Takıntıların esiri olmayın

Psikolog Sevim Buzkan Ertuğrul, Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) aklın ısrarlı ve kontrol edilemeyen düşüncelerle olduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Takıntıların esiri olmayın

Psikolog Sevim Buzkan Ertuğrul, Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) diğer adı saplantı zorlantı bozukluğu, oldukça sıkıntı oluşturan ve gündelik işlevleri kısıtlayan, aklın ısrarlı ve kontrol edilemeyen düşüncelerle olduğunu söyledi. Ertuğrul, kişinin bazı davranışları tekrar tekrar yapmaya zorunlu hissettiği ve bu davranışları yapmadığında kendi içinde ciddi sıkıntılar yaşadığı bir kaygı bozukluğu olduğuna işaret ederek, “Kişiye ciddi anlamda rahatsızlık verir. Takıntılarının esiri olurlar.” dedi.

Obsesif kompulsif bozukluk belirtileri, nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında açıklama yapan Acıbadem Kayseri Hastanesi Psikoloğu Sevim Buzkan Ertuğrul, şunları söyledi: “Obsesyon; beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan, kişinin kontrol edemediği ve tekrarlayıcı bir biçimde kendini gösteren düşünceler bütünüdür. Birçoğumuz benzer düşüncelere kapılırız; ancak obsesyonları olan bireyler günlük işlevlerini yerine getiremeyecek şekilde bu düşüncelerden kurtulamazlar, kontrol edemezler ve hayatlarını bu düşüncelere göre devam ettirirler. Klinik olarak en çok görülen obsesyonlar; pislik ve mikrop bulaşmasından korkma, cinsel ya da öfke dolu tepkiler göstermeye yönelik korkular, bedensel fonksiyonların bozulmasına yönelik korkular, hata yapmaktan korkma şekildedir. Kompulsiyon; kişinin içinde bulunduğu sıkıntıyı azaltmak ve kendisine göre herhangi bir felaketin olmasını önlemek amacıyla tekrarlayıcı ve durduramadığı şekilde ortaya koyduğu davranışlar bütünüdür. Klinik olarak en çok görülen kompulsiyonlar; sık sık el yıkama, duş alma, ocak, ütü, kilit vb. kontrol etme, herhangi bir işi yaparken belirli sayıda yapma, bir şeyleri belirli ve sırasıyla yapma, belirli kelime ve cümleleri tekrar etme, belirgin eşyalardan kaçınma şeklindedir.”

Psikolog Sevim Buzkan Ertuğrul, obsesyon hastalığın düşünce kısmını oluştururken, kompulsiyon davranışlar sonucunda düşünceyi yok etmeyi amaçladığını hatırlatarak, “Birey obsesyon ve kompulsiyonlarla uğraştığı için kendini ciddi anlamda yorgun hisseder. Obsesif kompulsif bozukluk nedenleri 3 alt alanda toplanmıştır. Bunlar, genetik nedenler: Obsesif kompulsif bozukluğu olan bireylerin birinci dereceden akrabalarının yüzde 30'unda obsesif kompulsif bozukluk görüldüğü saptanmıştır. Biyolojik nedenler: Beynin bazı bölgelerindeki hasarlar ve bazı nörokimyasal eksiklikler obsesif kompulsif bozukluğuna neden olabilir. Çevresel nedenler: Anne babaların çocukluk döneminde kişiye aşırı hükmedici olması, ailede obsesif kompulsif bozukluğu öyküsü bulunan kişilerin bu düşünce ve davranışları model alması, bireyin kişilik özellikleri, mükemmeliyetçi ve kaygılı yapısı obsesif kompulsif bozukluğu oluşumunda etkendir.”

Psikolog Sevim Buzkan Ertuğrul, obsesif kompulsif bozukluk psikolojik sorunlar içerisinde tedavisi en güç olanlardan birisi olduğunu anlatarak, “Sabır ve inançla yola çıkmak gerekir. Bilişsel davranışçı psikoterapi ve farmakolojik tedavi (ilaç tedavisi) uygulanır. Terapi yönteminde bireyin rahatsız olduğu düşünce ve davranışlar sıralanarak bunların üzerinde çalışılır ve birey bu durumlarla kademeli olarak yüzleştirilir, bu süre içerisinde gevşeme egzersizleriyle mücadele kolaylaştırılır. Yüzleştirme sonrası bireyin bu durumu günlük yaşantısına aktarması sağlanır. Unutmamak gerekir ki obsesif kompulsif bozukluk kendiliğinden geçen bir rahatsızlık değildir; mutlaka bir uzmana başvurmak gerekir.” diye konuştu.

 

Yorumlar