TSK'nın Dünyayı Titreten Caydırıcı Gücü

Genelkurmay Başkanlığı, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na 4 Kasım'da sunduğu brifingde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 2033 projeksiyonunu aktardı. Türk ordusu çağın gereklerine ve küresel gelişmelere müsait şekilde 'profesyonel ordu' olma yolunda ilerlerken, TSK'nın 'geleceği' mercek altına alındı.

Çok sayıda devletin güvenlik konsepti, 'savunmayı öngören ve tehditlere dayalı' stratejik düşünceden, 'güvenliğe ve risklere dayalı' stratejik fikre dönüştü. Özellikle hudut tanımayan terörizm, siber saldırılar ve kıtalararası balistik roket tehdidi, yurt güvenliğinin sağlanmasında, coğrafi sınırlara bağlı olmayan stratejik güvenlik anlayışını mecbur bir duruma getirdi.

DEĞİŞİK ARAYIŞLARI YÖNELDİ

Öte yandan ülkeler için siyasi, ekonomik, kültürel ve teknolojik büyümenin daha da ciddiyet kazanmasıyla, güvenliğin sırf askeri güçle sağlanması bundan böyle fazla aşırı daha zor. Bu nedenle, ülkeler ve NATO bunun şeklinde fazla aşırı uluslu güvenlik kuruluşları, askeri ve sivil yeteneklerin beraber kullanılmasını öngören arayışlara yöneldi.

TSK'nın yeni 'kapsamlı yaklaşım'ı da, ayrıcalıklı kurumların ve sivil cemiyet kuruluşlarının işbirliğini öngörüyor. Askeri, diplomatik ve ekonomik faaliyetlerin birbirini destekleyerek sinerji yaratacak biçimde eşgüdüm içerisinde icra edilmesi öne çıkıyor.

'MİLLİ' SİLAH GÜCÜ

TSK'nın geleceğe yönelik ana hedefi, beka kabiliyeti ve savaş gücü yüksek, teknoloji, bilgi ve eğitim üstünlüğüne sahip, her ortam ve şartta vazife yapabilen, personeli eğitimli bir ordu. Azami ölçüde ulusal sanayiye dayanan silah gücü ve hariç unsurlara bağımlı olmaksızın harekât icra edebilecek güç yapısı da hedefler arasında.

HIZLI VE ETKİN

Öncelikli amaç, Türkiye'nin ulusal menfaatlerini hudutların ötesinden itibaren koruyacak bir bina oluşturulması. Bunun yolu hem seri ve etken devinim edebilen kara gücüne, hem açık denizlerde bayrak belli eden donanmaya, hem Türk hava alanını her çeşitli tehditten koruyabilecek filolara ve hava savunma sistemlerine sahip olmaktan geçiyor. TSK, yeni dönemde, savunma gücüyle bulunduğu kadar, 'caydırıcılık' faktörüyle de hariç güvenlik tehditlerini henüz oluşmadan etkisiz bir duruma getirmeyi hedefliyor.

GERÇEKÇİ HEDEFLER

'Küresel güç' deyimi kulağa hoş gelse de, TSK'nın takat planlamasını daha 'gerçekçi' saptamalar ışığında hazırladığını anlatmak mümkün. mesela son şekilde Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, Türk donanması için misyonu 'Orta ölçekli küresel güç' şekilde açıkladı. TSK, umumi çerçevesiyle, 'uygun büyüklükte güç' hedefiyle ilerliyor.

Bu büyüklük ise 'Küresel ve bölgesel güvenlik ortamının ihtiyaçlarına yanıt verebilecek, kademeleri azaltılmış, görevlerin etken şekilde paylaştırıldığı, lüzumlu yapısal değişiklikleri süratle yaşama geçirebilecek, asimetrik olanlar da dahil bütün hariç tehdit ve riskleri etkisiz kılabilecek bir takat oluşumunu planlayabilen, oluşturduğu gücün idamesini sağlayabilen, eğitip donatabilen' ifadesiyle tanımlanıyor.

ORDU-MİLLET BAĞI

Son 10 yılda mecbur askerlik hizmetinin süresi kademeli şekilde kısaltılırken, TSK'nın personel ihtiyacının karşılanabilmesi amacıyla, sözleşmeli subaylık, sözleşmeli astsubaylık ve son şekilde sözleşmeli er sistemleri devreye sokulmuştu.

TBMM'de kabul edilen son yasayla, bedelli askerlik uygulamasıyla beraber 'zorunlu askerlik' prensibinde devrim niteliğinde bir düzenlemeye daha gidildi. Henüz askerlik hizmetini yerine getirmemiş yükümlülerin de TSK'ya direk 'sözleşmeli er' şekilde katılabilmelerinin önü açıldı. Böylece 'zorunlu askerlik' sisteminden 'maaşlı uzman askerlik' sistemine geçişte en kocaman adım atılmış oldu.

Nüfus artış hızının düşmesi ve üniversite mezunu yükümlü sayısının artmasına enlem olarak, hükümet gelecekte TSK'nın 'profesyonel ordu' yapısına geçmesinin zorunluluk biçimine dönüşebileceğini düşünüyor. Genelkurmay Başkanlığı ise 'yükümlü askerlik' uygulamasının toplumsal dayanışma unsurları içerisinde yer aldığını belirterek, ordu-millet bağını koruyan 'karma askerlik' sisteminin devam ettirilmesinden yana.

'TEHDİT YERİNE YETENEK'

Uluslararası Güvenlik Uzmanı Hüseyin Bayazıt:

'Genelkurmay, 2033 projeksiyonunu, tehdit tabanlı değil, yetenekleri göz önüne alarak planlıyor. Küresel, bölgesel, ülkesel güvenlik üretiyor. Kamu diplomasisinin önemi artıyor. TSK da kendine özgü ortak doktrin geliştirip güç planlamasını ona oranla yapıyor. İstihbarat dalında yaşanan devrimle, TSK da aynı öteki çağdaş dünya orduları bunun şeklinde yeni bir istihbarat anlayışı ve istihbarat yeteneği geliştiriyor.'

MÜŞTEREK HAREKÂT

Yeni zamanın savunma konseptinde 'müşterek harekât' kavramı kocaman ciddiyet taşıyor. Bu doğrultuda Kara, Deniz, Hava Kuvvetleri ile Jandarma, Sahil Güvenlik ve hususi Kuvvetler'in beraber rol aldıkları eğitimlere ağırlık veriliyor.

SİBER KOMUTANLIK

Bilgi güvenliğinin sağlanması ve korunması yeni zamanın başlıca öncelikleri içerisinde sayılıyor. Bu yüzden, artan asimetrik tehditler çerçevesinde, Genelkurmay Karargâhı'nda bir 'Siber Savunma Komutanlığı' kuruldu ve faaliyetlerine 2013 yılında başladı. (Kaynak:Habertürk)

Kaynak: HABERLER.COM