Suruç’ta arazi toplulaştırılmasında yaşanan usulsüzlükler köylüyü isyan ettirdi

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde GAP Eylem Planı kapsamında Suruç Ovası'nın 950 bin 980 dekar zirai arazinin sulanması için Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından projelendirilip bu yıl yapımı bitirilen Suruç Ovası Pompaj Sulama Projesi...

Google Haberlere Abone ol
Suruç’ta arazi toplulaştırılmasında yaşanan usulsüzlükler köylüyü isyan ettirdi

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde GAP Eylem Planı kapsamında Suruç Ovası'nın 950 bin 980 dekar zirai arazinin sulanması için Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından projelendirilip bu yıl yapımı bitirilen Suruç Ovası Pompaj Sulama Projesi sonrası 2011 yılından beri yapılan arazi toplulaştırmaları ilçe halkının büyük tepkisine neden oldu. Taşeron firmanın ilçe halkı ve köylülerin arazilerinde yaptığı toplulaştırmalarda, aşiret sahibi ve aynı zamanda iktidara yakın toprak ve siyasi nüfuz sahiplerinin kaydırıldığı iddiası ilçede çiftçilikle uğraşan fakir köylünün büyük tepkisini çekti.

Suruç’ta toplulaştırma adı altında yapılan arazi düzenlemelerinin aşiret sahibi zengin ve iktidara yakın siyasi nüfuz sahibi olanları, adeta fütursuzca hazine arazisi toprağı gasp etme yarışına soktuğunu dile getiren Aşağı Oylum Köyü muhtarı Hüseyin Gündoğdu, ’’Benim toplulaştırmadan anladığım; hukuk yolu ile toprak muhafaza ve zirai sulama tedbirlerinin alınmasını güçleştirecek derecede bölünmüş, dağılmış, bozuk şekilli parsellerin bir araya getirilerek daha düzenli parselleri ortaya çıkarmak amacı ile toplulaştırma yapılır. Ama maalesef görüyoruz ki, yolsuzluk ve rant amacı ile toplulaştırmalar yapılıyormuş.’’ ifadesini kullandı.

Hala devam eden toplulaştırmayla ilgili ilçe halkı ve köylülerden yükselen itirazlara ve tepkilere kulak tıkayan taşeron firma ve devlet yetkilileri çiftçiyi bilgilendirmeden seminer vermeden masa başında yaptıkları toplulaştırmaya dair yanlış uygulamalar, köydeki aileler arasında geçmişten kalan birçok husumeti de tekrar ortaya çıkardığını belirten Gündoğdu, ’’Hemen her köyde husumet ve kan davası var. İnsanlarımız toprak konusunda çok hassas. Daha geçen hafta arazi toplulaştırması yüzünden Suruç’un Höyük yanı ile Sağlar köyünde, birbirine giren iki aileden 1 kişi öldü 2 kişi de yararlandı.’’ dedi.

Toplulaştırmaların oldu-bittiye getirildiğini öne süren Gündoğdu, "Taşeron firma halka danışmadan halkın sosyo-kültürel yapısını dikkate almadan adeta yangından mal kaçırırcasına toplulaştırma işini oldu-bittiye getiriyor. İlerde maalesef sonu Höyük yanı ile Sağlar köyünde, birbirine giren iki aile gibi ölümle sonuçlanacak olaylar ortaya çıkacak. Şimdiden savcılara ihbar ediyoruz. Bu işin içinde birçok yetkilinin parmağı var.” diye uyardı.

Toplulaştırma adı altında köy tapularının masa başında hayali olarak kesildiğini söyleyen Gündoğdu, ”Şanlıurfa Tapu Kadastro şahsımı arayarak Aşagı Oylum köyünün tüm tapularının hazır olduğunu ve benim gelip almamı söylediler. Bende Tapu Kadastroya giderek tapuları almadan önce şöyle bir göz gezdirdim tapuların keyfi ve tamamen köylüye danışılmadan hayali kesildiğini gördüm. Derhal taşeron firma denetim şefine hayali kesilen tapular için itirazda bulundum. Çünkü devlet taşeron firmaya toplulaştırması yapılacak arazi sahiplerine bilgi, seminer, konferans vermesi için ödenek vermiş, para vermiş. Fakat taşeron firma hiçbir çiftçiyi çağırmadan bilgi ve seminer vermeden toplulaştırmasını masa başında yapıp köye geliyor. Köye gelen firma bir çubuğunu tarlanın ortasına dikip, 'Ahmet şu senin, Mehmet şu senin tarlan' diyor ve çekip gidiyor. Allah aşkına böyle toplulaştırma mı olur?‘’ şeklinde tepkisini dile getirdi.

Muhtar Gündoğdu, ’’Taşeron firma yetkilisi bana, (Ankara’dan acil emir geldi. Arazi toplulaştırmaları derhal bitirilecek boşuna itiraz dilekçeleri vermeyin. Zaten itiraz dilekçelerinizde geçersiz sayılacak.) dedi. Bende köylülerin gerekli olan tüm hukuksal yollara başvuracağını taşeron firma sorumlusuna arz ettiğimde sinirlenerek beni odasından kovdu.‘’ dedi. Gündoğdu, ’’Hangi devlet yetkilimizin kapısını çaldıysak yüzümüze bakmadılar, bizi kaale dahi almadılar. Bizde derdimizi milli iradenin tezahürü meclise başvurduk. Sağ olsun Cumhuriyet Halk Partisi CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir bizim toplulaştırma sorunu ve sıkıntımızı büyük bir özveri ile dinleyerek konuyu Meclis gündemine taşıdı.’’ şeklinde yaşadıklarını aktardı.

