TBB: Bazı siyasi parti temsilcilerinin sandık başında olmadığı duyumunu aldık

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu pek çok yerde bazı siyasi parti temsilcilerinin sandık başında olmadıkları duyumunu aldıklarını söyledi. Usulsüzlük konusunda çeşitli duyumlarının olduğunu belirten Feyzioğlu, bu işin kanunen sahibinin siyasi partiler olduğuna vurgu yaptı.

Feyzioğlu, Ankara Barosu’nun şiddet mağduru kadın ve çocuklara destek olmak üzere başlattığı Gelincik Projesi üçlü protokol imza töreninden sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Ankara’da 750’nın üzerinde avukatın Ankara Barosu başkanının yaptığı bir organizasyon ile sahada gece gündüz görev yaptıklarını ve yapmaya devem ettiklerini dile getiren Feyzioğlu, “Biz tarafsız olarak görev yaparız. Herhangi bir siyasi parti tarafında görev almamız söz konusu değil. Buradaki tarafsızlığımız yurttaşın oyunun sayılmasını sağlamaktır. Fakat takdir edersiniz ki sandığa oy verme anında sayım, sayımdan tutanak tutanaktan sonra çuvallama, çuvalların il seçim kuruluna, oradan YSK’ya nakline kadar her aşama sahip çıkma yetkisi ve dolayısıyla sorumluluğu siyasi partilere ait. Maalesef aldığımız duyumlarda sahadan doğrudan duyum alacak ağa sahibiz. Çünkü avukatlarımız her yerde görev yapıyorlar. Pek çok yerde bazı siyasi partilerin temsilcileri sandık başında değillermiş. Çuvalları bırakmışlar, sayım sırasında bile orada olmamışlar. Bir kısmı ‘tutanağı imzaladım ama okumadım’ gibi bazı beyanlarda bulunuyor. Bunlar açıklı ve üzüntü verici. Çünkü insanlar oy veriyorlar, inanıyorlar. Başkalarını da inandıkları siyasi partiye oy vermeleri üzere ikna için uğraşıyorlar. Mücadele ediyorlar, umutlanıyorlar. O oylarına sahip olması gereken, oyun kendilerine verilmiş olduğu siyasi partilerin bir kısmı bunun ne anlama geldiğini sandık başındaki görevlilere ya anlatamamış ya görevli bulmamış. Bunun üzerinde ciddi ciddi düşünmek lazım.” şeklinde konuştu.

"BUNUN TEDBİRİNİ ALMAK İMKÂNSIZ MIDR?"

Oy sayımı sırasında yaşanan elektrik kesintilerine de değinen Feyzioğlu, "Bu araştırılacaktır kuşkusuz. Ben ilk günden beri size kural ve ilkeleri ile işleyen bir demokrasinin maalesef olmadığını anlatıyorum. O zaman buna karşı tedbir alacaksınız. Bir gece önceden bir duyumdur bu. Elektrikler kesilecek diye bize de geldi. Siz de duydunuz. Siz de duydunuz. Elektrik kesilecekse fener temin etmek çok mu zordur? Elektrik kesilecekse ve bu bir seçim hilesi olarak kesilecekse bilmiyorum ama bu böyle ise bunun tedbirini almak imkânsız mıdır? Bakın hiçbir mazeret tedbirsizliğin mazereti olamaz. Hiçbir mazerette başarısızlığın yerine maalesef tutmaz. Sandıkta kazanılan masada eğer veriliyorsa bilmiyorum böyle midir olay. Eğer böyle ise olay burada herkesin şapkasını önüne koyup ‘ben bu sandığa nasıl sahip çıkmalıydım’ diye ciddi ciddi düşünmesi lazımdır. Çünkü o sandığa attığımız oylar hem namusumuz hem geleceğimizdir." dedi.

"İŞİN KANUNEN SAHİBİ SİYASİ PARTİLERDİR"

"Avukatlardan usulsüzlük yapıldığına dair bir duyum geldi mi?" sorusuna ise Feyzioğlu şu cevabı verdi: "Çeşitli duyumlarımız var. Mesela bir yerde çuval bulunduğu söyleniyor ama o çuvalın içinde ne var? O çuval oraya nasıl gitti? Seçim sonucunu etkileyecek bir usulsüzlük var mıdır, yok mudur meslektaşlarımız şuanda sahadalar. İtirazları da soran olursa destek veriyorlar. Yanlarındalar, vatandaşların da sorularına cevap veriyorlar. Vatandaşlardan gelen bir takım ihbarlar varsa onları da bir takım ilgili yerlere iletiyorlar. Ama unutmayın işin kanunen sahibi siyasi partilerdir. Yine yurttaşlar ve yine yurttaşların en güvendiği kurum olan barolar konuya bir sivil inisiyatif göstererek sahip çıkmışlar ama seçim kanunu bu işin siyasi partiler tarafından yetkili bir şekilde sahiplenilmesini emretmektedir. Biz şimdi bu siyasi partilerin görevlerini ne kadar yaptığını sorgulama hakkına sahibiz."

CİHAN