Sezai Karakoç: Reformlar yapılmazsa karanlık döneme girilebilir

Yüce Diriliş Partisi Genel Başkanı Sezai Karakoç, gerekli reformların yapılmaması halinde toplumun dengesinin bozulacağını ve bir nevi karanlık döneme girilebileceği uyarısında bulundu. Toplumun isteklerini yerine getirmeyen Demokrat Parti, Adalet Partisi ve ANAP’ın tasfiye olduğunu söyleyen Karakoç, “AK Parti de yine bununla karşı karşıyadır. Toplumun istekleri yerine getirilmezse o zaman başkaları tarafından yeri doldurulur.” dedi.

Sezai Karakoç, gündemle ilgili İstanbul İl Başkanlığı'nda konuşma yaptı. Türkiye’de krize giden ortamın esas sebebinin çağı iyi anlayamamanın sonucu olduğunu belirten Karakoç, “Bugün memleketin asıl ihtiyacı; her türlü fikir ortaya serbestçe konulabilmeli ve bunun iktidarı paylaşma hakkı olmalı. Yani, yarışta az çok bir eşitlik hakkı olmalı. Her türlü fikir ortaya konulabilmeli ve bunun partileri kurulmalı. Bunlar rahatlıkla yarışabilmeli ve milletin tercihine göre iktidarlar oluşmalıdır. Bunu yapmadığın takdirde, birçok fikri bir nevi fiilen yasakladığınız takdirde, o zaman siz bir tekelden yaralanıyorsunuz demektir. İki fikir tartışsın, bu ikisinden birisi kazansın.” şeklinde konuştu.

Siyasi Partiler Kanunu’nun değiştirilmesi gerektiğini vurgulayan Karakoç, bu değişikliğin yapılmaması halinde toplumda beklenmedik hadiseler yaşanabileceğini, toplumsal çalkantıların yaşanabileceğini ifade etti. Karakoç, “İktidar gerçek bir iktidar ise 24 saat geçmeden bunun için Meclis’i toplayıp o kanunları çıkartmak, topluma her türlü fikrin partisini kurma hakkını vermesi lazım.” diye konuştu.

‘GEREKLİ REFORMU YAPMAYAN PARTİLER BUGÜN CAN ÇEKİŞİYOR’

İktidarın birçok alanda reform yapması gerektiğinin altını çizen Karakoç, “Bunu yapmadığı taktirde, geçmişte iktidar olan partiler bugün adı sanı nerede ise bilinmeyen partiler arasında can çekişiyorlar, o duruma düşer.” ifadesini kullandı. Karakoç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer bunları yapmadığınız takdirde bir gün gelir tarih hesabını sorar size samimiyseniz. Yoksa, toplumun gönlünü kazanmak için bir nevi takiyye yaptınız, mutlaka bir gün gelir hesabı olur. İşte bugün yine yaşanan hadise budur. Demokratik partinin başına da bu gelmiştir.

Demokrat Parti halkın isteği üzerine bazı konularda geçmişte son derece radikal bir şekilde yanlış tutuma karşı bazen hafif iyileştirmeler ve yumuşatmalar yapmıştı ama fakat yeterli değildi. Ezanın Arapça okutulması doğru şeydi fakat bundan ibaret değildi yapılması gerekenler. Eğer samimi ise iktidar bunun mutlaka biraz daha arkası gelmesi lazımdı. Fakat asıl toplum için özgürce söylenmesi gereken şeyler yine yasaktı, yine bir şey yazdığınız zamanlar mahkemelerde sürünüyordunuz. Ve gün geldi işte o sınavı veremedi Demokratik Parti.

Daha sonraki hareketler, İslam ile olan ilişkisini normal bir şekilde düzenleyemedi. Toplumun İslam konusunda isteklerini yerine getiremedi. Demokrat Parti, Adalet Partisi hatta Özal’ın partisi geride kaldı. Bu sebeple tasfiye oldular. AK Parti de yine bununla karşı karşıyadır. Toplumun istekleri yerine getirilmezse o zaman başkaları tarafından yeri doldurulur, iktidarı zor durumda bırakır.”

İslami düşüncenin toplum hayatında ne kadar etkin olması gerektiği konusunda siyasi hayatın bir denge kuramadığını ifade eden Karakoç, “O sebeple onun yerini başka olumsuz bir takım güçler almıştır. Denge bozulunca da normal hayat aksamaya uğrayacaktır.” dedi. Karakoç, gerekli reformların yapılmaması halinde toplumun dengesinin bozulacağını ve bir nevi karanlık döneme girilebileceği uyarısında bulundu.

‘DEMOKRAT PARTİ’NİN DEVRİLMESİNİN SEBEBİ; İKTİDARA GELDİĞİ ZAMAN YAPAMADIĞI REFORMLARDI’

Demokrat Parti’nin bir darbe ile iktidardan uzaklaştırılmasına da değinen Karakoç, “Demokrat Parti'nin devrilişinin esas sebebi; 1950'de iktidara geçtiği zaman yapamadığı reformda gizliydi. Eğer geldiği zaman çok partili gerçek düzeni kursaydı, CHP o zaman marjinal bir parti haline gelecekti. O, o hale gelince darbe yapamayacaktı. Çünkü darbenin arkasında CHP vardı. Bir gün fırsat bulunca sizi devirdi. Bu da hayatımızda 10 yılda bir tekerrür etti. Bugün de aynı durum var; iki partili sistem. Biri muhalefetin sahibi, biri iktidarın. Zaten başkasını seçemezsiniz. Seçim yapamazsanız gayri kanuni bir şekilde kim güçlüyse o iktidarı ele geçirir.” ifadelerini kullandı.

CİHAN