Türkiye'de Hükümet Müdahaleleri Yüzünden...
'Demokratik gibi görünen ülkeler arasında, Türkiye'de de hükümet müdahaleleri yüzünden ifade özgürlüğü ve bağımsız habercilik alanlarının daraldığı' yorumunu yaptı.
CPJ'nin, 'Basın Özgürlüğünün Risk Altında Olduğu Ülkeler
Raporu'nda, Türkiye ilk on ülke içinde yer aldı. CPJ raporunda,
Türkiye'de hükümetin isteğiyle gazetecilerin çalıştıkları kurumdan
kovulduğu ya da istifaya zorlandığı vurgulandı.
Türkiye'nin yanı sıra, Mısır, Ekvator, Liberya, Rusya, Vietnam,
Zambiya, Bangladeş'in başı çektiği, 'Basın Özgürlüğünün Risk
Altında Olduğu Ülkeler Raporu'nda, Türkiye'ye ilişkin şu görüşlere
yer verildi: 'Türkiye 2013'te dünyanın önde gelen en çok gazeteci
hapseden ülkelerinden biri olmaya devam etti. Ülkede gazetecilerin
geniş çaplı bir şekilde soruşturmaya uğraması ve tutuklanması yolu
ile oto sansür teşvik edilmeye devam ediyor. Gezi Parkı eylemleri
olarak bilinen Haziran ayındaki hükümet karşıtı gösterilere,
bağımsız ya da muhalefet yanlısı gazeteciliğe misilleme olarak
medya mecralarına baskı eşlik etti. CPJ, İstanbul, Ankara ve
Türkiye'nin diğer yerlerindeki protestolar boyunca ulusal ve
uluslararası gazetecilere yönelik birçok saldırı, engelleme ve
gözaltı belgeledi. RTÜK dört televizyon kanalına gösterilerle
ilgili olarak ceza kesti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kamuoyunun önünde
uluslararası medyayı yanlı olmakla suçladı, CNN International'ı,
BBC'yi ve Reuters'i açıkça işaret etti. Birçok eleştirel köşe
yazarı, editör ve muhabir açık bir şekilde Gezi Parkı eylemlerine
dair yazıları, haberleri nedeniyle kovuldular ya da istifaya
zorlandılar. Türkiye Gazeteciler Sendikası'na göre en az 22
gazeteci kovuldu ve 37 tanesi istifaya zorlandı. Bu da Türk
holdinglerin medya mecralarına sahip olduklarını ve işlerinin
sağlığı için hükümete tutundukları gerçeğini yansıtmış oldu.
Misilleme korkusu nedeniyle isminin açık bir şekilde yazılmasını
istemeyen bir köşe yazarı "Sorunumuz gazetecilerin hapsedilmesiydi.
Şimdiyse sorunumuz ilk önce gazetecilik yapıp yapamayacağımız,
çünkü medyada kalanlar doğru düzgün habercilik yapamıyor ve medya
dışına itilenler ise doğru düzgün iş bulamıyor" diyor. Türkiye
ayrıca terörle mücadele kanunlarını eleştirel ifadeleri kriminalize
etmek, Kürt medyasıyla solcu ve milliyetçi grupları bastırmak için
kullanmaya devam ediyor. Ocak ayında Türkiye 11 gazeteciyi daha
yasadışı terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla tutukladı.
Ağustos'ta Ergenekon davasına bakan mahkeme en az 20 gazetecinin
hükümet karşıtı bir komploya dahil olduğuna hükmederek uzun hapis
cezaları dağıttı. Ne var ki Türkiye'de birçok gazeteci mahkemeleri
başlamadan hapiste tutuluyor ve birçoğu haklarındaki iddianameyi
görmüyor'.
Yorumlar