'Son 4 yıl içinde çocuk gelin sayısı 181 bine ulaştı'
Türkiye’nin kanayan yarası olan çocuk gelinlerle ilgili son olarak Siirt’tin Pervari ilçesinde meydana gelen ölüm, sivil toplum kuruluşlarını da harekete geçirdi.
Türkiye’nin kanayan yarası olan çocuk gelinlerle ilgili son
olarak Siirt’tin Pervari ilçesinde meydana gelen ölüm, sivil toplum
kuruluşlarını da harekete geçirdi. Türk Üniversiteli Kadınlar
Derneği (TÜKD), 18 yaş altında evlendirilen kızların resmi
kayıtlarının bulunmadığını ancak resmi rakamlara yansıyan oranların
bile ürkütücü olduğu görüşünü paylaştı. Dernek başkanı Nazan
Moroğlu, son 4 yıl içinde resmi kayıtlara geçen çocuk gelin
rakamlarının 181 bine ulaştığını dile getirdi.
Pervari’de şüpheli bir şekilde ölü olarak bulunan Kader isimli
çocuk gelinin dramı bütün Türkiye’nin gündemine oturdu. Çocuk gelin
konusu uzun zamandır ülke gündeminde yer almasına rağmen bazı
bölgelerde yerleşik bir anlayış olması alınabilecek önlemler
konusunda yetersizlik oluşturuyor. Sivil toplum kuruluşları bu
konuda yapılabilecekleri masayaya yatırarak neler yapılabileceğini,
kamu ve sivil toplum olarak nasıl bir görev dağılımı ile hareket
edilebileceği konusunda düşüncelerini ortaya koydu. TÜKD tarafından
organize edilen panele katılan milletvekilleri ve sivil toplum
kuruluşu temsilcileri, çözüm önerilerini sıraladı.
Seminerin aynı zamanda moderatörü olan TÜKD Başkanı Moroğlu, çocuk
gelinlerin sayısı konusunda dikkat çeken istatistik bilgileri
paylaştı. Türkiye’de son dört yılda çocuk gelin olarak
sınıflandırılan kızların sayısının 181 bine ulaştığını belirtti. Bu
konuda tutulan resmi rakamların 4 yıllık bölünü de paylaşan
Moroğlu, 18 yaş altında evlenen gençlerin cinsiyet ve yaş
gruplarına oranlarını açıkladı. Buna göre 2008 yılında 18 yaş
altında evlenen erkeklerin sayısı 2 bin 214 olarak kayıtlara
geçerken 2009 yılında aynı rakam 2 bin 72’ye, 2010’da 2 bine,
2011’de bin 860’a ve 2012 yılında ise bin 903’e geriledi.
18 yaş altında evlenen kızların sayılarına bakıldığında ise aradaki
büyük fark ortaya çıkıyor. 2008 yılında 49 bin 703 çocuk gelin
sayısı 2009 yılında 47 bin 859, 2010 yılında 45 bin 738, 2011
yılında 42 bin 700 ve 2012 yılında ise 40 bin 428 olarak tespit
edildi. Moroğlu, açıklanan rakamlar ışığında Türkiye’de kadın
politikasının göz ardı edildiğini; kadından sorumlu Bakanlığın tüm
itirazlara karşın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adı
verildiğini, kadına yönelik şiddetin önlenmesi tasarısının da kadın
göz ardı edilerek aileye yöneldiğini savundu.
KADINLAR 3-5 ÇOCUK SAHİBİ OLMAYA YÖNLENDİRİLİYOR
Panelde konuşan Antalya Milletvekili Gürkut Acar, konunun kadın
istihdamıyla da ilgili olduğunu belirterek, “Kadınlar 3-5 çocuk
sahibi olmaya yönlendirilerek iş yaşamından uzaklaştırılırken,
kürtaj yasağı ile bedenleri üzerindeki haklarına izin
verilmemektedir. Tüm Türkiye bu şiddetlerden etkilenmektedir. Her
ne kadar mikro kredi ile kadını destekleme çalışmaları saygıdeğer
olsa da küçük bir girişim olarak kalmakta. Bütün bu konularda kanun
tasarısına verilen ciddi öneriler hükümet tarafından kaale
alınmamış, kadının adı Bakanlık adında bile anılmamıştır.”
dedi.
SADECE TÜRKİYE'NİN DEĞİL DÜNYANIN SORUNU
İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Türkan Dağoğlu ise Acar ile aynı
fikirde olmadığını belirterek kadın hakları konusunda hükümet
partisinin belirtildiği gibi durumu geriye götürmediğini ifade
etti. Çocuk gelin ve çocuk damat meselesinin, her şeyden önce bir
insan hakları ve kalkınma konusu olduğunu, erken yaşta
evliliklerin, Türkiye’nin değil, dünyanın da çok önemli bir sorunu
olduğunu belirtti. BM İktisadi ve Toplumsal İşler Birimi tarafından
yapılan araştırmada gelişmişlik düzeyi ile çocuk gelin oranları
arasında doğrudan bir bağ olduğunu, en yüksek çocuk gelin
oranlarının Batı-Doğu-Orta Afrika ülkeleri ile Güney Asya’da
bulunduğunu iletti. Türkiye’de evlilik yaşının 17 olduğunu ve her
dört evlilikten birinin, bazı bölgelerde ise her 3 evlilikten
birinin erken evlilik olduğunu belirtti.
Tavsiye bölümünde yasa ile çocuk yaşının belirlenmesi, tüm ilgili
yasalarda bu yaşın denkleştirilmesi, evlilik yaşı ve ergin olma
yaşının yasalarda 18 yaş olarak kabul edilmesinin önemi vurgulandı.
Çocuk gelin sayısının yerelden genele çalışmalarla belirlenmesi,
ataerkil yaklaşımın eğitim ve zihniyet değişikliği ile
değiştirilmesi, 4+4+4’ün kesintisiz hale getirilmesi ve kanun
hükmünde kararname ile Bakanlığa Aile ve Kadın Bakanlığı adı
verilmesi de diğer öneriler olarak sıralandı.
CİHAN
Yorumlar