Terör uzmanı Okur: Esed affıyla serbest kalan militanlar IŞİD tepe yönetiminde

Uzun zamandır bölgede yavaş yavaş yükselen Irak-Şam İslam Devleti'nin (IŞİD), son olarak 30 bin askeri ile korunan Musul’u ele geçirerek Türk Başkonsolosluğu’na saldırı düzenledi. Aralarında Başkonsolos Öztürk Yılmaz’ın da bulunduğu...

Google Haberlere Abone ol
Terör uzmanı Okur: Esed affıyla serbest kalan militanlar IŞİD tepe yönetiminde

Uzun zamandır bölgede yavaş yavaş yükselen Irak-Şam İslam Devleti'nin (IŞİD), son olarak 30 bin askeri ile korunan Musul’u ele geçirerek Türk Başkonsolosluğu’na saldırı düzenledi. Aralarında Başkonsolos Öztürk Yılmaz’ın da bulunduğu 49 kişiyi iki gündür rehin olarak tutan IŞİD, bölgedeki varlığını devam ettirmek için eylemlerini sürdürme kararı aldı. Doç. Dr. Mehmet Akif Okur, Suriye’de Esed’in muhalif grupları bastırmak için çıkardığı af sonucu serbest kalan bazı militanların, IŞİD’in tepe yönetimini oluşturduğunu söyledi.

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Akif Okur, IŞİD’in bölgedeki yükseliş sürecini Cihan’a anlattı. Irak'ın Musul şehrini dün ele geçiren IŞİD, Musul'daki Türk Konsolosluğuna baskın yaptı. Aralarında Başkonsolos Öztürk Yılmaz'ın bulunduğu 49 kişi rehin alındı. Bu sayede adını tüm dünyaya duyuran IŞİD terör örgütü, bölgedeki varlığını belirli bir dönem El Kaide terör örgütü bünyesinde sürdürdü. Suriye’de yaşanan iç savaşta Beşşar Esed tarafından çıkartılan af sonucu El Kaide militanlarının serbest kaldığını ve bu nedenle IŞİD’in tepe yönetiminin bazılarını cezaevinden çıkan militanların oluşturduğunu kaydeden Doç. Dr. Mehmet Akif Okur, “Savaş başladıktan bir müddet sonra gerçekleştirilen bir af bu. Bu afla beraber Beşşar Esed, yeni başlayan direnişe karşı isyanı durdurmak için söyledi ama bu af El Kaide’nin militanları dışarıya çıkardı. Bu militanlar, El Kaide’nin yenilenmesinde roller oynadılar ve önemli pozisyonlara geldiler. Bununla beraber 'Esed ile IŞİD arasında bir bağlantı mı var?' soruları bu gelişmeyle beraber gündeme gelmeye başladı. İran ile Suriye de sürekli olarak IŞİD’i gerekçe göstererek kamuoyundaki algıları değiştirdi. Muhalifler devrimci değil, kafa kesen, insan kaçıran kişiler akla gelmeye başladı. Bu muhaliflere yapılacak olan silah sevkiyatının önüne geçilmesini sağladı. Özgür Suriye Ordusu’na bağlı birlikler ve diğer radikal gruplar belirli alanlarda operasyonlar yapıyorlardı. Burada muhalefete verilecek olan silahlar IŞİD gibi örgütlerin eline geçmeye başladı. Bu sayede iç savaşı kendi lehlerine çevirdiler.” ifadelerini kullandı.

"IRAK’TA SÜNNİLER KENDİLERİNİ İTİLMİŞ HİSSEDİYOR"

Maliki yönetiminin Bağdat’taki merkezi idare ile bir sürtüşme yaşadığını ve bu çatışmada Sünniler’in kendilerini tek başlarına itilmiş olarak gördüğünü kaydeden Doç. Dr. Okur, “Bu kötü bir psikoloji. Temel nedeni de şu; Osmanlı dönemi de dâhil, Saddam Hüseyin yönetiminin sonuna kadar Irak yönetimi üstün kişilerdi. Amerikan işgalinin ardından gelen dönemde bu bitmeye başladı. Ancak bir psikolojik travma vardı. Bu travma somut bir şekilde insanların güvenlikleriyle birleşiyor ve dışlanmışlık duygusu doğuruyor. IŞİD, şu anda klasik bir terör örgütü gibi değil, bir isyanı tetiklemeye çalışıyor. Maliki hükümetine karşı eski Baasçılardan yerel ve silahlı unsurlar gibi çok grup IŞİD’a destek veriyor.” açıklamalarında bulundu.

"PKK, IŞİD İLE SAVAŞIYOR GÖZÜKEREK AVRUPA’YA MESAJ VERİYOR"

IŞİD’in, bölgedeki etkinliğini artırmasının terör örgütü PKK tarafından da yakından takip edildiğini kaydeden Okur, PKK’nın terör listesinden çıkmak için IŞİD ile savaş halinde gözüktüğünü ve bu sayede Avrupa ve Amerika’ya mesaj verdiğini kaydetti. Okur, şöyle devam etti: “PKK, bölgesel uzantısı olan PYD üzerinden Avrupa ve Amerikalılara özellikle şu mesajı taşımaya çalışıyor: ‘Ortadoğu radikal İslamcıların cirit attığı bir bölge. O yüzden biz burada batının da doğunun da Rusya’nın da düşman gördüğü gruplara karşı savaşıyoruz.’ IŞİD ile olan çatışmasını bölgedeki hâkimiyetini meşrulaştırmak için kullanıyor. IŞİD ile çatışmalar daha da artacaktır diye düşünüyorum. Obama yönetiminin son açıklamalarında da görüyoruz ki Amerika’dan ve diğer batılı ülkelerden bir müdahale söz konusu değil. Buraya asker göndermek istemiyorlar. IŞİD’i tehdit olarak görüyorlar ancak bunlarla savaşacak birilerine yardım etmek istiyorlar. ABD-İran yakınlaşmasının arkasında da bunu görebiliriz. PKK’nın da somut hedefi terörist listesinden çıkmak. Avrupa’da faaliyetlerini yoğunlaşmış vaziyette. O yüzden IŞİD’a karşı kullanılan argümanlardan bir tanesi de bu.”

CİHAN

Yorumlar