Silifke yoğurdunun tescillenme süreci anlatıldı

Mersin’in Silifke ilçesinde Ticaret ve Sanayi Odası tarafından ilçedeki coğrafi işaretler ve Silifke yoğurdunun tescilletme süreci ile ilgili bir panel düzenledi.

Google Haberlere Abone ol
Silifke yoğurdunun tescillenme süreci anlatıldı

Mersin’in Silifke ilçesinde Ticaret ve Sanayi Odası tarafından ilçedeki coğrafi işaretler ve Silifke yoğurdunun tescilletme süreci ile ilgili bir panel düzenledi.

Silifke Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Nurettin Kaynar, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yahya Kemal Avşar, Fen - Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kadriye Şahin, Türk Patent Enstitüsü Marka Uzmanı Emre Güllü panele konuşmacı olarak katıldı.

Silifke Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kaynar, toplantının amacının 300 yıllık bir geçmişe sahip Toroslardaki Yörükler tarafından, maya bulunmadığı zamanlarda çayırlar üzerindeki çiğ tanelerinden mayalanan yoğurdun marka değerini tüm dünyaya duyurmak olduğunu söyledi. Kaynar, yoğurdun ilk kez Türkler tarafından mayalanmış ve dünya dillerine Türkçe ismi ile girdiğini belirtti.

Silifke yoğurdunun, ilçe için büyük bir marka değeri olduğunu anlatan Kaynar, “Coğrafi işaretler almak için oda olarak çalışmalarımızı bugün itibari ile başlatmış bulunmaktayız. İlçemizin tanıtımını yaparken, meşhurluğu ilgili makamlarca da onaylanmış olan Silifke yoğurdunu her alanda tanıtarak, bu değerli ürünümüzün marka değerini arttırmak istiyoruz. Silifke yoğurdunun coğrafi işareti almakla; yöresel ürünleri taklit ve sahtelerine karşı koruyarak haksız rekabeti önlemek, katma değer ve istihdam yaratmak üretici gelirlerini arttırmak ve kırsal nüfusu yerinde tutmak, tarımsal üretimin çeşitliliğini teşvik ederek özgün ürünlerin gelişmesini sağlamaktır.”

Silifke deyince akla ilk olarak yoğurdun geldiğini ifade eden Prof. Dr. Yahya Kemal Avşar, “Türkiye’de yaklaşık 2500’e yakın yerel ürün var. Bunun 178’i coğrafi şartlar kapsamında tescillenmiş, 214 yeni başvuru var. Ekonomik ve kırsal kalkınma için yapılıyor ilk başta. Bunun çok önemi var. Çünkü eğer bir coğrafyadan birkaç tane yöresel ürünü, ulusal ve uluslararası pazara taşırsak o yöreye olan rant akışını, para akışını arttırabiliriz.” şeklinde konuştu.

Türk Patent Enstitüsü Marka Uzmanı Emre Güllü ise coğrafi işaretler hakkında bilgi vererek şunları aktardı; “Coğrafi işaretler, belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle kökenin bulunduğu bir yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren ad veya işaretlere denir. Coğrafi işaretlerden söz edebilmek için coğrafi sınırları belirlenmiş bir alan olmalı, bu ürünün nerede üretileceği yani Silifke yoğurdu dediğimiz zaman bu tüm Akdeniz bölgesinde üretilmemeli. Coğrafi işaret olması için sınırlarının belirlenmiş bir alan olması gerekiyor. Bu alana ait doğal ve beşeri unsurlardan kaynaklanan bir ürün olması gerekiyor. Coğrafi işaretle tescil olacak ürünün ayırt edici özellikleriyle coğrafya arasında bağlantı olmalıdır.”
Soruların cevaplanmasıyla sona eren panelin ardından katılımcılara Silifke yoğurdu ikram edildi.
CİHAN

Yorumlar