Türk: Bayrağın indirilmesi bizim siyasetimizin anlayışı değil

Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, bölgede 4 bin köy yakıldığını 17 bin faili meçhul cinayet işlendiğini belirtti. Ahmet Türk, "Bunlar hepsi derin devlet ve jitemin işlediği cinayetlerdir. Tabi ki bu travmanın gençlerde...

Google Haberlere Abone ol
Türk: Bayrağın indirilmesi bizim siyasetimizin anlayışı değil

Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, bölgede 4 bin köy yakıldığını 17 bin faili meçhul cinayet işlendiğini belirtti. Ahmet Türk, "Bunlar hepsi derin devlet ve jitemin işlediği cinayetlerdir. Tabi ki bu travmanın gençlerde yarattığı bir öfkedir. Yoksa bayrağın indirilmesi bizim siyasetimizin anlayışı değil. Ama 16 yaşındaki çocuğun bu travmaları yaşamış ve artık kontrol etmekte kolay değildir." dedi

    Atlanta Türk Enstitüsü tarafından düzenlenen kültürel gezi kapsamında ABD’nin Atlanta eyaletinde bulunan 9 üniversitede görev yapan profesör ve akademisyenlerde oluşan 15 kişilik grup Mardin'e geldi. Atlanta Türk Enstitüsü Direktörü Mustafa Şahin koordinatöründe Mardin'e gelen ABD'li profesör ve akademisyen, Mardin’de Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk ve Februniye Akyol’u ziyaret etti.

    Ziyaret esnasında ABD'li profesör ve akademisyenler bölgedeki barış süreci ve son bayrak indirme ile ilgili çeşitli sorular sordu. Bir Amerikalı profesörün Lice’de bayrak indirilmesi ile ilgili sorduğu soruya cevap veren Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, "Türkiye Kürdistan’ında 20 milyon Kürt vatandaşı yaşıyor." şeklinde konuştu.

    "BİZİM İSTEDİĞİMİZ BUGÜNE KADAR İNKAR EDİLMİŞ HALKLARIN ARTIK GERÇEK KİMLİKLERİ KABUL EDİLMESİDİR"

    Ahmet Türk şöyle konuştu: "Bugün Kürtlerin kimliksel kültürel ana dilde eğitimden tutun yerinde yönetim ilkesine kadar talepleri vardır. Bizim istediğimiz bugüne kadar inkar edilmiş halkların artık gerçek kimlikleri kabul edilmesi ve hakkına hukukuna kavuşmasıdır. Bizim özlediğimiz istediğimiz bütün Türkiye’de bir barış sürecinin başlaması halklar arasındaki diyaloğun adalet ve eşitlik ve hukuk anlayışı ile giderilmesi Türkiye’de yaşayan her halkın özgürleşmesini istiyoruz. Bizim mücadelemiz budur.” ifadelerini kullandı.

    "KÜRTLER DEMOKRASİYE ADALETE EŞİTLİĞE KAVUŞMADAN ORTADOĞU’DA İSTİKRARIN SAĞLANMASI ARTIK BİZE GÖRE MÜMKÜN DEĞİLDİR"

    Türk, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu bölgeye baktığımız kadarı ile Kürt sorunu çözülmedi. Kürtler demokrasiye adalete eşitliğe kavuşmadan Ortadoğu’da istikrarın sağlanması artık bize göre mümkün değildir. 40 milyonluk bir halk artık bir kimlik ve adalet arayışı içindedir. Kürtler Ortadoğu'da önemli bir aktördür. Gerçekten dinamik bir güç uzun süreli bir mücadelede demokrasinin adaletin eşitliğin halkın hukukun ne olduğunu bilen bir halk vardır. Burada bazen Kürtler bizi tenkit ediyor. Niye bağımsız bir devlet istemiyorsunuz. Çünkü Ortadoğu’da bataklığın nar olduğunu çok iyi görüyoruz. Bizim için önemli olan halkların eşit olması özgür olması ve birlikte yalama iradesini ortaya çıkarmasıdır. Bu sadece bu Kürtlerin özgürlük mücadele değil Türk halkların ve diğer halkların özgürlük mücadelesini veriyoruz. Bu konuda da mesajlarımız çok açık ve nettir. Biz burada birlikte yaşayan halklar ortak ve sevgiye dönüşen bir mücadelenin olmasını istiyoruz. Ortadoğu’ya baktığımızda demokrasi gelişmediği için diktatörler gidiyor. Tam alternatif olarak demokrasi güçleri çıkıyor. Bir taraftan selefiler çıkıyor. Radikal İslamcılar çıkıyor. Farklı şeyler çıkıyor. Burada bütün sorun dediğim gibi bütün kimlikler eşit bir şekilde temsiliyetini sağlayacak bir demokratik değişimin ve dönüşümün olması gerekir. Saddam gitti yerine kimse gelmedi. Esad gidiyor ama demokrasi güçleri alternatif olarak kimse yok. Mısır Mübarek gidiyor yerine demokrasi gelmiyor. Bu nedenle Kürtlerin bakışı ve görüşü demokratik bir dünya demokratik bir Ortadoğu’dur. Bütün çabaları bunun içindir."

