Şenliler: Polislerin gözaltı şekli ve kelepçeli götürülmesi vicdanları yaraladı

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler, yolsuzluk operasyonunu yürüten polislere sahur vakti evlerinden alınıp, kelepçeli bir şekilde karakola götürülmesinin kamuoyu vicdanını yaraladığını söyledi.Kamu...

Google Haberlere Abone ol
Şenliler: Polislerin gözaltı şekli ve kelepçeli götürülmesi vicdanları yaraladı

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler, yolsuzluk operasyonunu yürüten polislere sahur vakti evlerinden alınıp, kelepçeli bir şekilde karakola götürülmesinin kamuoyu vicdanını yaraladığını söyledi.

Kamu görevlilerinin meslektaşları tarafından gözaltına alınma şeklinin çok aşağılayıcı bir şekilde olduğunu vurgulayan Şenliler, "Biz insanların sorgulama aşamasında böyle aşağılayıcı tavır ve davranış içerisinde muamele edilerek onların kişiliklerini onurlarının zedelenmesine şiddetle karşıyım. Kim olursa olsun bir kimse kaçma durumu olmayan, kaçma şüphesi olmayan kaçacak bir yeri olmayan insanlar elleri arkadan, önden kelepçelenerek, sahur sofrasının başından kaldırılarak kelepçeli bir şekilde sorguya götürülmelerini doğru bulmuyorum. Bu insanlara telefon etseler ve deseler ki; savcılığa gelin veya filan yere gelin ifadenizi alacağız deseler ben inanıyorum ki bu elleri kelepçeli olarak adliyeye götürülen kamu görevlilerinin tamamı gidip kendiliğinden davet edilen yerlere ifade vereceklerdir. Geçmiş dönemde bunun örneğini adı 1., 2., 3. ve 5.nci dalga diye anılan askeriyeye yönelik operasyonlarda da gördük o zamanda bunun doğru olmadığını söyledik. Yani kısacası yeri yurdu belli olan kaçma şüphesi olmayan, durumu olmayan insanların bu şekilde muameleye tabi tutulmasını doğru bulmuyorum. Bu işin mesai saati içerisinde yapılması daha ahlaki ve etik olurdu." dedi.

"DEVLET OTORİTESİ SIFIRA İNMİŞTİR"

Güneydoğuda devlet kurumlarının yağmalanıp yıkıldığını, Suriye ve Irak’ta Kürdistan devletinin kurulduğunu yaşanan gelişmelere kayıtsız kalan hükümetin devlet otoritesini sıfıra indirdiğini söyleyen Şenliler, şöyle konuştu: “Türkiye’de sınırlarımız kevgire dönmüş, Suriye sınırının hemen yanında Kürdistan devleti kuruluyor, 2 gün önce sınırda Hatay’da 3 askerimiz şehit ediliyor. Bu askerlerimiz şehit edilirken, karakollarımız basılırken, Güneydoğu'da adeta devlet otoritesi sıfıra inmişken, bütün anarşik hadiselere karşı, bankaların, elektrik dağıtım şirketinin, vergi dairelerinin yağmalanıp yakılmalarına karşı hiç bir ses çıkarılmıyor. Çözüm süreci diye memleketin çözülme, ayrışma bölüşülme sürecine çanak tutulurken adeta Güneydoğu'da devlet silinmiş yok edilmişken burada 17- 25 Aralık operasyonlarını yaptınız diye operasyonlarda görev alan personele böyle davranılmasını toplumda intikam alınıyor algısı yaratılıyor."

"EMNİYET MENSUPLARINA İNTİKAM DUYGUSUYLA OPERASYON YAPILIYOR"

Yolsuzluk operasyonunu yürüten polislere yapılan uygulamanın kamuoyunda emniyet mensuplarına intikam duygusuyla operasyon yapıldığı algısı yarattığını vurgulayan Şenliler, "Adalet herkese lazımdır. Yani zedelememiz gereken muhafaza etmemiz gereken, her şeyin üzerinde tutmamız gereken en önemli müesseselerden birisi adalet müessesesidir. Esasında suçlu varsa hiç gözünün yaşına bakmadan hak ettiği en ağır ceza neyse devlete karşı bir kumpas, seçilmiş iradeye karşı bir kumpas içerisinde olanlar varsa bunlara karşı hiç bir şekilde müsamaha gösterilmemesi gereken en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğine inanıyorum. Ancak bir takım yolsuzlukların usulsüzlüklerin kamuoyunda hırsızlık ve rüşvet operasyonu olarak algılanan işlemlerin içinde bulunan onlara takip eden onları soruşturan emniyet mensuplarına karşı bir intikam duygusuyla operasyon yapılıyor algısı düşüncesi telakkisi son derece yanlıştır. Bu kamuoyu vicdanını yaralamıştır. Hukuk evrenseldir, ülkenin bir tarafında hukuk diye bir şey kalmamıştır. Tamamen anarşi teröre bölücülere ülkenin bir kısmı teslim edilmiştir. Devlet otoritesi oralardan çekilmiş gibidir. PKK mahkemeler kurmaktadır. Halk mahkemeleri kurarak çözümler getirmektedir dolayısıyla bu anlayış içerisinde memleketin bir tarafında haksızlık ve hukuksuzluk diz boyu yürürken, bir tarafta yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda görev yapan kamu görevlileri böyle bir muameleye tutuluyor algısı olabilecek şekildeki bir uygulamayı doğru bulmuyorum. Oradaki annelerin feryadına da kulak verilmesi gerektiğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

"TUTUKLU OLMALARI SUÇLU OLDUĞU ANLAMINA GELMEZ"

Polislerin tutuklanmalarının suçlu olmaları anlamına gelmeyeceğine dikkat çeken Şenliler, geçmişte de benzer hadiselerin yaşandığını ve yargılama süreci sonrası serbest kalındığını belirtti. Şenliler, “Polislerin gözaltına alış şekli ve sürecinin toplum vicdanının rahatsız ettiğini ki serbest bırakılanları gördüğümüz zamanda bu ortaya çıkıyor. Tutuklamak demek suçlu olduğu anlamına gelmez. Bir kişinin hakkında kuvvetli deliller vardır, tutuklamayı gerektiren deliller vardır, yasalar, mahkemeler açıktır. Türk siyasi tarihinde, Türk adli tarihinde milyonlarca insan tutuklanmıştır, tutuklu kalmış yargılanmıştır ondan sonrada kusura bakmayın yanlışlık olmuş diye beraat etmiştir. Buna böyle bakmak lazım." şeklinde konuştu. CİHAN

Yorumlar