Türk okullarında okuyan öğrenciler: Biz Türkiye’yi Türk okullarıyla tanıdık
Hizmet Hareketi gönüllüleri tarafından yurt dışında açılan Türk okulları hem Türkiye’yi tanıtıyor hem açıldığı ülke eğitimine katkı sağlıyor.
Hizmet Hareketi gönüllüleri tarafından yurt dışında açılan Türk
okulları hem Türkiye’yi tanıtıyor hem açıldığı ülke eğitimine katkı
sağlıyor. Okullarında eğitim gören öğrenciler Türkiye’yi, Türk
okulları sayesinde tanıdıklarını söylüyor.
17 Aralık'ta başlayan 'yolsuzluk ve rüşvet' operasyonu sonrası
Hizmet Hareketi ve dünyanın 160 ülkesinde faaliyet gösteren Türk
okullarına yönelik başlatılan 'karalama' kampanyası itibar
görmüyor. Gittikleri ülkelerde Türkiye’nin imajına olumlu yönde
katkı sağlayan ve ülke yönetimleri tarafından övgüyle bahsedilen
okullarda okuyan öğrenciler karalama çalışmalarına anlam veremiyor.
Afganistan’da Afgan-Türk Koleji’nde okuyan Fazal Rahman Hotak, “Biz
Türkiye’yi bu okullar sayesinde tanıdık. Türk okulları sayesinde
biz Türkiye’nin olumlu tarafını görmüş olduk. İmajını değiştirdi.
Türk okullarının bulunduğu ülkelerde o kolej, sadece kolej değil. O
kolej, aynı zamanda Türk dilini, Türk insanını, kültürünü
anlatıyor. İslam’ı anlatıyor. Bir Müslüman nasıl olur, onu
anlatıyorlar.” ifadeleriyle okulların önemine dikkat çekiyor.
Afganistan’ın, 30 yıldır devam eden savaş ve iç karışıklık
sürecinden önce Asya’nın en gelişmiş ülkelerinden olduğunu anlatan
Hotak, Batı ülkelerinin Müslümanlara karşı açtığı Orta Asya’yı ele
geçirme savaşına ülke olarak kurban olduklarını kaydetti. Bu savaş
ve iç karışıklık sürecinde okulların kapandığını, bayanların okula
gitmediğini ve Taliban döneminde ders sistemi değiştirilerek
okulların medreseye dönüştürüldüğünü anlatan Hotak, “Ama Türk
kardeşler dediğimiz Hizmet Hareketi hiçbir zaman Afganistan’ı
yalnız bırakmadı. Savaş döneminde de Taliban döneminde de bu
okullar açıktı. Kapılarını her zaman açık bıraktılar. Afganistan’da
bu okullar en saygın okullar. En kaliteli okullar sayılır. En
kaliteli eğitimler bu okullarda verilir. Bu, hala böyle.” şeklinde
konuştu.
“AMAÇLARI KARŞILIKSIZ YARDIM, ÇOK SAF VE NET”
Çanakkale Savaşı’nda Afgan kadınlarının, bileziklerini satarak
Türkiye’ye yardım ettiğini hatırlatan Hotak, ‘kardeşlerimiz’ diye
tabir ettiği Türklerin de kendilerini yalnız bırakmadığını söyledi.
“Aynı şekilde Türk kardeşlerimiz de bizi yalnız bırakmadı. Bizim
onlara savaş döneminde yaptığımız yardımlara vefa borcu diyerek
bize çok büyük, önemli bir destek, bir ülkenin gelişmesi için en
önemli temel eğitimdir. Böyle bir sektörde bize yardım ediyor.”
diyen Hotak, bunun karşılıksız yapıldığını, amaçlarının da sadece
yardım etmek olduğunu, bunun da çok saf ve net bir şekilde
görüldüğünü ifade etti. Kendisinin de Türk okullarında okuduğuna
değinen Hotak, bunun kendisi için bir dönüm noktası olduğunu
söyledi. “Benim sekiz yılda aldığım eğitimi bir tarafa bırakın.”
diyen Hotak, Türk okullarında bir yılda verilen eğitimin çok farklı
olduğunu kaydetti. Şimdi yabancı öğrenci kontenjanından Akdeniz
Üniversitesi Uluslararası İlişkiler 3. sınıfta okuduğunu söyleyen
Hotak, eğer Türk okullarında okuyarak iyi bir eğitim almasaydı
Türkiye’de üniversite kazanmayacağını belirtti.
“KOLEJLER, TÜRK DİLİ, KÜLTÜRÜ VE İSLAMI ANLATIYOR”
Fazal Rahman Hotak, Türkiye’nin kendi okullarında çok iyi
anlatılmadığını, kolejler sayesinde tanındığını kaydetti. “Biz Türk
okulları sayesinde Türkiye’nin olumlu tarafını görmüş olduk.” diyen
Hotak, Türkiye imajının iyi yönde değiştiğini kaydetti. Türk
okullarının sadece bir eğitim yeri olmadığının altını çizen Hotak,
“Türk okullarının bulunduğu ülkelerde o kolej sadece kolej değil. O
kolej, aynı zamanda Türk dilini, Türk insanını, kültürünü
anlatıyorlar. İslam’ı anlatıyorlar. Bir Müslüman nasıl olur onu
anlatıyorlar. Bir program oluyor, vali gibi herkes ona katılıyor.
