Sulama sifonu yıkıldı, 12 bin dönümlük ekin kuruma tehlikesiyle karşı karşıya

Karasu nehri içerisinden geçen ve iki belde mahallesi ve bir köyün sulamasında kullanılan sulama sifonunun yıkılması sonucu, 12 bin dönümlük ekili alan kuruma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Yetkililerden yardım isteyen çiftçiler, çözüm bulunmadığı takdirde 12 bin dönümlük alanda ekili bulunan pancar, mısır ve diğer hububat ürünlerinin kuruma ile karşı karşıya kalacağını söylediler. Sağ Sahil Altınada Sulama Birliği yetkilileri, yaşanan soruna çözüm bulamazken, Devlet Su İşleri başta olmak üzere İl Özel İdaresi ve Valilikten yardım istediler.

Erzincan’a 15 kilometre uzaklıkta bulunan ve 1952 yılında Karasu nehrinin altına yapılan sulama sifonu, 12 gün önce çöktü. Yaylabaşı beldesi Güllüce, Mollaköy beldesine bağlı Mahmutlu Mahallesi ve merkeze bağlı Balıbeyi köyünün ekili alanları 12 gündür sulanamıyor.

900 kişinin yaşadığı ve yaklaşık 300 çiftçinin 12 bin dönüm alanda üretim yaptığı tarlalarda pancar, mısır ve diğer hububat ürünleri kuruma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Mahmutlu ve Balıbeyi köyü arasında bulunan 1.5 metre çapında ve 50 metre uzunluğundaki sulama sifonunun çökmesi ile birlikte ekili alanları sulayamadıklarını söyleyen çiftçiler, devletin, yaşanan soruna çözüm bulması gerektiğini söylediler.

Sağ Sahil Altınada Sulama Birliği Başkanı Hasan Polat, sulama sifonu yapılmadığı takdirde çiftçilerin ürünlerinin kuruyacağını belirterek, “2004 yılından beri sulama birliği başkanlığı yapıyorum. İlk defa böyle bir afet başımıza geliyor. Bizim bir ara Mertekli bölgesinde problemimiz vardı. O çözüldü. Altınbaşak’ta bizim bir regülatörümüz var. Regülatörü de DSİ’nin 50 yıldır yaptığını biz de yaptık. Kapattık. Suyu köylere verelim diye. Yalnız bizim bu ada köyler dediğimiz Mahmutlu, Güllüce ve Balıbey’den Fırat’ın altından Ganiefendi bölgesinden geçen bir sifonumuz var. Bizim şimdiki acil problemimiz o. Bu sifon ömrünü de yitirdiği için göçtü Fırat’ın içine. Bu üç köyümüzün çiftçilerinin ürünlerinin kurumaması için sifon dediğimiz yerde çalışma var. Biz de birlik başkanlığı olarak, elimizden geleni yaptık ama bazı konular bizi aştı. Devletin yardımı olmadıktan sonra yapılması mümkün değil. Devlete, bize para ver demiyoruz. İş makinesi, eleman veya burada yapılacak ne varsa gelsin bize yardımcı olsun, bu üç köyün mahsulünü kurtaralım. Bu üç köyün mahsulü kesin kuruyacak. Hiçbir çaremiz yok.” dedi.

Mollaköy Belde Belediye Başkanı Kemal Şengül ise “Mahallemiz Balıbey ve Güllüce’nin su sorunu olduğundan dolayı 2 bin 900 dönüme yakın bir pancar ekim alanı, 10 gündür sulanmadığı için bir sıkıntı görülüyor. Buraların sulanabilmesi için valiliğimizden ve İl Özel İdaresi'nden destek istiyoruz. Birlik başkanımızla görüşmemizde birliğin iş makinesi gücü olmadığından bunu yapamayacağını belirtti. Valilik ve İl Özel İdaresi'nden bu sorunun çözülmesi için destek bekliyoruz.” diye konuştu.

Ziraat Odası Başkanı Feti İçer de sulama yapılamadığı takdirde çiftçilerin mağdur olacaklarını belirtti. İçer, şöyle dedi: “Hakikaten çiftçimiz mağdur. Bu soruna acilen devletin bir çözüm bulması lazım. Sulama birliklerine bırakmakla olmaz. Yazık günah. Bu kadar ekin var. Zaten adamlar borçlu. Fabrikadan avans almış, gübre almış, acilen buna devletin bir yardımcı olması lazım. Bu ülke hepimizin. Çiftçi varsa hepimiz varız. Yoksa kimsemiz yok. Bir alet edavat verilse devlete güçlük var mı?”

Çiftçilerden Yaşar Köylü, ürünleri kurursa ödeme yapamayacaklarını ifade ederek, “Avans aldık. Gübre aldık. Ödeyemiyoruz. O zaman motoru satıp güzelce verip gideceğiz.” dedi.

Tarlada ürünü kuruyan çiftçi Eyüp Şener ise “Mahmutlu, Balıbey ve Güllüce çiftçilerine sulama yapmaları içi yaklaşık 13 gündür su verilmiyor. Bu sıcaklarda mahsulümüz kurumak üzere bir haftadan fazla dayanacak mahsul kalmadı.” şeklinde konuştu.

CİHAN