Sofralarımızdakı gıdaların çoğu ‘kısır tohum’ ürünü
Şifalı bitkiler uzmanı olarak tanınan ünlü kimya profesörü İbrahim Adnan Saraçoğlu, Türkiye'deki bir çok gıda ürününün ‘kısır tohum’lardan elde edildiğini söyledi.
Şifalı bitkiler uzmanı olarak tanınan ünlü kimya profesörü
İbrahim Adnan Saraçoğlu, Türkiye'deki bir çok gıda ürününün ‘kısır
tohum’lardan elde edildiğini söyledi.
Saraçoğlu, Bursa Büyükşehir Belediyesi İncirli Kültür Merkezi’nde
düzenlenen seminerde “yararlı” sanılarak tüketilen besinlerin
aslında kısır tohumlarla yurtdışında üretilip sofralara kadar
geldiğini bildirdi. Hiçbir şeyin doğal kalmadığını aktaran Prof.
Dr. Saraçoğlu, genetiğiyle oynanmış GDO’lu sebze ve meyvelerle dolu
bir dönemde yaşadığımızdan dolayı hastalıkların arttığından
bahsederek Kuran’dan ayetlerle örnekler verdi. Saraçoğlu, “Kısır
tohumlar çıktığından beri hastalıklar ne kadar arttı farkında değil
misiniz? Tohum artık geleneksel tohum değil ki. "Organik veya
ekolojik tarım" dediklerinde de kullanılan kısır tohumlardır.
Bakara Suresi, ‘Onlar, ekini ve tohumu değiştirirler, bozarlar,
zürriyetleri de yok ederler. Gazabım onların üzerine olacaktır’
diyor. Bakın, bugün hastalıklar ne kadar çoğaldı değil mi? Kanser
yüzde 500 artmış durumda. MS, adı sanı duyulmayan bir hastalıktı,
ne kadar çoğaldı.” diye konuştu.
Geleneksel tohumların yok denecek kadar az olduğunu hatırlatan
Saraçoğlu şunları söyledi: “Anadolu’da ninelerde, teyzelerde,
dedelerin ambarlarında var ve bunun tarımını yapanlar da var; ama
bunun Türkiye geneline yayılması lazım. Çünkü geleneksel tohumdan
elde ettiğiniz ürünler çok uzun dayanmaz, ama diğerlerini yani
kısır tohumların mahsullerini daha uzun müddet
dayandırabiliyorsunuz. Mesela domates, kalp büyümesine karşı
önleyicidir. Göz tansiyonuna karşı yardımcı bir özelliği var. Bunun
dışında, 50 yaşın üzerindeki erkeklerde görülen iyi huylu prostat
büyümesine karşı domates suyu bulunmaz bir nimettir. Ancak hangi
domateste göreceksiniz bu özelliği? Geleneksel tohumda. Diğerinde
bunu göremezsiniz.”
Bitkiler ve sağlıklı yaşam konulu seminerde doğru bilinen
yanlışlara da değinildi. Sütün protein ve şeker miktarıyla olan
ilişkisinden bahseden Saraçoğlu, anne sütünü hayvanlardaki protein
miktarına göre kıyaslayarak büyümeye olan etkisini anlattı.
Saraçoğlu, şöyle konuştu: “Hayvanlar arasında en çok protein
bakımından zengin olan fare sütü. En hızlı büyüyen de o. Yani
protein miktarı arttıkça daha hızlı büyüme gerçekleşiyor. Demek ki
biz proteini esas alacak olursak en sağlıklı süt fare sütü diye
düşünmemiz lazım. Protein canlılarda kaslara güç verir. Bizim
bebeğimizin anneden alacağı sütteki protein düşüktür. Anne sütünde
protein düşük fakat şeker oranı yani karbonhidrat yüksektir. Beynin
de buna ihtiyacı vardır. Bebeklerin kas gücüne değil beyin
gelişimine ihtiyacı vardır.”
Fibrokistlerin günümüzde özellikle genç kızlarda yaygın olarak
görüldüğü dile getiren Saraçoğlu, ağrı ve hassasiyet yapan bu
kistleri yok etmenin tek çözümünün brokoli olduğunu söyledi.
Saraçoğlu, “Bayanlar, 150-200 gram brokoliyi, iki bardak suda beş
dakika haşlayıp, bir ay süreyle suyunu içsinler. Haşlanmış
brokolileri de salatalarında tüketsinler. İki, üç defa bunun kürünü
yapsınlar sonra, yine aynı hekime ultrason cihazında baktırsınlar.
Zaten ilk regl döneminde ağrı hissetmeyeceklerdir ve göğüslerinde
sertleşme olmaz” dedi.
CİHAN
Yorumlar