'Soma için yapılacak kanuni düzenleme bütün işçileri kapsamalı'

İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Merdan Hekimoğlu ile İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Meltem Öztürk, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in, Manisa'nın Soma ilçesindeki...

Google Haberlere Abone ol
'Soma için yapılacak kanuni düzenleme bütün işçileri kapsamalı'

İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Merdan Hekimoğlu ile İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Meltem Öztürk, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in, Manisa'nın Soma ilçesindeki maden faciasında şehit olan işçiler için bir gün dahi sigorta primi yatması halinde yakınlarına ölüm aylığı bağlanabilmesi için çalışma başlattıklarını açıklamasının olumlu bir yaklaşım olduğunu söyledi. Aynı düzenlemenin, iş kazası sebebiyle hayatını kaybeden bütün işçi yakınları için de geçerli olması gerektiğini ifade ettiler.

Anayasa Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hekimoğlu, yaptığı açıklamada, “TBMM’ye düşen görev, ölüm aylığı konusundaki hak kazandırıcı yasal mutasavver düzenlemeyi sadece Soma ile sınırlamamak, aksine bu kapsamda yer alan bütün işçiler bakımından genişletmek olmalıdır. Kapsam yönünden eksik yasal düzenlemenin giderilmesinde esas görev yasama organının olup TBMM, müstakbel yasal boşluğu anayasal eşitlik ilkesinin tam anlamıyla hayata geçirilmesi bakımından, aynı hukuksal statüde yer alan herkesi buna dahil etmek suretiyle şimdiden doldurmak zorundadır. Aksi halde eşitlik ve hakkaniyet ilkeleri ciddi yara alacaktır.” dedi.

Ölüm aylığında aranan şartları Soma için aramamanın, bu aylığı uzun vadeli sigorta dalından çıkaracağını belirten Yrd. Doç. Dr. Öztürk ise, “İş kazası riski, aslında işe başlar başlamaz gerçekleşebilecek bir risktir. Aslında genel bir düzenlemeyle iş kazasına bağlı ölümlerde, kısa vadeli sigorta dalından ölüm geliri dışında, uzun vadeli sigorta dalından ölüm aylığı bağlanmasına tamamıyla son verilmesi düşünülebilir ancak ölüm geliri, mevcut düzenlemeye göre ölüm geliri ve ölüm aylığını birlikte alan hak sahiplerine sunulan edimlerin düzeyine çıkarılmalıdır ki sigortalılar bu değişiklikten olumsuz etkilenmesin. Böylelikle iş kazasına bağlı ölümlerde beş yıllık bekleme süresini dolduran ve prim şartına sahip olan sigortalıyla olmayan sigortalının hak sahiplerine aynı düzeyde edim sunulmuş olur. Bu konuda Almanya’daki iş kazası, meslek hastalığı sigortası örnek alınabilir. Sadece Soma’ya özel düzenleme yapmak ise diğer iş kazalarına bağlı ölümlerde yakınlarını kaybedenleri üzebilir. Soma’da ölen maden işçisiyle Zonguldak’ta ölen işçinin bir farkı yok.” şeklinde konuştu.

Öztürk ayrıca kazada sakat kalan maden işçilerinin durumuna da dikkat çekti. Sürekli işgöremezlik gelirinde 506 sayılı kanunda bulunan alt sınırın, 2008’de yürürlüğe giren 5510 sayılı kanunda olmamasının sebep olduğu maddi eşitsizliği vurgulayarak, “İş kazası sonucu aynı iş göremezlik oranına sahip olan bir sigortalı, eski uygulamayla 800 TL alabilecekken yeni uygulamayla 150 TL aylık alabilmektedir. Dolayısıyla Soma’da sakat kalan işçilere bağlanacak gelirin miktarı da ciddi bir sorundur. Bu gelir, devletin engellilere bağladığı aylıklardan bile az olabiliyor. Hazır böyle bir düzenleme tartışılırken sürekli işgöremez hale gelenler için 506 sayılı kanunda yer alan alt sınırın yeniden getirilmesi de olumlu bir yaklaşım olacaktır.” dedi.

Meltem Öztürk, Soma’da sakat kalan işçileri bekleyen başka bir sıkıntının da Genel Sağlık Sigortası (GSS)'ndan kaynaklandığını söyledi. Sürekli işgöremezlik geliri almaya hak kazanan sigortalıların bundan faydalanabileceğini ancak gelir bağlanmasının uzun soluklu bir süreç olduğunu ifade ederek, “Çoğu sigortalı, kaza tarihiyle gelir bağlanıncaya kadarki süreçte GSS’den faydalanmak için gerekli şartları kaybetmiş olmaktadır. Bu noktada eğer yeni bir düzenleme yapılmazsa Soma’da sakat kalan işçiler, ancak primi kendileri karşılamak ve gelir testi yaptırmak gibi yorucu bir süreci tamamlamak suretiyle GSS’den faydalanabilecek.” diye konuştu. CİHAN

Yorumlar