TSO Başkanı Tandoğan: Siyasi değil, memleketin ekonomik durumu için çalışıyoruz
Boyabat Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Nuh Tandoğan, hafta sonu yapılan AK Parti hariç bütün sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin katıldığı toplantı hakkında açıklamalarda bulundu.
Boyabat Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Nuh Tandoğan,
hafta sonu yapılan AK Parti hariç bütün sivil toplum örgütleri ve
siyasi partilerin katıldığı toplantı hakkında açıklamalarda
bulundu. Kamuoyunda ‘bunlar ne hakla böyle bir toplantı
düzenliyorlar?’ algısının verilmek istendiğini belirten Tandoğan,
5174 sayılı TOBB Kanunu gereği olarak ticaret ve sanayinin kamu
yararına uygun olarak gelişmesine çalışmak ve üyelerini bu
konularda bilgilendi işinin oda ve borsaların görevlerinden
olduğunu söyledi.
Toplantıda amaçlarının hiçbir zaman siyasi bir algı oluşturmak
olmadığının altını çizen Nuh Tandoğan yapılan toplantıyla ilgili
olarak şunları belirtti: "Toplantıdaki amacımız Boyabat’ın
sorunlarını daha önceden belirlediğimiz gündem çerçevesinde
konuşmaktı. Burada amacımız siyasete müdahale değildir. Her fikre
açığız, herkes her zaman fikrini açıklayabilir, biz burada sadece
ev sahibiyiz, memleketin ticareti, ekonomisi ve kültür
faaliyetlerinde bu topluluk da söz sahibidir. Bu siyaset değil,
ekonominin siyasetini yapmaktır ve sorunları dile getirmektir.
Katılan tüm partiler görüşlerini ve projelerini katılımcılarla
paylaştı. Memleket için hayırlı olduğu kanaatindeyim."
Boyabat TSO’nun memleket meselelerine önem verdiğini ifade eden
Tandoğan, şöyle devam etti: "İki yıl önce TOBB Başkanı Rıfat
Hisarcıklıoğlu’nun, Boyabat Ticaret ve Sanayi Odası’nın açılışında
Boyabat TSO bir okul yaparsa buna katkı yaparız dediğini, ancak
arsa konusu bir türlü çözülemediği için okul projesinin hayata
geçirilemedi. Eğitime katkı olarak da Boyabat Endüstri Meslek
Lisesi’ne mesleki aletlerin alınması için okula bağışta
bulunulacak."
Siyasetin hiçbir zaman ekonomiye karıştırılmaması gerektiğine de
dikkat çeken Tandoğan, siyaset ile ekonominin mutlaka ayrı
tutulması gerektiğini söyleyerek, "Dünya’da ekonomi genelde
düzelmeye başladı. Ancak, Türkiye’nin büyümesi sıcak para ve hizmet
sektörü ile oluyor. Bu nedenle Türkiye, Dünya’da Güney Afrika’dan
sonra en büyük cari açık oranına sahip. Türkiye bir an önce
sanayileşmeli. Hizmet sektörü ile büyüme olmaz. Böyle giderse, bu
durumdan ülkemiz, ilimiz ve ilçemiz de olumsuz etkilenecek. Burada
en önemli sorun siyasetin ekonomiye karışmasıdır. Siyaset yönetimi
ile ekonomi yönetimi kesinlikle ayrı olmalıdır. Dünya siyasete
güvenmediği için ekonomi ile siyaseti ayrı tutuyor." şeklinde
konuştu.
"LAİKLİK SÖYLEMLERİ İLE YIPRATILAN DEMOKRASİ KAZANIMLARI, BUGÜN DE
PARALEL YAPILANMA İDDİALARI İLE YAPILMAKTA"
2011 yılında AK Parti’den aday adayı olmasının sebebini de
açıklayan Tandoğan, adaylığını o dönemde AK Parti’nin
muhafazakarlığının yanında demokrasiye de önem veriyor olmasına
bağladı. Demokratik bir cumhuriyetin inşasında ve demokrasinin
ilerlemesinde o zaman yer almak istediğini belirten Tandoğan, ancak
2007’de AK Parti'nin kapatılma davası sürecinde, laiklik söylemleri
ile yıpratılan demokrasi kazanımları bugün de paralel yapılanma
iddiaları ile yapıldığını söyledi. Tandoğan, "2010 Anayasa
referandumunda evet dedim, ancak o gün halkın kararı ve desteğiyle
oluşturulan Anayasa kazanımları bugün, örneğin HSYK kanunu gibi, AK
Partili vekiller tarafından yok ediliyor. Ben 1993 yılından beri
dershane ortağı ve kurucusuyum, eğer bugün Ak Partide vekil
olsaydım ve dershanelere karşıyım deseydim, bugüne kadar binlerce
öğrenci ve velisine yaptığımız hizmetle, vekil olarak içerisinde
bulunduğum partinin yaptırımları çelişmez miydi. Haksız bir
uygulama ile dershaneleri zorla kapatmaya gerek yoktur, ülkemizde
dershanelere ihtiyaç kalmadığı gün zaten kendiliğinden
kapanacaktır. Mevcut şartlarda siyaseti düşünmüyorum."
CİHAN
Yorumlar