CHP’Lİ VEKİL TOPLULAŞTIRMA SORUNUNU MECLİSE TAŞIDI

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde yaşanan toplulaştırma sorununu Cihan’a anlatan CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, ’’Yandaş şirket, Suruç’ta halka hizmet vermemekte olup halka eziyet etmektedir. Zira konu ile ilgili 26 Haziran 2014 tarihli TBMM Genel Kurulu’nda Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde Uludüzü ve Aşağıoylu köylerinde tapu çalışmaları esnasında yapılan adaletsizlikleri meclis gündemine taşıdım. Şanlıurfa Valiliği, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına yöre halkının hakkını ve malını gasp etmek için yandaş şirketlere görev verilmiş mi verilmemiş mi? diye soru sordum.’’ dedi.

Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde Uludüzü ve Aşağı Oylum Mahallelerinde sulama projesinden kaynaklı yeni tapulaşma, paylaşım çalışmaları yapılmakta olduğunu belirten CHP’li Demir, ’’Ancak, sulama projesini yapan yetkili firma çiftçilerle istişare yapmadan, hatta vatandaşın onay olur imzasını dahi almadan, köylere uğramadan yeni tapular yandaş şirketlerce masa başında tahsis edilmiş. Höyükyanı mahallesinde tapulaşma çalışması esnasında da kavga çıkmış, 1 kişi ölmüş, 1 kişi de yaralanmış. Yapılan adaletsizliklerle insanlar birbirine düşürülmüş olup, sulama projesi ihalesini alan yandaş şirket halka hizmet değil, zulüm yapmakta. Halkın, köylünün yıllardır ekmeğini çıkarttığı topraklara devlet el mi koyuyor? Köylünün toprağı gasp mı ediliyor? Yöre halkı hakkaniyet ve adalet bekliyor. Mecliste elbet bu konunun takipçisi olacağım.’’ ifadesini kullandı.

TOPLULAŞTIRMAYA 250 İTİRAZ DİLEKÇESİ VEREN KÖY

Muhtar Gündoğdu, ”Bu süre zarfında 250 kişi yersiz parsellere itiraz etmesine rağmen hiçbir vatandaşın itirazını kabul etmediler. Taşeron firmanın yaptığı yanlışlıkların önüne geçmek için itiraz dilekçesi veren köylülerin hiçbir talebi de yerine gelmedi. Firma yetkilileri bize dediler ki (Ankara'dan Tarım Bakanlığından bir talimat gelmiş, bu köyün toplulaştırmasını hemen bitirin hemen kapatın.) Gerçekten kapattılar, 21/12/2012 tarihinde de tüm tapularımızı kestiler. Bu tamamen usulsüz bir iştir. 7 ayda arazi zemin tespiti yapılamadan tapularımız da kestiler.” dedi.

Taşeron firmanın astığı listelerin askıda olduğu sırada, Suruç’un yarısından fazlasının dışarıda mevsimlik işçi olarak çalıştığını aktaran Muhtar Gündoğdu, "Hiç haberleri olmadı. Zaten okuma yazmaları yok. Kimse de onlara da izah etmedi. Birçok gariban ezildi. Zenginlere hazine arazileri iltimas geçildi. Köyünde birkaç dönüm arazisi olan yoksul insanlara büyük zulüm yapıldı.” şeklinde yaşananları dile getirdi.

Toplulaştırmada olan yanlışlıkların giderilmesi için 30’a yakın itiraz dilekçesi verdiğini söyleyen, Uludüz Köyü Muhtarı Mehmet Emin Alpfidan ise “Taşeron firma Toplulaştırmayla ilgili istişare yapmadan çiftçiye danışmadan fakirin toprağını zengine iltimas geçti. Köyümüzde toplulaştırma ile ilgili 30 dilekçe verdik. Hiçbirini dikkate almadılar. Firma yetkililerinin yanına 3 defa gittim. Ne parça bölük ettikleri 30 dönüm arazimi bir araya getirdiler. Ne de sorularımızı cevapladılar. Devletten iş alan taşeron firmanın işgüzarlığı yüzünden köylümüz birkaç defa kavga ile yüz yüze geldi. Bu durumu firma yetkililerine defalarca şikâyet ettik. Ama bir sonuç alamadık.’’ şeklinde konuştu.

'TOPLULAŞTIRMA İŞLERİ RÜŞVET TORPİLLE Mİ DÖNÜYOR?'

30 dönüm arazisinin Özlüce köyünde bulunduğunu söyleyen Dikili Mahallesi Muhtarı Mehmet Ali Cengizer ise, ”30 dönüm arazimi toplulaştırmayla, 3 parçaya ayırıp, her birini 5 km aralıklarla farklı yerlerde vermişler. Şimdi kafasına göre çiftçiye bilgi vermeden toplulaştırmayı yapanlara sormak lazım. Toplulaştırmalar da işler rüşvet ve torpille mi dönüyor? Bu resmen çiftçiye yapılmış bir zulümdür.” dedi.

Suruç Muhtarlar Derneği Başkanı Vahit Tekinalp de toplulaştırma ilgili yaşanan sorunlar hakkında şunları söyledi: ”Birçok yerde haksızlıklar var. Toplulaştırmada rant sağlayan şahıslar ses çıkarmayıp bir an önce toplulaştırmaların bitmesini istiyorlar. Fakir fukaraya haksızlık olmuş. Gücü, parası ve dili olanlar işini bir şekilde halletmiş. Kesinti dışında çok kayıp arazi var, bu araziler kimlere gitti?” CİHAN

Yorumlar