SLİ işçileri eylemi Zafer Meydanı'nda yaptı

Çelikler Holding bünyesinde bulunan Seyitömer Linyit İşletmeleri'nde (SLİ) dün işten çıkartılan işçiler eylemlerine Zafer Meydanı'nda devam ediyor.

Türkiye Maden İşçileri Sendikası Kütahya ve Havalisi Şubesi tarafından geçtiğimiz yıl özelleşmesinin ardından Çelikler Holding bünyesine bağlanan SLİ’de çalışan 750 işçinin işten çıkartıldığını bildirmişti. Maden-İş tarafından yapılan girişimlerin karşılıksız kaldığını belirten Şube Başkanı Bülent Aydın, işten çıkartılan işçiler ile birlikte sendika binasından Zafer Meydanına kadar yürüdü. Burada SLİ işçileri tarafından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazılan mektubu okuyarak konuşmasına başlayan Maden-İş Kütahya ve Havalisi Şubesi Başkanı Bülent Aydın, "Bizler, emeği ile geçinen maden işçileriyiz. Dünyanın en zor ve tehlikeli işlerinde çalışıyoruz. Ülkemizin ekonomisine katkı sağlamak için, yeraltı kaynaklarımızı değerlendirmek için, yerli enerji kaynaklarımızı kullanılır hale getirmek için ve ailemizin geçimini sağlamak için çalışıyoruz. Biz yıkmadık, yakmadık. Hiç kimsenin malında da, servetinde de gözümüz yok. Bize alnımızın teri, yüreğimizin gücü yeter.

Bizler, ülke gündemine sadece ölümlü iş kazaları ile gelmek istemiyoruz. Evet, bir anlamda ölümü bile göze alarak yapıyoruz işimizi." ifadelerini kullandı.

"MADEN İŞÇİSİNİ ANLAMAK, ANMAK İÇİN ÖLMEMİZİ Mİ? BEKLİYORSUNUZ"

Aydın, maden işçilerini gözden ırak çalıştığı için gönülden uzak olduğunu belirterek, Çelikler Üretim A.Ş’de bulunan maden bölümünde yaklaşık 750 işçinin iş akitlerinin fesih edildiğini belirterek, "Ancak, bizler artık yaşarken de anılmak, saygı görmek istiyoruz. Dün Seyitömer Çelikler elektrik üretim a.ş maden kısmında çalışan, yaklaşık 750 işçi arkadaşımızın iş akitlerinin sonlandırılacağı bilgisini aldık. Dün Türkiye madenlerde verdiği şehit işçilerine ağlıyorken, bugün Seyitömer’de yaşanan işten çıkarmalar görmezden geliniyor. Gözlerden ırak yerlerde çalıştığımız için mi gönüllerinizden uzaktayız. Bizi görmeniz ve anlamanız için ne olması gerekiyor. Maden işçisini anlamak, anmak için ölmemizi mi? bekliyorsunuz. Sizin ne beklediğinizi bilemiyoruz, ama yetkililer, ilgililer, devleti yönetenler sizler şunu çok iyi biliniz ki artık sizler bizim içimizde yavaş yavaş ölmektesiniz” şeklindeki konuşmasına şöyle devam etti: "Çok şey değil istediğimiz. Güvenceli çalışma, eşit muamele, örgütlü olma, çocuklarımıza güzel yarınlar hazırlamak istiyoruz. Söyleyiniz sizce çok şey mi istiyoruz. Yoksa istediklerimizi bize fazlamı görüyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yetkililerine sesleniyorum. Bizi yöneten siyasi iktidara sesleniyorum. İlimizin Milletvekillerine sesleniyorum, Muhalefet partilerine sesleniyorum. Duyun sesimizi Biz ülkemizi seviyoruz, devletimize güveniyoruz. Bizlere yalnız olmadığımızı, sahipsiz olmadığımızı göstermenizi bekliyoruz. Adaleti ile ün salmış Hz Ömer demiş ki; Fıratın kenarında bir kuzuyu bir kurt kapsa bundan kendimi sorumlu tutarım. Seyitömer dağlarında 750 can yanıyor, bundan kimse kendini sorumlu hissetmiyor mu? Bizler, maden emekçileri, alın terini ekmeğine katık yapanlar. İşimizi istiyoruz, horlanmak değil saygı görmek istiyoruz. Bizim kimseyle derdimiz yok. Derdimiz işimiz, tasamız aşımız. Yine, yeniden, tekrar sesleniyorum. Bizi duyun, bize kulak verin, insanların işleri ile onurları ile oynamayın."

Yapılan açıklamanın ardından maden işçileri Sevgi yolu üzerinde yürüyerek ‘işçiler burada vekiller nerede, Seyitömer bizimdir bizim kalacak, işçiyiz, haklıyız, kazanacağız’ şeklindeki sloganlarının ardından olaysız bir şekilde dağıldı.

CİHAN