Sürücüler dikkat, AYM onay verdi!
AYM, trafikte polisin alkol ve uyuşturucu kontrolüne direnerek denetimden kaçanın 2 bin lira para cezası ödemesine onay verdi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), trafikte alkol ve uyuşturucu kullanmak
amacıyla yapılan denetimlerden kaçınan, teknik cihazlara
üflemeyen sürücülerin ehliyetlerine iki sene süreyle el
konulmasına ait düzenlemeye “kamu otoritesinin
sağlanması” gerekçesiyle onay verdi.
Söz konusu kural, Tokat yönetim Mahkemesi sebebi ile iptal
istemiyle AYM’ye taşınmıştı. Ancak AYM, tesirli bir seyrüsefer
denetimi ve halk otoritesinin sağlanması gerekçeleriyle düzenlemeye
onay verdi ve iptal istemini reddetti. AYM’nin ret kararı, şu
gerekçelere dayandırıldı:
“İtiraz konusu kuralın trafikte etken biçimde alkol ve
uyuşturucu madde denetimi yapılması şekli ile cemiyet sağlığını ve
düzenini tehdit eden seyrüsefer kazalarının önlenmesini sağlamak
dolayısıyla şahısların can ve mal güvenliğini ve halk düzenini
koruma amacıyla öngörüldüğü anlaşılmaktadır. Bu düzenlemenin
anayasal sınırlar arasında yasa koyucunun takdirinde yer aldığı
açıktır. Bu bağlamda yasa koyucu trafikte uyuşturucu ve uyarıcı
madde kullanılıp kullanılmadığı yada alkolün kandaki miktarını
belirleme amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılmasını kabul
etmeme eyleminin seyrüsefer düzeni ve denetimi üstünde meydana
getireceği sonuçları dikkate alarak caydırıcı biçimde
cezalandırılmasını benimsemiştir. Dolayısıyla yasa koyucunun takdir
yetkisine dayanarak ve eylemin meydana getireceği sonuçları de
dikkate alarak düzenlediği itiraz konusu kuralda yasa devleti
ilkesiyle çelişen cihet yoktur.”
Buna göre; trafikte uyuşturucu almış veya alkollü olmayı, alkol-uyuşturucu denetimi amacıyla uzatılan cihazlara üflemeyi reddeden sürücüler de 2 bin lira ceza ödemeye devam edeceği gibi, sürücü belgelerine de 2 sene süreyle el konulmasına devam edilecek.
AYM’nin bu kararına üyelerden yalnızca Hasan Tahsin Gökcan karşı oy kullandı. Gökcan, şahısların kendini suçlamama ve susma haklarına dikkat çekti. Gökcan, AİHM kararlarına da göndermede yer aldığı karşı oy yazısında şunlara yer verdi:
“Güvenlik ve halk düzeniyle ilgili olsa da susma ve kendini suçlamama hakkının özüne ziyan verilemez. Susma ve kendini suçlamama hakkı, suç işleme beklentisi olması kaydıyla hem tahkikat aşamasını hem de sonrasını kapsar. AİHS’deki susma ve kendini suçlamama hakkı döküman ve ticari kayıtları vermeyi reddetme hakkını da içerecek biçimde geniş içeriğe sahiptir. İtiraz konusu kaide da tam anlamıyla kendileri aleyhinde kanıt üretmeye katkıda bulunmayan şahısların cezalandırılmasını öngörmektedir. Böyle bir düzenleme anayasa 38/5 fıkrasına, bununla beraber hakkın özünü zedeleyici olması sebebi ile anayasanın 2. ve sınırlamada ölçülülük prensibi bakımından ise 13. maddelerine de aykırıdır.”
Kaynak: NTV
Kaynak: HABER7.COM
Yorumlar