan HSYK yapısına yeni sorunlar ilave etmektedir. Çözüm yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını gerçekten sağlayacak bir anayasal reformda yatmaktadır. Bu bağlamda yargıda etik raporumuzdaki önerileri bir kez daha hatırlatmak istiyorum.”

Yılmaz, söz konu raporu da şöyle açıkladı: “Adalet bakanın ve özellikle bakanlık müsteşarının HSYK üyeliğinin anayasal düzenlemeden çıkarılması. Adalet bakanın kalması durumunda HSYK içerisindeki yetkisinin sembolik düzeye çekilmesi. HSYK üyelerinin ağırlıklı olarak yargı mensupları tarafından seçilen yargı mensuplarından oluşması. Yürütmenin HSYK üyesi seçiminde rolünün olmaması. Yasamanın ise yargı mensubu olmayan belli sayıda üyeyi toplamın yüzde 50’sini aşmamak kaydıyla nitelikli çoğunlukla seçmesi. Mesleğe kabulün ön aşaması olan adaylığa kabul aşamasında Adalet Bakanlığının rolüne son verilmesi, yetkinin HSYK’ya verilmesi. HSYK personelinin tamamının HSYK ratafından belirlenmesi. Yargıçların uluslar arası belgelerde kabul edilen istisnai koşullar haricinde kendi özgür iradesi dışında görev yerlerinin değiştirilmemesidir. Yargıç ya da savcıların yargısal faaliyet dışında herhangi bir göreve atanması durumunda yargısal bir makamın izni veya önerisinin alınması. HSYK’nın tüm işlemlerinin yargı denetimine tabi olması. HSYK çalışmalarının saydamlığının sağlanması. Yargı mensupları için etik davranış kurallarının katılımcı bir süreçle hazırlanarak etkili şekilde uygulanması. HSYK’nın savcılar ve yargıçlar dairesi olarak ayrılması.” CİHAN

Yorumlar