Türkiye Kamu Sen: Türkiye, Hocalı katliamını soykırım olarak kabul etmedi

Türkiye Kamu Sen İzmir İl Temsilcisi Ahmet Doğruyol, Ermenistan'ın, Azerbaycan'ın Hocalı şehrinde yaptığı katliamla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. 22 yıl önce 613 kişinin katledildiğini hatırlatarak, "1992 yılında bu gece, yani 25 Şubat'ı 26 Şubat'a bağlayan soğuk bir kış gecesinde Dağlık Karabağ savaşlarının en kanlı gecesi yaşanmış olup çocuk, kadın, yaşlı demeden soydaşlarımız, Ermeniler tarafından bir gecede soykırıma uğramıştır. Resmî kayıtlara göre 83 çocuk, 106 kadın ve 70’ten fazla yaşlı olmak üzere 613 soydaşımız katledilmiş, bin 275 kişi rehin alınmış, 150 kişi kaybolmuştur." dedi.

Soykırımı 22 ülke tanırken Hollanda ve Macaristan’da Hocalı soykırımı anıtları bile dikildiğini belirten Doğruyol, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Hocalı katliamını halen soykırım olarak tanınmamış olması, düşündürücü ve üzücüdür. Türk devletlerinin ve Müslüman devletlerin tanımaması, 'tek millet, iki devlet' olarak ifade ettiğimiz Azeri kardeşlerimizin uğradığı mezalimi, katliamın yaşandığı günden bugüne dek Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de tanımaması vicdanlarımızı rahatsız etmektedir. Ermenilere komutanlık eden eski ASALA eylemcisi Monte Melkonyan’ın, hem ASALA terör örgütünün içerisinde yer alması hem de Hocalı soykırımında Ermenilere komutanlık yapması, Türk dünyasının düşmanlarının ortak olduğunu ne kadar da ortaya koymaktadır. Olayın yaşandığı günden bugüne görev yapan tüm hükümet yetkililerinin, uluslararası arenada soydaşlarımızın soykırımına seyirci kalmaları kabul edilemez. Türkiye Kamu Sen olarak, konunun bir an önce TBMM gündemine getirilerek Hocalı katliamının soykırım olarak tanınmasını talep ediyoruz. Ülkemizde demokrasinin, hoşgörünün en iyi yaşandığı il olan İzmirimiz'e Hocalı soykırım anıtı dikilmesini de Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Aziz Kocaoğlu'ndan talep ediyoruz. Türkler, Ermenilere hiçbir dönemde zulmetmemiştir. 600 yıl Osmanlılarla birlikte yaşayan Ermeniler, Müslümanlara verilen her türlü haktan yararlandıkları gibi bazı ayrıcalıklara da sahip olmuşlardır, örneğin askere alınmamışlardır. Askere alınmamaları ise Ermeni ailelerinin sürekliliğini ve dolayısıyla refaha kavuşmalarını sağlamıştır." şeklinde konuştu. CİHAN