Turgut Özal davası, sanık Levent Ersöz’ün savunmasının alınması için ertelendi
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürüldüğü iddiasıyla hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün yargılandığı davanın ikinci duruşması sona erdi.
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürüldüğü
iddiasıyla hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava
açılan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün yargılandığı davanın
ikinci duruşması sona erdi. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde
görülen dava, sanık Levent Ersöz’ün savunmasının alınması için
ertelendi.
Duruşmaya sanık Levent Ersöz katılmadı. Suç tarihinin 17 Nisan 1993
olarak belirtildiği iddianamede, Özal'ın eşi Semra Özal ile oğlu
Ahmet Özal 'müşteki' olarak yer alıyor. Ahmet Özal’ın katıldığı
duruşmaya Semra Özal katılmadı.
Özal’ın ölümünün araştırılması ile ilgili milletvekili olduğu zaman
talepte bulunduğunu ifade eden Ahmet Özal, “Sanığı tanımıyorum.
Babamın tanıyıp tanımadığını da bilmiyorum. Sanığın ailemle
tanışıklığı olduğunu sanmıyorum. Adli Tıp’ın verdiği raporun tam
manası ile açıklanması, tekrar açıklanması gerekiyor. Yurt
dışındayken bana düştüğünü ve hastanede olduğunu söylediler. Daha
sonra köşke çıktım ve durumu öğrendim. Ben İstanbul’da ikamet
ediyorum. Köşk'te kalmıyorum.”
Söz alan Ersöz’ün avukatı ise “Davanın açılmasına tek delil iki
gizli sanığın beyanlarıdır. Bu tanıkların huzurda dinlenmesini
talep ediyoruz. Katılma talebinde bulunulması için suçtan zarar
gelmiş olması gerekiyor. Burada suça iştirak vardır”. dedi.
Ersöz’ün avukatının 'Gizli tanığın beyanları ile ilgili söyleyecek
bir şey var mı? Saç telleri neden 19 yıl sonra adli makamlara
teslim edildi?' sorularına ise Özal, şu şekilde cevap verdi: “Gizli
tanık ifadelerinin ne derece gerçeği yansıttığını bilmiyorum.
Hukuki olarak konuyu değerlendiremem. Gizli tanıkların burada
dinlenmesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Saç telleri talep
edildiği teslim edilmiştir. Bizden daha önce bu yönde bir talep
olmamıştır.”
Mahkeme heyeti, verdiği kararda sanık Levent Ersöz’ün İstanbul
Metris Kapalı Cezaevi’nden Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne
getirilip getirilemeyeceğinin, sağlığı açısından uygun olup
olmadığına, sağlık durumu uygun değilse telekonferans yöntemi ile
savunmasının alınmasına, talepler tekrar istendiği için sorulara
cevap gelmezse yetkililer hakkında suç duyurusuna bulunmasına karar
verdi. Müştekilerin davaya katılmalarını, sanığın ifadesinin
alınmasından sonra değerlendirecek olan mahkeme, duruşmayı 19
Mart’a erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla Özal'ın İstanbul'da
bulunan anıt mezarı, 2 Ekim 2012 tarihinde açıldı. Özal'ın
cenazesi, İstanbul Adli Tıp Kurumu'na götürülerek incelendi. Adli
Tıp'ın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği raporda, "Ölüm
olayının meydana gelişi ile ilgili anlatımlar öncelikle ani
kardiyak bir ölümü düşündürmekteyse de ölüm sonrası otopsi işlemi
uygulanmamış ve iç organlarda, vücut sıvılarında gerekli
makroskobik, mikroskobik, mikrobiyolojik, serolojik, toksikolojik
incelemeler yapılmamış olduğundan mevcut bilgi ve bulgular ile
kesin ölüm sebebinin tespit edilemediğinin oy birliğiyle mütalaa
edildiği." değerlendirmesine yer verildi. Özal'ın, kadmiyum dahil,
ağır metal maruziyeti ile öldüğünün tıbbi delillerinin
bulunmadığına dikkat çekildi.
Özal'ın ölümüne ilişkin soruşturmayı yürüten Terörle Mücadele
Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli Cumhuriyet Savcısı Kemal
Çetin, iddianame hazırladı. İddianamede Ersöz, 765 Sayılı TCK'nın
'Cumhurbaşkanına suikasta' ilişkin 156. maddesi kapsamında
suçlanıyor. Maddede, "Reisicumhur hakkında suikastta bulunanlarla,
buna teşebbüs edenler fiilleri teşebbüsü tam derecesinde ise
ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezasıyla, nakıs ise müebbet
ağır hapis ile cezalandırılır." deniliyor. Levent Ersöz, Ergenekon
Davası'nda da 22 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
CİHAN
Yorumlar