Süleyman Elik: İktidar da yargı da yara aldı
İstanbul Medeniyetler Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nden Yard. Doç. Dr. Süleyman Elik, son günlerde yaşanan olaylarla iktidarın da yargının da yara aldığını söyledi.
İstanbul Medeniyetler Üniversitesi Siyasal Bilimler
Fakültesi'nden Yard. Doç. Dr. Süleyman Elik, son günlerde yaşanan
olaylarla iktidarın da yargının da yara aldığını söyledi.
Son günlerde gündemde yer alan yolsuzluk operasyonunun İran ayağı
tartışılırken, 'İran, Orta Doğu ve Enerji' konularında uzman olan
Yard. Doç. Dr. Süleyman Elik, “Parti için Tayyip Erdoğan’ın
karizmatik duruşu çok önemli ancak, güvenilirlik konusunda parti
ciddi yara almış durumda. Kendisini ifade ettiği dürüstlük fenomeni
ciddi bir yara aldı. Parti içinde savaş gibi bir durum, cemaatle
çatışmış olması büyük bir handikap, her iki grup da birbirini
yıpratıyor. Bu durum hoş değil, üzücü. Türkiye’nin menfaatleri için
anlaşma yoluna gitmeleri gerekir ama bunu tercih etmiyorlar. Sadece
parti değil yargı da yıpranıyor, Ergenekon olayından beri ciddi
anlamda hukuksuzluğu söz konusuydu. Bu anlamda herkes kendi gücünü
kullanıyordu. Bir nevi güçler mücadelesine dönüşmüş durumda. Ama
burada iktidar yara alıyor. Bakanların istifa etmemesi de büyük bir
sorun. Ama parti kendisine yapılmış bir hamle olarak gördüğü için
bu şekilde kendisini legalleştiriyor. Fakat halkın gözünde
legalleşmiyor.” dedi.
Türkiye’nin ekonomik anlamda güçlendiğini ve bunun büyük
devletlerce istenmediğine dikkat çeken Süleyman Elik, “İran’ın
dövize olan ihtiyacı arttıkça, bu ihtiyacı Türkiye ve Rusya
üzerinden gidermeye çalışan yasa dışı gruplar oldu. Türkiye’nin
legal olarak İran’a döviz girişi sağlaması mümkün değildi. Çünkü
uluslararası hukuka aykırı. Bu yüzden Türkiye bir ceza almayacak,
paravan şirketlere cezai müeyyideler uygulanacak.” ifadelerini
kullandı.
"PARAVAN ŞİRKETLER TÜRKİYE'Yİ YIPRATTI"
İran’a koyulan ambargodan faydalanmak isteyen paravan şirketlerin
Türkiye’yi yıprattığını vurgulayan Elik, “Türkiye, küresel sistemle
mücadele ediyor. Ekonomisi gelişmiş ve yaptırımları
göğüsleyebilecek durumda. İran’ı kollayacak değiliz, onun için
kendimizi riske atacak değiliz. Ama Türkiye’yi büyük devletler
istemeyecektir.” diye konuştu.
Halk Bankası genel müdürünün evinde bulunan 4.5 milyon doları
anormal bir durum olarak nitelendiren Süleyman Elik, “Her halükarda
böyle bir miktarın bir banka genel müdürünün evinde bulunması hiç
normal değil. Adı ne olursa olsun. Bir banka müdürü böyle bir
rakamı üstlenemez. Bir şekilde illegal bir şey söz konusu. Devlet
bankası müdürü olarak böyle bir parayı saklayamazsınız, kayıt
altına almanız gerekiyordu. Böyle bir şeyi yolsuzluk demekten
ziyade illegal demek daha doğru olur. Bunun üzerine gidilmeli. Bir
bağış olduğu söyleniyor, bu adam nasıl bir adam ki bu kadar büyük
bir rakam ona teslim edilebiliyor.” dedi.
Her şeye rağmen bu olayın bir devlet sırrı olarak kalması
gerektiğini vurgulayan Süleyman Elik, bu konunun bu kadar görünür
olmaması gerektiğini de kaydetti.
CİHAN
Yorumlar