Türker: Bu işin bir numarası, elebaşısı Başbakan'ın ta kendisidir

Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Masum Türker, "Bakın yolsuzluk ve rüşvet yalnız bakan evlerine bakan çocuklarına uzanmıyor.

Google Haberlere Abone ol
Türker: Bu işin bir numarası, elebaşısı Başbakan'ın ta kendisidir

Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Masum Türker, "Bakın yolsuzluk ve rüşvet yalnız bakan evlerine bakan çocuklarına uzanmıyor. Bu işin bir numarası, elebaşısı Başbakan'ın ta kendisidir." dedi.

Zonguldak'ın Ereğli ilçesine belediye başkan adaylarının tanıtımı için gelen Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Masum Türker, partililere hitaben yaptığı konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son günlerde yolsuzluk ve rüşvet operasyonu hakkında yaptığı açıklamaları eleştirdi. Ülkede yapılan yolsuzlukları ortaya çıkartan emniyet mensuplarının görevden alınmasını Başbakan'ın paniklemesine bağlayan Türker "Bakın yolsuzluk ve rüşvet yalnız bakan evlerine, bakan çocuklarına uzanmıyor. Bu işin bir numarası, elebaşısı Başbakan'ın ta kendisidir." iddiasında bulundu.

Yolsuzluk iddialarında Fatih Belediye Başkanı'nın emniyette verdiği ifadenin düşündürücü olduğunu kaydeden Türker, "Bakın yolsuzluk ve rüşvet yalnız bakan evlerine bakan çocuklarına uzanmıyor. Bu işin bir numarası, elebaşısı Başbakan'ın ta kendisidir. Onun ve çocuklarına uzanıyor. Bunu kim söylüyor. Verdiği ifade de Fatih Belediye Başkanı, Başbakan'ın oğlunun adını söyleyerek 'O aradı. Talimat verdi' diyor. Dikkat edin. Talep etti demiyor, talimat verdi, biz de bu imarları verdik diyor. Başbakan neden panik ve telaş içerisinde? Bir insan devleti yönetiyorsa o devlette ki hırsızlığın o devlette ki yolsuzluğun ortaya çıkmasından memnun olur, ortaya çıkartanlara ödül verir. Ama başbakan tam tersini yaptı. Bakanları ile birlikte O yolsuzluğu hırsızlığı ortaya çıkartanları görevden aldı." dedi.

"O İNSALARI ORAYA ATAYAN SENSİN"

Kendilerine karşı komplo kurulduğunu ve çeteyi işaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan' a 'O kişileri oraya sen ve arkadaşların getirdi' diyerek szölerine devam eden Türker, "Çıkan belgeleri karartmak için iki tane laf kullandı. Bakın bunları burada ilk kez siz duyuyorsunuz söyleyeceğim lafları. Televizyonlarda diğer parti yöneticilerinde de duymazsınız. Birinci laf 'Çete işidir' dedi. İkincisi de 'Hükümete karşı komplodur' dedi. Bir kere çete varsa, çete devlette kurulmuşsa 11 yıldır bu insanları göreve getiren de bunların da yeterli olup olmadığına kara veren sensin. Niye bunlara çete diyorsun. İki komplo diyorsun. Sana niye komplo kursunlar. Bunları tayin eden terfi ettiren sensin. Hatta 2 bin polis şu anda Danıştay kapısında kendilerine terfi verilmediği için hak iddia ediyorlar. Alamıyorlar. O Polisler kendi düşüncelerinde olmadıkları için. Atatürkçü düşünceden, toplumsal düşünceden yana oldukları için onları terfi ettirmiyor. Buna karşılık istediklerini terfi ettirip bugün Müdür düzeyine getiriliyor. Hatta daha da ileriye gideyim. Şu anda emniyete atanan bir çok yerin başı lideri onların polislikten alıp rütbe vererek yetiştirdikleri esas polis akademisinde yetiştirenler ise kenarda terfi bekliyor. Bir çete varsa bu yapı yanlışsa bunu yapan kim? Kimin imzası ile tayinler buluyor? Hepsi senin ve adamlarının imzası ile tayin oluyor"

"SEN GENELKURMAY'IN KOZMİK ODASINA GİRDİN"

Hükümetin Genelkurmay başkanlığının kozmik odasına girdiğini ve burada olanların gazetelerde sayfa sayfa yer aldığını kaydeden Türker, "Hakimlere karşı kızıyor, peki neden çete ve komplo diyor? Çünkü çete ve komplo derse devlet sırrı diye ortaya çıkan her şeye hatta ayakkabı kutularına bile el konacak ve o ayakkabı kutularından çıkan ne paraya ne de belgelere bir daha hiç kimse ulaşamayacak. Halk Bankası için diyor ki 'Devletin sırları saçıldı'. Sen Genelkurmay'ın kozmik odasına giriyorsun, O kozmik odada Türkiye Cumhuriyeti'nin savunma planları var. Bunları yemin etmemiş asker olmayanlara inceletiyorsun. Gazeteler sayfa sayfa yazıyor bunları. Bunlara saçılma demiyor, bunlara diyor. Çünkü ucu onlara dokunacak." dedi.
CİHAN

Yorumlar