Türk Eğitim-Sen Yozgat Şubesi: MEB yasa tasarısı sivil bir darbedir
Türk Eğitim-Sen Yozgat Şube Başkanı Seyfi Bayrak, dershaneler yasasının Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından kabul edilmiş olmasını eğitime yapılmış sivil bir darbe olarak niteledi.
Türk Eğitim-Sen Yozgat Şube Başkanı Seyfi Bayrak, dershaneler
yasasının Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından kabul
edilmiş olmasını eğitime yapılmış sivil bir darbe olarak
niteledi.
Türk Eğitim-Sen Yozgat Şube Başkanı Seyfi Bayrak, yaptığı
açıklamada, Cumhurbaşkanı'nın onaya sunulan yasanın kabulü halinde
pek çok eğitim çalışanın kazanılmış haklarının elinden alınacağını,
yine pek çok eğitim çalışanının keyfi uygulamalara maruz kalarak
mağdur edileceğini söyledi. Bayrak, "Söz konusu yasa değişikliği
ile okul ve kurum müdürü, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı
olarak görev yapanlardan görev süresi dört yıl ve daha fazla
olanların görevi, 2013-2014 eğitim öğretim yılının bitimi
itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erecektir. Görev
süreleri dört yıldan daha az olanların görevi ise bu sürenin
tamamlanmasını takip eden ilk eğitim öğretim yılının bitimi
itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erecektir.
Mevcut düzenlemelere göre okul müdür yardımcıları yazılı sınav,
okul müdürleri de yazılı ve sözlü sınav sonucuna göre atanmaktadır.
Tasarı maddesine göre okul müdür ve müdür yardımcıları bundan sonra
sınav sonuçlarına göre değil ; okul müdürleri İl Milli Eğitim
Müdürlüğünün, müdür başyardımcısı ve yardımcıları da okul-kurum
müdürünün inhası ve İl Milli Eğitim Müdürünün teklifi ile vali
tarafından 4 yıllığına görevlendirilecektir. Görev süresi sona eren
okul müdür ve müdür yardımcılarının ya görevleri sona erdirilerek,
bu kişiler öğretmenliğe dönecek ya da idarenin takdir yetkisine
bağlı olarak görevlerine devam edeceklerdir. Bu düzenleme
kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğu gibi yönetici atamada uzun
zamandır sürdürülen hukuki mücadeleler sonucunda elde edilmiş
kazanımları da bir çırpıda elden almak demektir." dedi.
"110 BİN YÖNETİCİ BİR ANDA ÖĞRETMENLİĞE DÖNECEK"
MEB yasa kanunuyla 110 bin yöneticinin bir anda öğretmenliğe
döndürülmesinin makul bir gerekçesinin olmadığını ifade eden
Bayrak, "Böyle bir uygulama hayata geçerse torpilli atamaların
olması bir yana her dört yılda bir okul ve kurumlarımızın
hafızaları sıfırlanacak, tecrübe ve birikim sahibi eğitim kurumu
yöneticilerimiz atıl duruma itileceklerdir. Bu yasa ile, ilgili
mevzuat uyarınca faaliyet gösteren dershaneler ile öğrenci etüt
eğitim merkezleri işyerlerinde öğretmen olarak çalışmakta olan ve
herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya
malullük aylığı almaya hak kazanmamış olanlardan, bu işyerleri
üzerinden sigorta primi ödenmiş çalışma süresi 01.01.2014 tarihi
itibarıyla en az altı yıl olup 14.7.1965 tarihli ve 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde öngörülen genel
şartlar ile öğretmen kadrosuna atanabilmek için aranan özel şartlan
taşıyanların başvurmaları halinde, Kamu Personel Seçme Sınavına
(KPSS) girme şartı aranmaksızın bakanlıkça belirlenecek usul ve
esaslar çerçevesinde yapılacak sözlü sınavda başarılı olmaları
kaydıyla, kadro ve ihtiyaçlar dikkate alınmak suretiyle belirlenen
hizmet bölge ve hizmet alanlarında istihdam edilmek ve sağlık özrü
hariç dört yıl süreyle başka bir yere atanmamak üzere, öğretmen
unvanlı memur kadrolarına atanabilecektir." diye konuştu.
"BU YASA 350 BİN ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENE "
Altı yılını dolduran dershane öğretmenlerinin KPSS’siz mülakatla
MEB kadrosuna alınmaları söz konusunun atama bekleyen 350 bin
öğretmene haksızlık anlamına geleceğini vurgulayan Bayrak,
"Dershane öğretmenlerinin KPSS şartı aranmadan mülakatla MEB
kadrosuna atanması bu yasanın ucube maddelerindendir. Bu durumun
atama bekleyen 350 bin öğretmene, atanamadığı için intihar eden,
psikolojileri bozulan, ellerinde diplomalarıyla sokaklara itilen
öğretmenlere haksızlık olduğunu göremeyenler ocaklara ateş
düşürmüştür. Bu tasarı ile kendi adamlarını MEB kadrolarına alacağı
şimdiden belli olan iktidar,eğitimi baştan sona kendi görüşlerine
göre dizayn etmektedir. Onaya sunulan yasa ile Lisans mezunu olan
KPSS puanı ile öğretmen olarak ataması yapılanlar, en az bir yıl
çalışmalarının ardından adaylık döneminde herhangi bir disiplin
cezası almamış olmak ve performans değerlendirmesine göre başarılı
olmak şartlarını sağlamak kaydıyla yapılacak yazılı ve sözlü sınava
girmeye hak kazanacaktır. Öğretmenler asil memur olarak atanabilmek
için hem disiplin cezası almamış olacak, hem de kriterinin neye
göre belirleneceği belli olmayan, tamamen subjektif yapılacak
performans değerlendirmesinden başarılı olmaları kaydıyla asil
memur olabilecektir. Ancak bu da öğretmenlerin stajyerliklerinin
kalkması için yeterli olmayacaktır. Bu şartları taşıyan öğretmenler
bir de yazılı veya sözlü sınava girecektir. Onaya sunulan yasa ile
652 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 17. maddesinde değişiklik
yaparak Rehberlik ve Denetim Başkanlığının görevlerini değiştiren
ve Bakanlık denetçiliğini kaldırarak sadece maarif müfettişliği
şeklinde getirilen denetim sistemi son derece yanlıştır."
ifadelerini kullandı.
"YAPILANLARIN YAKINDAN UZAKTAN DEMOKRASİ İLE ALAKASI YOKTUR"
MEB’nın bu düzenlemesi ile denetime tabi olmayan bir merkez
teşkilatı oluşturma hedefine yönlendirdiğini kaydeden Bayrak,
"Böyle bir düzenleme Bakanlık denetçilerinin kazanılmış haklarını
ve statülerini ortadan kaldırırken, illerimizde görev yapan eğitim
denetmenlerinin de beklentilerini karşılamaktan tamamen uzaktır.
Yapılanların demokrasi ile uzaktan yakından alakası yoktur. Sivil
bir darbedir.Bu kanun insan hakları ihlalleri ile doludur.
Kazanılmış hakları budamaktadır. Eğitimin yandaşlıkla birlikte
anılmasına neden olacaktır. Bu nedenlerle eğitim çalışanları
arasında yaşanılan huzursuzlukların giderilmesi için bu yasanın
Cumhurbaşkanlığı makamınca onaylanmaması için gerekli mücadelemizi
sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.
CİHAN
Yorumlar