Öyle saygı gösteriyorlar. Okullardaki ağabeyler yaşam tarzıyla bize
örnek veriyorlar. Biz Türkiye’yi onlar gibi biliyoruz. Örnek
insanlar onlar. Türkiye’ye gelince herkesin öyle olmadığını gördük,
diğer tarafı da var. O okullarında daha çok önemini anladık.”
ifadelerini kullandı.
“YAPTIKLARI FEDAKARLIK ÇOK BÜYÜK”
Türkiye’ye gelmeden önce Afganistan’daki Türk okullarında
çalışanlarla ilgili olarak ‘Belki kendi hedefleri vardır, belki
farklı amaçlarla buradalar, belki çok büyük maaş alıyorlardır.’
diye düşündüklerini söyleyen Hotak, bunun Türkiye’ye gelince
değiştiğini söyledi. “Anladık ki onların yaptığı fedakarlık ne
kadar büyük.” diyen Hotak, Türk okullarındaki öğretmenlerin yaptığı
fedakarlığı kimsenin yapmayacağını ifade etti. Başka bir ülkeden bu
hizmetleri bekleyemeyeceklerini anlatan Hotak, “Dünyanın hiçbir
ülkesinden bunu bekleyemeyiz. Dünyanın hiçbir köşesinde böyle
iyilik yapan bir ülke görmüyorum. Okullar açılamadan önce
Türkiye’nin bu kadar saygınlığı yoktu.” dedi. Afganistan’da Türk
okullarının çok sevildiğini belirten Hotak, ülkesinde şimdi ‘ben
Türk’üm’ denildiği zaman büyük saygı gösterildiğini kaydetti.
“NATO’DAN GELEN TÜRK ASKERLERİ HARİÇ DİĞERLERİNE SALDIRIYORLAR”
Afganistanlı Sultan Aziz Abdali de Afgan Türk Okulu’ndan mezun
olanlardan. Yabancı öğrenci kontenjanından gelerek Akdeniz
Üniversitesi İnşaat Mühendisliği 3. sınıfta okuyan Abdali, Türk
okullarının kendi hayatına büyük katkı sağladığını anlattı.
Okullarının, Türkiye’nin ve Türk insanının tanıtılmasında çok önem
taşıdığına değinen Abdali, “Afganistan’da Türk askerleri var,
NATO’dan gelen. Normalde NATO’yla gelenler, oradaki Taliban
nedeniyle dışarıya çıkamıyorlar. Ama Türk okulları yüzünden Türk
askerlere hiç birşey demiyorlar. Müslüman bir ülke olduğu için.
Dışarıya çıkıyorlar, geziyorlar. NATO’dan gelen askerler normalde
dışarıya çıkamaz, saldırırlar. Okullar Türkiye’yi çok iyi tanıttı,
bu nedenle bir şey demiyorlar.” dedi. Abdali, Türk okullarına
talebin çok olduğunu, yıllık 60 kişi almasına rağmen 8 bin kişinin
sınava girdiğini ifade etti.
“ESKİDEN BÜTÜN BEYAZLARI HRİSTİYAN ZANNEDİYORDUK”
Sudan Darfor’da yaşayan İbrahim Adam da Kimse Yok Mu Derneği
sayesinde Türkiye’yi tanıyanlardan. Ülkesinde 2004’den bu yana iç
savaş olduğunu hatırlatan Adam, bu nedenle çok sayıda ülkeden
yardım kuruluşlarının geldiğini kaydetti. Bunlardan biri olan Kimse
Yok Mu Derneği’nin, diğer yardım kuruluşları gibi sadece yiyecek ve
içecek dağıtmadığına değinen Adam, “Allah’a şükür Kimse Yok Mu
Derneği geldi. Geldiğinden beri çok güzel bir şey yapıyor. Yatırım
yapıyorlar. Diğer örgütler sadece yemek götürüyor. Kimse Yok Mu
kuyu açıyor, hastane yapıyor. Okul yaptılar. Yetimhane bunun gibi
şeyler yaptı. ‘Bana balık verme, balık tutmayı öğretin.’ Hanımlara
tekstil, dikiş makinesi eğitim kursu yaptılar.” dedi.
Kendisinin, Sudan Kızılay’ında çalıştığını, burada da Kimse Yok Mu
Derneği’nden gelenlerle tanıştığını anlatan Adam, daha sonra
Türkiye’ye geldiğini ve çok beğenerek burada kalmak istediğini
söyledi. Türkler gelmeden bütün beyaz insanları Hristiyan
zannettiklerini söyleyen Adam, “Ağabeyler geldiler, bize
gösterdiler. Türklere çok güvenilir. Okullar ve Kimse Yok Mu
Derneği gelmeden önce Türkiye’yi kimse tanımıyordu. Osmanlı
zamanında biliyoruz, böyle bir ülke vardı ama sonra kayboldu.
Türkiye’den gelenler olduktan sonra Türkiye parladı. Dizileri
izlenmeye başladı. Daha çok tanıyorlar. Türk dizilerini izliyorlar
artık.” şeklinde konuştu.
Türkmenistan’dan Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Birimler
Fakültesi İşletme 3. sınıf öğrencisi Guvanç Atdayev ise kendisinin
Türk okullarında okumadığını, ancak kolejlerin ülkesinin eğitimine
büyük katkı sağladığını söyledi.
CİHAN
Yorumlar