Silueti bozan binaların yanına yenileri geliyor
İstanbul’un siluetini bozduğu için Başbakan Erdoğan’ın "Sahibiyle konuştum. Tıraşlayın dedim. Ama hiçbir şey yapmadılar. O yüzden çok kırıldım, 5 yıldır konuşmuyorum" şeklinde tepkisini çeken ve mahkeme tarafından yıkımına karar verilen 16:9 kulelerinin b
Google Haberlere Abone ol
'İstanbul’un tarihi silüete giren’ 16:9 kulelerinin yakınında
bulunan Bakırköy’deki eski Sümerbank arazisinde 22 katlı 10 adet
blokun yapımına başlandı. İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın Veliefendi
Hipodromunun bulunduğu alanda yapılacağını açıkladığı Çırpıcı Şehir
Parkı’nın yanında yer alacak 62 dönümlük araziye Doğa Mimarlık
tarafından Pruva 34 projesi adı altında 7’si rezidans, 3’ü otel
olarak kullanılacak 10 blok inşa edilecek. İnşaat çalışmalarının
başladığı arazide Bizans dönemine ait Adalet Binası (Hebdomon
Tribünalis) ile Sayfiye Sarayı (Hebdomon lucundianea) antik yapı
kalıntıları bulunuyor. Arazinin bir kısmında yüzeye çıkan ve
İstanbul 1 Nolu Koruma Kurulu tarafından tescillenen kalıntılar
Bizans yerleşiminin bilinen az örneklerinden olması nedeniyle önem
taşıyor. SİLUET TARTIŞMALARINDAN DERS
ÇIKARILMADI Başbakan Erdoğan’ın şehrin silüetini bozduğu
için traşlayın talimatı verdiği 16:9 kulelerinin bulunduğu sahil
şeridinde yer alan Pruva 34 projesinin aynı olumsuz etkiyi
göstereceğini söyleyen Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel
Sekreteri Ali Hacıalioğlu, "Bu tartışmalardan adeta hiç ders
çıkarmamış gibi çok yakınında yeni imar kararlarının da bu şekilde
verilmesi samimiyetsizliği gösteriyor" dedi. Tarihi yarımadaya
yakınlığı nedeniyle 16:9 projesinin siluete daha fazla etki
yaptığını belirten Hacıalioğlu "Sultanahmet Camisine olan izdüşümü
16:9 kadar olmayabilir. Ancak farklı bir açıdan baktığınızda aynı
olumsuz etkiyi gösterecektir. Bazı açılardan algılanamayabilir
ancak bazı açılardan çok ciddi şekilde siluet dengesini bozacak bir
görünümü olacaktır" şeklinde konuştu. DEPREM AÇISINDAN
SAĞLIKLI DEĞİL Sahil şeridinde ve Çırpıcı Deresinin
hemen yanıbaşında bulunan arazide yapılaşma yoğunluğu turizm
tesisleri için 2,5 emsal, turizm ticaret alanı için 2 emsal,
ticaret ve konut alanı için 1 emsal olarak belirlenmiş. Yaklaşık 2
emsal inşaat izninin yerin 12 metre derinliğinde 3-4 kat bodrum
katı anlamına geleceğinin altını çizen Hacıalioğlu "Altyapı dengesi
yoğunluğunu bozucu yoğunlukta. (Yapılaşmanın) deniz ve dere
kenarında olması nedeniyle aşırı düzeyde bodrum katı da inilerek
depremsellik ve korozyon açısından çok sağlıklı olduğu söylenemez"
dedi. Hacıalioğlu, yüksek yoğunluklu imarın bölgeye ciddi bir nüfus
yoğunluğu getireceğini söyleyerek projenin nüfusun ihtiyaç duyacağı
kamusal alanlara yer ayırmadığını da ekledi. BİZANS
KALINTILARININ KORUNMASI MÜMKÜN GÖZÜKMÜYOR Özelleştirme
sürecinde yıkılan Sümerbank fabrikasının bulunduğu arazide Bizans
dönemine ait Adalet Binası (Hebdomon Tribünalis) ile Sayfiye Sarayı
(Hebdomon lucundianea) antik yapı kalıntıları bulunuyor. İstanbul
Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü yüzeyde görülen bazı duvar kalıntıları
ve buluntular üzerine kazı çalışması yaptı. Kazılarda çıkan
buluntuların M.S. 6-13 yy’a ait olduğu, Bizans dönemi yerleşiminin
bilinen az örneklerinden olduğu I No’lu Koruma Kurulu tarafından
tescillendi. Arkeolojik kalıntıların kültür varlığı niteliği
taşıdığının belirtildiği kararda komşu parsellerde de kültür
varlığı niteliği taşıyabilecek buluntuların olabileceği
belirtildi. KORUMA KURULU "TARİHİ KALINTILAR ZARAR GÖRMESİN"
DEDİ Öte yandan Kültür Bakanlığı İstanbul 1 Numaralı Koruma
Kurulu inşaat sırasında kalıntıların zarar görmesini önleyici
koruma tedbirlerinin alınmasına, kalıntılara ilişkin uygulama
tamamlanmadan iskan izni verilmemesi gerektiğine karar verildi.
Araziye bu kalıntıların korunması karşılığında inşaat yapma izni
verildiğine dikkat çeken Hacıalioğlu "Siz deniz kenarında, dere
yatağında bütünüyle aşağıya iniyorsunuz. Yüzeyde temel izleri
gözüken Bizans kalıntıların korunması pek mümkün gözükmüyor"
ifadelerini kullandı. NEDEN TARLA FİYATINA
SATTINIZ Eski Sümerbank fabrikasının bulunduğu arazi
2004 yılında Doğa Madencilik’e 44 milyon dolara satıldı. Arazi
satışından kaynaklı bir kamu zararı olduğunu savunan Hacialioğlu
"Madem ki kamu eliyle bu kadar yüksek yoğunluklu bir yer olarak
düzenleyecektiniz, neden neredeyse bir tarla fiyatına sattınız.
Çünkü imar verildikten sonra arsanın değeri bugün 1 milyar
dolardır. Burada satıştan kaynaklanan bir kamu zararından bahsetmek
mümkün" diye konuştu.
Yorumlar