SP'li Maslak:Başbakan Erdoğan, söylemleriyle ülkeyi kutuplaştırıyor
Saadet Partisi(SP) Manavgat İlçe Başkanı İbrahim Maslak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gönül kırıcı söylemlerinin ülkede kutuplaşmaya neden olduğunu söyledi.
Saadet Partisi(SP) Manavgat İlçe Başkanı İbrahim Maslak,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gönül kırıcı söylemlerinin ülkede
kutuplaşmaya neden olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan'ın 17 Aralık'ta başlayan rüşvet ve yolsuzluk
operasyonu sonrası söylemlerinin kışkırtıcı ve ötekileştirmeye
yönelik olduğunu belirten Maslak, bu tür sözlerin ülkeyi
yönetenlere yakışmadığını kaydetti. 28 Şubat postmodern darbenin
17'nci yıl dönümü ile ilgili basın açıklaması yapan Maslak, 17 yıl
önce meşru seçilmiş hükümete yönelik yapılan darbenin halen gerçek
anlamda sorgulanamamış olmasının üzüntü verici olduğunu ifade
etti.
28 Şubat davasında tutuklu olan sanıkların çoğunun tahliye
edildiğini belirten Maslak, postmodern darbenin iş dünyası,
finansmanı ve basın ayağının halen gün yüzüne çıkmadığını ve bu
süreçte dış güçlerin oyunuyla ülkenin milyar dolarlarının
hortumladığını kaydetti. 28 Şubat'ı tezgahlayan dış güçler ve yerli
işbirlikçilerin uzun vadeli bir plan yaptığını belirten Maslak,
darbe sonrası Fazilet Partisi(FP) bölünerek AKP'nin kısa sürede
kurularak ardında iktidara gelmesinin 'üzerinde iyi düşünülmesi
gereken siyasi dizayn' olduğunun bilinmesi gerektiğini söyledi.
İktidarın 12 yıldır hayata geçirdiği eylem ve söylemlerinin 17
Aralık rüşvet ve yolsuzluk operayonu sonrası değiştiğini belirten
Maslak, Başbakan Erdoğan'ın sabah söylediği sözle, akşam başka bir
yerde konuştuğu bir sözün çelişmesinin siyasetin olmazsa olmaz etik
kurullarının çiğnenmesi adına üzüntü verici bir durum olduğunu
kaydetti. Maslak, sözlerini şöyle sürdürdü: "AKP hükümeti bugüne
kadar hep varlığını mağduriyet edebiyatı üzerine inşaa ederek
kurdu. Artık mağdurlu edebiyatı sona erdi. Buda siyasi tarihimizde
çok garip durum. Ülkeyi yönetenlerin şikayet etme hakkı yoktur.
Sürekli halkı şikayet var. Şimdide çıkmışlar halkı halka şikayet
ederek 30 Mart mahalli seçimlerini 'bağımsızlık mücadelesi'
seçimidir diyorlar. Dünyada görülmemiş garip bir politika anlayışı.
Maalesef ülkeyi yönetenlerin 2 aydır uslubu çok kötü durumda.
Erdoğan'ın söylemleri insanları kutuplaştırma, ayrıştırma ve
ötekileştirmeye yönelik. Böyle bir siyaset anlayşıyla ülke
yönetilmez. Bir ülkenin başbakanı ayrıştırıcı değil,
birleştiricidir."
12 Eylül referandumununda kazanılan demokratik hakların, seçim
sonrası 'sivil bir anayasa yapacağız' diyen AKP tarafından bir bir
yok edildiğini belirten Maslak, HSYK'nın Adalet Bakanlığı'na
bağlanmasına karşı olduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, yasayayı onaylamasına üzüldüklerini belirten
Maslak, sivil anayasa yapmak için seçimde yetki isteyen iktidar
partisi AKP'nin referandumda yüzde 58'le evet diyerek kazanılan
demokratik haklarını 'işime gelmedi, mefaatime dokundu' diyerek yok
etmesinin düşündürücü ve ibretlik bir durum olduğunu kaydetti.
İşbirlikçi partilerin uzun süreli ayakta kalamayacağını belirten
Maslak, halka karşı siyaset yapan partilere de halkın 30 Mart'ta en
güzel cevabı sandıkta vereceğini sözlerine ekledi.
CİHAN
Yorumlar