Samsun Eczacılar Odası: Artan gerilimden kaygılıyız
Samsun Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Onur Ferhat Karacan, özelikle Gezi olayları ve 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile zirvesine ulaşan gerilim sebebiyle kaygılı olduklarını dile getirdi.
Samsun Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Onur Ferhat
Karacan, özelikle Gezi olayları ve 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk
operasyonu ile zirvesine ulaşan gerilim sebebiyle kaygılı
olduklarını dile getirdi. Karacan, "Toplum, darbelere zemin
hazırlayan ve darbecilere kılıf oluşturan günleri hatırlatırcasına
aşırı derecede ayrışmış, kutuplaşmış ve sürekli gerilim
halindedir." dedi.
Yaptığı yazılı basın açıklamasında son zamanlarda yaşanan
gerilimden dolayı endişelerini dile getiren Karacan, "Gezi
olaylarında ve sonrasında yaşanan yoğun polis şiddeti, her gün
yayınlanan ses kayıtları, internet yasakları, medyaya sansür,
meslek örgütlerine müdahale, meşru zeminde siyaset yapan ve
demokrasinin vazgeçilmezi olan seçim çalışmaları yürüten bir
partiye saldırı ve linç girişimleri toplumun tansiyonunu giderek
yükseltmektedir." uyarısını yaptı. "Bütün bunlar Türkiye’nin
demokrasiden hızla ulaşarak başka bir yörüngeye kaydığı izlenimi
yaratmaktadır. Temiz toplum, temiz siyaset, demokratik Türkiye
özlemiyle gerçekleştirilen barışçıl toplumsal tepkilerin baskı ve
şiddet yoluyla sindirilmesi Türkiye’yi daha büyük açmazlarla yüz
yüze bırakacaktır." diyen Karacan, sözlerine şöyle devam etti: "Son
olarak dün, Gezi olayları esnasında ekmek almak için evinden çıkan,
gaz fişeği ile başından vurularak 269 gündür komada kalan Berkin
Elvan’ın ölümü hepimizi derin bir üzüntüye boğmuş, toplum vicdanını
kanatmıştır. 15 yaşında hayatının baharında sonsuzluğa
uğurladığımız Berkin için ülke olarak yastayız. Berkin Elvan, Gezi
olayları esnasında emniyet güçlerinin yoğun şiddeti neticesinde
yaşamını yitiren sekizinci canımızdır. Barışçıl gösterilerde bu
kadar kişinin hayatını kaybetmiş olması hayli düşündürücüdür.
Sorumluları yargı önüne çıkarmak yerine Berkin Elvan’ın ve gencecik
yaşlarında hayattan koparılan diğer evlatlarımızın yasını tutmak ve
polis şiddetini protesto etmek isteyen kitlelere polisin yeniden
yer yer hedef gözeterek müdahale etmesi gerilimin boyutlarını
artırmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Hatta seçici olmayan
şekilde tüm sokaklara gaz bombası yağdırıp bölgeleri
insansızlaştırmaya çalışması, orantılı olmayan açık bir şiddettir.
Dünyada yasaklanan bizmut kapsüllerinin insanlar üzerinde
kullanıldığı söylentisi bile, yaşam hakkı, sağlıklı yaşam hakkı,
sağlık hakkı gibi temel başlıklarda biz sağlık çalışanlarının
endişelerini son derece yükseltmektedir."
Türkiye’de eksiksiz bir demokrasinin aksamadan işleyebilmesinin
toplumu kamplaştıracak nefret söyleminden, şiddetten, yasaklardan
vazgeçilmesine; şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim tarzının
oluşturulmasına, halkın eşitlik ve özgürlük taleplerine cevap
üretilebilmesine, hepsinden önemlisi insanların acılarına ve
yaralarına empatiyle bakılabilmesine bağlı olduğunu vurgulayan
Karacan, "Halk sağlığının korunmasını en yüce değer olarak gören
biz eczacılar bu gidişattan kaygılı olduğumuzu ifade ediyor;
toplumun huzuru ve toplumsal barış için herkesi sağduyuya ve
yetkilileri sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye, yetki
sınırlarına uymaya davet ediyoruz." çağrısında bulundu. CİHAN
Yorumlar