"Şiddet devam ederse Konak Meydanı'nda çadır kurarız"

Soma’da yaşanan maden faciasını protestosunda İzmir’deki polis müdahalesini değerlendiren İzmir Emek ve Demokrasi Bileşenleri, “Eğer bu ülkede diktatörlük bize saldırıyorsa, biz de genel greve gideceğiz.” açıklamasını yaptı. CHP...

Google Haberlere Abone ol
"Şiddet devam ederse Konak Meydanı'nda çadır kurarız"

Soma’da yaşanan maden faciasını protestosunda İzmir’deki polis müdahalesini değerlendiren İzmir Emek ve Demokrasi Bileşenleri, “Eğer bu ülkede diktatörlük bize saldırıyorsa, biz de genel greve gideceğiz.” açıklamasını yaptı. CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel de şiddetin devam etmesi İzmir milletvekilleri olarak daha ciddi girişimlerde bulunup Konak Meydanı’na gider çadır kuracaklarını söyledi. İzmir Baro Başkanı Ercan Demir ise, “Günü geçmiş kapsül atıyorlar artık. Son kullanma tarihi geçmemiş gaz istiyoruz bundan sonra. En azından buna değer versinler.” diye konuştu.

    Soma'daki facianın ardından tepki eylemine katılanlara polisin müdahalesi, İzmir Emek ve Demokrasi Bileşenleri'nin düzenlediği basın toplantısıyla protesto edildi. Toplantıya, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekilleri Alaattin Yüksel, Musa Çam ile Mustafa Moroğlu, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Başkanı Memiş Sarı, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Ege Bölge Başkanı Hasan Karakoç, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şube Başkanı Rukiye Çakır, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) adına Melih Yalçın, İzmir Barosu Başkanı Ercan Demir ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

    Kurumlar adına hazırlanan ortak basın açıklamasını okuyan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Konak istikametine bir yürüyüş gerçekleştirdik ve kortejin yolu polis barikatı ile kesilerek yapılan tüm görüşmelere rağmen ağır bir şiddet kullanılarak kalabalık dağıtıldı. Dün yine kurumlarımızın aldığı iş bırakma eylemi kapsamında gerçekleşen yürüyüşte ağır bir polis şiddeti uygulanarak müdahale edilmiştir. Bu müdahale doğrudan hedef gözetilerek kurum temsilcilerimiz ve DİSK Genel Başkanı Kani Beko’ya yönelmiş ve saldırılarda yaralanmış. İzmir’de bu iki gün içerisinde tamamı polis şiddetinden kaynaklanan olaylarda toplam 123 yurttaşımız gözaltına alınmış ve onlarca yurttaşımız yaralanmıştır. İzmir’de 2 gün boyunca adeta sıkıyönetim yaşanmıştır. İzmir’de yaşanan bu şiddetin sorumlusu İzmir Valisi ve İzmir Emniyet Müdürü’dür. Yaşananlar güvenlik önleminin bir gereği değil, açıkça yurttaşların özgürlüğüne, haklarına yönelik fütursuz saldırıdır. İzmir’deki emek, ve demokrasi bileşenleri olarak ilimizdeki bu fütursuz şiddeti protesto ediyor, vali ve emniyet müdürünü bu saldırıdan vazgeçmeye davet ediyoruz.” dedi.

    Alanları boş bırakmayacaklarını belirten Sarı, “Eğer bu ülkede diktatörlük bize saldırıyorsa, biz de genel greve gideceğiz.” diye konuştu.

    İzmir’de gerçekleşen yürüyüş sonrasında çıkan olaylarda s son kullanma tarihi geçmiş biber gazıyla müdahale edildiğini belirten İzmir Baro Başkanı Ercan Demir, “Biz artık biber gazı kapsüllerinden koleksiyon yapacağız. Günü geçmiş kapsül atıyorlar artık. Son kullanma tarihi geçmemiş gaz istiyoruz bundan sonra. En azından buna değer versinler. Son kullanma tarihi geçmiş biber gazı sağlığa zararlıymış. Son kullanma tarihi geçmemiş olanların sağlığımıza ne kadar yararlı olduğunu bilmiyoruz ama bunun zararlı olduğu kesin. Bunu İzmirliyi zehirlemek için özel olarak ayarlamışlar diye düşünüyoruz. Bununla ilgili şikayetlerimizi yapacağız, bu elimizde bir delil. Sunup gereğini yapın diyeceğiz. Bu bir delil olduğu için vekillerimize de verebiliriz. İzmir valisi ve emniyet müdürünü istifaya çağırmıyoruz çünkü bundan bezdik. Az çok demokrasi olan ülkede bunlardan istifa talep edersiniz ama bundan da caydık. Kapsülle alakalı hukuken gereği yapılsın diye başvuruyu yapacağız.” şeklinde konuştu.

