Sigarayı bırakamıyorsanız iyi bir kanser uzmanıyla görüşün

Uzmanlara göre sigarayı bırakmanın en kolay yolu hiç başlamamak, çünkü hayatında tek bir sigara deneyen her üç kişiden biri bağımlı hale geliyor. Sigaradan kurtulmaksa o kadar kolay değil. Şifa Üniversitesi Buca Hastanesi Sigara Bırakma...

Google Haberlere Abone ol
Sigarayı bırakamıyorsanız iyi bir kanser uzmanıyla görüşün

Uzmanlara göre sigarayı bırakmanın en kolay yolu hiç başlamamak, çünkü hayatında tek bir sigara deneyen her üç kişiden biri bağımlı hale geliyor. Sigaradan kurtulmaksa o kadar kolay değil. Şifa Üniversitesi Buca Hastanesi Sigara Bırakma Polikliniği’nden göğüs hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Sibel Doruk, sigara içen annelerin çocuklarında bağımlılığın daha güçlü oluştuğuna dikkat çekiyor.

Uzmanlar, tıpkı diyabet gibi sigara bağımlılığıyla mücadelenin de bir uzman kontrolünde daha iyi sonuçlar vereceğini söylüyor. Sigaradaki nikotinin çok güçlü bir psikolojik uyaran olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Doruk, bu sebeple ilk defa deneyen her üç kişiden birinin bağımlı hale gelebildiğini kaydetti. Çocukların ve gençlerin sigarayı kesinlikle denememesi gerektiğini belirterek, “Sigara içildiğinde nikotin, ortalama 10 saniye gibi kısa bir sürede yanaktan ve akciğerlerden emilir ve beyne ulaşarak bazı hormonların salınmasına neden olur. Bu hormonların etkisiyle gevşeme, sakinleşme ve konsantrasyon artışı gibi değişiklikler ortaya çıkar. Ödül gibi gelen bu değişikliklerin devam etmesi için vücut daha çok nikotine ihtiyaç duyar. Bu da içilen sigaranın sayısını giderek arttırır ve bağımlılığa dönüştürür.” dedi. Nikotinin, psikolojik bağımlılığın yanısıra fiziki bağımlılık da yaptığını vurgulayan Doruk, “Sigara içilmediği zaman vücuttaki nikotin miktarı azalır ve kişi bunun yoksunluğunu duymaya başlar. Yaklaşık üç hafta süren bu yoksunluk döneminde kişi huzursuzluk, uykusuzluk, bazen uykuya eğilim, sinirlenme, konsantrasyon güçlüğü gibi sorunlar yaşar. Bu aynı zamanda sigara içme isteğinin en yoğun olduğu dönemdir ve kişi genellikle en çok bu dönemde zorlandığı için sigaraya yeniden başlar.” diye konuştu. Sigarayı bırakmaya çalışan kişinin zorlanmasının nikotin bağımlılığının beklenen bir sonucu olduğunu, aksine kişilik yapısıyla, iradenin güçlülüğü ya da zayıflığıyla ilişkilendirilemeyeceğini ifade ederek, “Bu süreci, tıpkı şeker hastalığı ya da yüksek tansiyon gibi tekrarlama eğilimi olan bir hastalıktan iyileşmeye çalışmak olarak benimsemek gerekiyor.” dedi.

Bağımlıların kendi kendine sigarayı bırakabileceğini de söyleyen Sibel Doruk, “Kişi, kendi kendine bırakmayı denediğinde zorlanıyorsa etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış tıbbi tedavi yöntemlerinden yararlanmalıdır. Bu tedavilerin uzman hekimlerin kontrolünde kullanılması da etkinliğini arttırır. Bu tedaviler, içme isteğini azaltması ve yoksunluk belirtilerini önlemesi açısından sigarayı bırakmak isteyen kişilere önemli destek sağlar.” şeklinde konuştu. Sigarayı bırakma isteğiyle polikliniklerine başvuranları, öncelikle bağımlılığın sebep olduğu hastalıklar açısından tetkiklerden geçirdiklerini anlatan Doç. Dr. Doruk, “İlk etapta kişinin genel sağlık durumuyla ilgili sorgulama yapıyoruz. Ek hastalıkları, solunum sistemi ve diğer sistemlerle ilişkili şikayetleri, psikiyatrik hastalık öyküsü, meslek öyküsü nedir, bunları öğreniyoruz. Bir anlamda hastayı check-up'tan geçiriyoruz. Temel göğüs hastalıkları değerlendirmesi yapıyor, tanı koyduğumuz bir hastalık varsa onun da tedavisine başlıyoruz. Bize gelen bağımlıların büyük bir çoğunluğunda da başta KOAH olmak üzere birçok hastalık yakalıyoruz.” dedi.

SİGARANIN SABIKA LİSTESİ

Sigarayla ilişkili akciğer hastalıklarının gelişmesinde genetik faktörler de çok önemli.

Sigarayı bir kere bile deneyen her üç kişiden biri bağımlı oluyor.

Sigara içen kişilerde akciğer kanseri riski, içmeyenlere göre 30 kat artıyor.

Akciğer kanseri hastalarının yüzde 95’e yakınını sigara içenler oluşturuyor.

Pasif içiciler de risk altında. Türkiye’de her yıl 6 bin pasif içici, sigaraya bağlı hastalıklardan ölüyor.

Sigara, koroner arter hastalıklarına sebep olur. Beyinde kan dolaşımını sağlayan damarlarda tıkanıklık yaptığı için felce yol açar. Bütün organların kanserlerinde etkilidir. Yemek borusu, dil, dudak, gırtlak, mide ve rahim kanserine yol açıyor. KOAH’a yol açıyor. Kadınlarda kemik erimesi riskini arttırıyor. Katarakt riskini arttırıyor. Ciltte erken kırışıklıklara sebep oluyor. Kadın ve erkeklerde kısırlık sebepleri arasında yer alıyor. Kalp krizi riskini arttırıyor. CİHAN

Yorumlar