SP İl Başkanı Asiltürk: Dış güçlerin operasyonu savunması inandırıcı değil
Saadet Partisi Malatya İl Başkanı Mehmet Asiltürk, AKP iktidarının başlangıcından bugüne bütün politikalarında uluslararası güçlerin isteği doğrultusunda hareket ettiğini, bütün bu gerçekler ortadayken bugün ‘dış güdümlü, uluslararası güçlerin’ operasyon.
Saadet Partisi Malatya İl Başkanı Mehmet Asiltürk, AKP
iktidarının başlangıcından bugüne bütün politikalarında
uluslararası güçlerin isteği doğrultusunda hareket ettiğini, bütün
bu gerçekler ortadayken bugün ‘dış güdümlü, uluslararası güçlerin’
operasyonundan söz edilmesinin inandırıcı olmadığını söyledi.
Mehmet Asiltürk, düzenlediği basın toplantısında, 3 bakanın oğlu,
bir belediye başkanı ve kamu bankası genel müdürünün yolsuzluk ve
rüşvet iddiasıyla gözaltına alındığı bir sürecin yaşandığını
belirtti. Hükümet yetkililerinin bu operasyonun ‘dış güdümlü,
uluslararası güçlerin’ bir operasyonu olduğunu ‘devlet içinde bir
paralel yapılanma’ eliyle yürütüldüğünü iddia ettiğini anımsatan
Asiltürk, operasyonun ardından iktidarın emniyet ile adliyede
rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasına müdahale algısı oluşturan bazı
görev ve yetki değişiklikleri yaptığını ifade etti. Soruşturma
sonrasında 3 bakanın istifa ettiğini anımsatan Asiltürk, AKP’nin
kuruluşundan itibaren başbakanla yol arkadaşlığı yapan
milletvekillerinin yaşanan süreçten duydukları rahatsızlıkları
ifade ederek istifa ettiğini hatırlattı.
AKP’nin 2002’den bu yana iktidar olduğunun altını çizen Asiltürk,
şöyle devam etti: “Bu süre zarfında; adalet mekanizmasında,
emniyette, YÖK’te, Milli Eğitim Bakanlığı ve diğer bürokrasi
alanlarında arzu ettiği ve istediği değişikliği müteaddit defalar
yapmıştır. (Bugünde yaptığı gibi.) İstediği alanda anayasa
değişikliği, kanuni düzenlemeler yapmış, yönetmelikleri
çıkarmıştır. Bakanlar Kurulu’nda gerekli gördüğü kararları almış ve
yeterli sayıda kanun hükmünde kararnameleri çıkarmıştır. Elinde
bulundurduğu meclis çoğunluğu, emrinde olan bürokratlar ve yapmış
olduğu yasal, kanuni ve hukuki düzenlemeler neticesinde her türlü
operasyonu her alanda bu güne kadar gerçekleştirmiştir. Kontrolünde
olan hükümet medyası ve oluşturduğu yandaş medya vasıtasıyla
seçmenin algı yönetimine müdahil olmuştur. Bu durum karşısında
bugün iktidarın devlet içinde paralel yapılanmadan bahsetmesi kendi
acizliği ve beceriksizliğinin en büyük ispatlarındandır. AKP
iktidarı işbaşına geldiğinde iddia edilen bu paralel yapılanma
vardı ise ve bugüne kadar bitirilmedi ise AKP’nin başarısızlığı ve
suçudur. Eğer on iki yıl önce bu paralel yapılanma yoktu ve AKP
döneminde gerçekleşti ise bu da AKP’nin başarısızlığı ve
suçudur.”
AKP iktidarının başlangıcından bugüne bütün politikalarında
uluslararası güçlerin isteği doğrultusunda hareket ettiğini
vurgulayan Asiltürk, bütün bu gerçekler ortadayken bugün ‘dış
güdümlü, uluslararası güçlerin’ operasyonundan söz edilmesinin
inandırıcı olmadığının söyledi.
“İktidarın hiçbir şekilde mağdur edebiyatı yapmaya hakkı yoktur”
diyen Asiltürk, “Başbakan ve AKP yetkilileri itham edildikleri
rüşvet ve yolsuzluk iddialarından kendilerini uzak tutabilmek için
bu operasyonların, 28 Şubat’ta Erbakan hükümetine yapılanla aynı
olduğu savunmasında bulunuyorlar. Değil 28 Şubat’ın yaşandığı
Refah-Yol İktidarında, milli görüş partilerinin iktidara ortak
olduğu daha önceki dönemlerde bizim hiçbir bakanımız yolsuzluk,
rüşvet vb. yüz kızartıcı suçlarla itham edilmedi, bundan sonrada
edilmeyecektir. Çünkü biz ‘Rüşvet alanda verende melundur’
kaidesini ilke edinmiş şuurlu kadrolara sahibiz. AKP Milli Görüşçü
değildir. AKP’nin 12 yıllık süreçteki icraatları Milli Görüş
politikalarına uygun değildir. AKP bu süreçte pis kokulardan
mütevellit taban kaymasını engellemek için milli görüş söylemine
sarılma gayreti içerisine girmiştir. Bu gayret beyhudedir.
İşbirlikçiliği terk etmeden Milli Görüşe özden dönmeyip, icraatları
buna göre düzenlemedikten sonra, söylem ve yapıyormuş gibi
davranmak doğru değildir. Milli Görüşü kimsenin lekelemeye,
kirletmeye hakkı yoktur. Necmettin Erbakan hocamız ne diyordu;
‘Beni AKP’nin günahlarına ortak etmeyin’” ifadelerini kullandı.
Asiltürk, paralel yapılanma iddiasıyla ilgili varsa bilgilerin
siyasi partilerle paylaşılması gerektiğini kaydetti.
Başlatılmış bir yargı sürecine müdahalenin doğru olmadığını dile
getiren Asiltürk, “Zihinlerde sorular bırakır. Şayet operasyonun
yürüyen sürecinde gerçekten bir takım problemler varsa ve müdahale
zaruretse bu durum şeffaf bir şekilde yürütülmeli ve gerekçesi
millete izah edilmelidir. Bir gaye etrafında bir araya gelmiş
insanların ülke yönetimi hakkında teklifleri veya talepleri
olabilir. Ancak bunun yolu bellidir ve bu yol herkese açıktır. Bu
husustaki tekliflerin veya taleplerin siyaset dışı bir mecrada
gündem edilmesi kabul edilecek bir şey değildir. Kim neyin hesabını
yapıyorsa yapsın bilmelidir ki; ülkemizin zayıflatılması,
insanımızın birbirine kin ve düşmanlık besler hale gelmesi, sadece
ve sadece insanlığın baş belası siyonizmin işine yarayacaktır.
Başbakanın kendisine destek verenlerin haricindekileri düşman ilan
etmesi doğru değildir. Bu tarz yaklaşımlar devlet adamlığı ilkesine
yakışmamaktadır. Kavganın kazananı olmaz. Meseleler kavga ile değil
konuşarak ve suhuletle halledilmelidir. On bir yıldır hükümette
bulunan AKP’de iddia edilen manada bir yolsuzluk ve rüşvet vakıası
olabilir. Hükümet bu durumu kapatmaya kalkmamalıdır. Aksine bu
durumu vesile bilip içini temizlemelidir ve yapılan yanlışlıklardan
ötürü milletten özür dilemelidir” şeklinde konuştu.
CİHAN
Yorumlar