    UZUNKAYA’YA ŞOK ÇIKIŞ: KAMERA KAYITLARINI YAYINLASIN

    Eylemler sırasında İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya’yla yapılan görüşmelerle ilgili olarak da açıklamada bulunan Demir, “Yolun neden barikatlarla kapatıldığını sorduğumuzda kendisinden “Biz böyle uygun gördük” cevabını aldık. Bunun bir izahı yok. Polisin kurduğu barikat devam ederse tabi ki insanlar tepki gösterecekler. Emniyet müdürü ‘Bu tepkiye karşı en ağır şiddeti göreceksiniz’ dedi, açıkça bunu söyledi. Şiddetin alasını göreceksiniz dedi. Ayrıca biz bunu böyle uygun gördük demek merkezi bir karar olduğu anlamına geliyor. Burada mesele bir güvenlik problemi falan değil. Asıl mesele Soma’da yaşanan faciaya karşı hükümetin toplumda gelişen her türlü eylemi bastırmaya karşı verdiği bir karar var. İzmir halkına şiddet uygulamaktan keyif alan bir emniyet müdürüyle karşı karşıyayız. İzmirliler olarak ne kadar memnun olsak azdır. Bu şiddetin sorumlusu İzmir Emniyet Müdürü’dür. Kendiler çektikleri kamera kayıtlarını yayınlasınlar” dedi ve DİSK Genel Başkanı Kani Beko’ya hedef gözetilerek su sıkıldığını öne süren Demir, “Ölümler de olabilirdi, DİSK Genel Başkanı hala hastanede. 112 ambulansları gelmedi, Eşrefpaşa Hastanesi’nden ambulans geldi. İzmir’de 2 gündür ağır bir şiddet yaşandı. Kafelere dahi su sıkıldı. Akşama kadar 41, akşam da 47 kişi dövülerek gözaltına alındı. Dün akşam Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde Hollywood filmlerindeki işgal manzaraları yaşandı. Gezi’de eli sopalılarla bunu yaşadık, şimdi de yaşıyoruz, İzmir böyle bir Valilik anlayışına, Emniyet Müdürü anlayışına, yönetim anlayışına layık değildir, olmadığını da göstereceğiz.” ifadelerini kullandı.

    “KONAK MEYDANI’NA ÇADIRI KURARIZ”

    Türkiye’de dünyada eşine az rastlanır bir acı yaşandığına dikkat çeken CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, “Soma’da yaşamını yitiren 300 civarında emekçi için emek ve demokrasi örgütleri yas tutmak için, yaşananların kaza değil iş cinayeti olduğunu, bir katliam yaşandığını dile getirmek için bir protesto ve anma eylemi düzenlemek istedi. Türkiye’de tüm emek ve demokrasi örgütleri de aynı şekilde ayağa kalktı, ülkenin dört bir yanında gösteriler düzenlendi. Devletin bunları bastırmak için bizzat yürütmenin başı tarafından gelen talimatla bir devlet terörü yaşattılar. Bunlar biz sizi bastırırız anlayışıdır. İzmir barış ve demokrasi kentidir. Ve bu kentte hep barışçıl eylemler yapılmıştır. Bu vali ve emniyet müdürü İzmir’e geldiğinden beri İzmir’de baskı zulüm ve şiddet artmıştır. DİSK Genel Başkanı Kani Beko’ya dün hedef gözetilerek tazyikli su ve gaz sıkıldı. Benzer şeyler Berikin Elvan’ı anma yürüyüşünde bizim de başımıza gelmişti. O olaydan sonra Vali’ye ulaşamadık ve halen daha aramasını bekliyorum ve bir özür dilemesini istiyorum. Polis öldürme amaçlı saldırıyor. Soma’da yaşanan katliamın benzerini burada yaratmaya çalışıyorlar ve onların yasını tutmaya çalışan insanlara karşı bir şiddet uygulanıyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde diktatörler sonsuza kadar yaşamamıştır. Türkiye’nin bir an önce normalleşmesi ve demokrasiye dönmesi lazım. İzmir Valisi ve İl Emniyet Müdürü bu kente yakışmıyorlar. Bu şiddet devam ederse emek ve demokrasi platformları ile birlikte İzmir milletvekilleri olarak daha ciddi girişimlerde bulunacağız. Konak Meydanı’na gider çadırı kurarız. Bu ülkede olağan kurumlar çalışmıyor. Milletvekili arkadaşlarımız henüz 15 gün önce Soma cinayetini Meclis gündemine taşıdı. Parlamento çalışıyor olsa o katliam yaşanmazdı. Bizleri başka yollar denemek zorunda bırakmasınlar.” dedi. CİHAN

Yorumlar