    Çözüm süreci bizim için çok önemli olduğunu vurgulayan Türk, konuşmasına şöyle devam etti: "Kürtlerin yüzde 50’si Türkiye’de yaşıyor. Türkiye’nin demokratikleşmesi Türkiye’nin bir demokratik cumhuriyete dönüşmesi Ortadoğu'da demokratikleşmesinin önünü açar. Bu nedenle biz bu süreci Kürtlerin açısından ve Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından tarihi bir dönem olarak görüyoruz. Artık Ulus devlet mantığı yerine kimliklerin inkâr edildiği devlet mantığı yerine halkların gerçek kimlikleri kabulü üzerinde demokratik bir cumhuriyetin oluşmasıdır. Ben ABD Devlet başkanı Obama ile yaptığım kısa görüşmede kendisine şunları söyledim. Adalet hukuk ve Kürtlerin sahip olması gereken haklar ne olmalıdır. Siz bize yazın ondan sonra gelin bizi yargılayın. Bir halkın sahip olması haklar ne olmalıdır. Kürtleri de yargılayın adım atmayın inkar eden devleti de yargılayın acaba Kürtler mi? terörist yoksa Kürtleri inkâr eden dışlayan anlayış mı terörist bir anlayıştır. Bunun ortaya çıkmasını istiyoruz." diye konuştu

    Önemli bir aşamadan geçtiklerini kaydeden Türk, "Sayın Öcalan'ın başlatmış olduğu bir barış süreci vardır. Barış süreci kalıcı hale gelmesi için devlete hükumete yönelik bir sorumluluklar düşüyor. Bizim amacımız 30 yıldır süren çatışmalı süreç yerine demokratik süreci başlamasıdır. Tabi ki bu süreç Kürtlerin talebi olarak barışın kalıcı haline gelmesidir. Ama sonuç Kürtlerin inkarı üzerine bir siyaset yürütülürse Kürtler asla kabul etmeyecektir. Böyle bir kritik süreç artık devlet ve hükumet ya barış kararını verecek hak ve özgürlükler yana kararını verecek. Ya da geçmişte gibi inkarcı politikalarını sürdürecektir. Biz istiyoruz ki barışı isteyenlerin dediği olur. Bu sadece Kürtlerin değil bütün dünyanın üzerine düşen sorumlulukları vardır. Barış için adalet için herkese önemli görevler düşmektedir. Bugün Atlanta üniversitelerinden çok önemli hocalar geldi. Bu barışa katkı sunacak önemli yazılar yazmalarını istiyoruz. Mardin Kürdü, Arabı, Türkü, Süryani'si,Ezidi'si Ermeni'si aynı mahallede yaşadığı bir şehirdir.Burada devletin politikalarının bazen halkları karşı karşıya getiriyor.Ama bunun dışında bütün bu haklar birlikte adalet eşitlik içinde yaşamışlardır." ifadelerini kullandı

    Atlanta Türk Enstitüsü tarafından düzenlenen kültürel gezi kapsamında Türkiye’ye gelen ABD’li profesör ve akademisyenleri Mardin'e çeşitli inceleme ve gezi düzenlediklerini belirten Atlanta Türk Enstitüsü Direktörü Mustafa Şahin, Mardin’deki hoşgörü ve birlikte yaşama örneğini yerinde görmek için Türkiye’ye geldiklerini ifade etti.

    Daha sonra ABD’li profesör ve akademisyenler Mardin’in tarihi ve turistik yerlerini gezdi. CİHAN

Yorumlar