Tahliye olan Fatih Hilmioğlu: İçeride benden daha ağır hastalar var(2)

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Silivri'de tutuklu bulunan İnönü Üniversitesi eski Rektörü Fatih Hilmioğlu'yla ilgili tedbiren tahliye kararının ardından Hilmioğlu tahliye edildi.

Ergenekon Davası’ndan 23 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 5 yıldır Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İnönü Üniversitesi eski Rektörü Pror. Dr. Fatih Hilmioğlu, AYM'nin sağlık problemlerini gerekçe göstererek tedbiren tahliye kararı vermesinin ardından bugün saat 18.30 sıralarında Silivri Cezaevi'nden ayrıldı.

Çıkışta kendisini dışarı da bekleyen gazetecilere bir açıklama yapan Hilmioğlu, ilk önce tahliyesine karar veren Anayasa Mahkemesi Başkanı'na ve üyelerine teşekkür etti. Hilmioğlu,"Eğer bu tahliyem uzun tutukluluk nedeniyle gerçekleşmişse ki ben 5 yıla yakındır cezaevindeyim. Söylemek istediğim şu: Benden daha uzun süredir cezaevinde bulunanlar var. Eğer bu tahliye hastalık nedeniyle gerçekleşmişse burada da hekim olarak söylemek isterim ki; benden daha ağır hastalar var. Umarım onlar için de en kısa zamanda bir çözüm yolu olur ve onlarda tahliyelerine ulaşırlar." dedi.

Hilmioğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yargılandığım dava hakkında mahkeme başkanı verdiği beyanatta 'bugün olsaydı ben bu iddianameyi kabul etmezdim. Ve böyle bir Ergenekon terör örgütü diye bir örgüt yok' dedi. Keza bu davada yargılanan insanlar ve sanıkların müdafileri 6-7 yıldır sürekli olarak bu davanın bir tertip olduğunu, bu davanın bir kumpas olduğunu ve ortada örgüt ve darbe teşebbüsünün olmadığını defalarca söylediler. Fakat inanan olmadı. Nihayet Sayın Başbakan tarafından ve diğer hükümet üyeleri tarafından bu davanın kumpas olduğunu, devlet içerisinde yuvalanmış bir paralel devlet veya devlet içinde bir çete tarafından yapıldığını ve yüzlerce insanın cezaevlerinde bulunduğunu defalarca ifade ettiler. Esas itibariyle bu ifadelerden sonra bu davalar düşmüştür. Ne ortada Ergenekon terör örgütü diye bir örgüt vardır ne de darbe teşebbüsü diye bir teşebbüs vardır. Bütün Türk milletine sormak isterim. Eğer ortada Ergenekon terör örgütü diye bir örgüt varsa, bu örgütün başı kimdir. Başı yok, mahkeme de söylemiyor. Çünkü, örgüt yok. En basitiyle Kanarya Sevenler Derneği'nin bile bir başkanı varken. Böyle bir örgütün başı olmaması nasıl izah edilebilir? Çünkü, örgüt yok. Ama yargılanan sanıklara baktığınız zaman ve bu davanın da bir askeri darbeye teşebbüs davası olduğu düşünüldüğünde; bu davada ki en üst düzey askeri şahıs Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ. Yani şu mu oluyor o zaman, şu soruyu sormak lazım. Yani Sayın Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ 700 bin kişilik silahlı kuvvetlerini, silahlı ordusunu bırakmışta 280 kişiden oluşan, ve çoğu da sivillerden oluşan bir örgüt mü kurmuştur, darbe yapmak için. Bunun akılla, mantıkla izahı yoktur." şeklinde konuştu.

Sağlık durumunun nasıl olduğu ile ilgili soruya ise Hilmioğlu,Kendisinin Karaciğer rahatsızlığı olduğu ve bunun da ağır koşullarında da ilerlediğini söyledi. Tedavisinin dışarıda devam edeceğini söyleyen Hilmioğlu," Tedavim dışarıda devam edecek. İlk çıktığım da hiç iyi bir şey hissedemedim,sevinemedim içerdeki bütün insanlar suçsuz ben size söyleyeyim. Sadece bu Danıştay Failleri ve Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atanlar hariç burada yargılanan bütün insanlar suçsuz. Bunu bütün içtenliğimle size söylüyorum." dedi.

Basın açıklamasının ardından Fatih Hilmioğlu kendisini dışarıda karşılayanlarla birlikte Silivri Cezaevi'n yakınında bulunan bir çadıra gitti. Sobanın yanında ısınan Hilmioğlu çay içtikten sonra karayoluyla Ankara'ya gitmek üzere yola çıktı.

İleri düzeyde siroz hastası olan ve cezaevinde yatarken karaciğer kanseri olduğu ortaya çıkan Fatih Hilmioğlu için Çapa Tıp Fakültesi Sağlık Kurulu Başkanlığı tarafından "Cezaevi koşullarında kalması uygun değildir" raporu verilmişti.
Fatih Hilmioğlu'nun cezaevinden çıkıp sağlık durumunun iyileşmesi için başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzeri bir çok siyasi destek vermişti.
CİHAN