Sağlık ve arazi çalışanları can ve güvenlik tazminatı istiyor

Türk Tarım Orman Sendikası Erzurum Şube Başkanı Adem Karadayı, sağlık ve arazi çalışanlarının can ve güvenlikten yoksun olarak çalıştırıldığını belirterek, "Can ve sağlık güvenlik tazminatı istiyoruz." dedi. Yazılı basın açıklaması...

Google Haberlere Abone ol
Sağlık ve arazi çalışanları can ve güvenlik tazminatı istiyor

Türk Tarım Orman Sendikası Erzurum Şube Başkanı Adem Karadayı, sağlık ve arazi çalışanlarının can ve güvenlikten yoksun olarak çalıştırıldığını belirterek, "Can ve sağlık güvenlik tazminatı istiyoruz." dedi.

Yazılı basın açıklaması yapan Adem Karadayı, şunları ifade etti: "Türk Tarım Orman Sendikası olarak zamanla büyüyen çalışanların sorunları hakkında gerek kamuoyuna gerek meclis başkanlığına, gerek bakanlığımıza ve gerekse siyasi partilere bildirerek en azından sorumluluk hesabında bizleri anlayacaklarını umuyoruz. Tarım Bakanlığı, skalasında birçok meslek grubunu barındıran, barındırdığı personeline birden fazla iş ve sorumluluk yükleyen bir kuruluş haline gelmiştir. Özlük haklar, sosyal haklar konusunda maalesef geri kelimesinin de arkasında kalınmıştır. Başta zoonoz hastalıklar olmak üzere kuduz, brucella gibi salgın hastalıklarla mücadele eden veteriner hekimler, veteriner sağlık teknisyenleri, sağlık teknikerleri, laborantlar bu mücadele esnasında, maalesef basit bir muayene eldivenini bile çoğu zaman kendileri temin etmek durumunda kaldıkları göz önüne alınacak olursa iş güvenliği ile alakalı bakanlığın hiçbir tedbir almayıp personelinin sağlığını hiçe sayıp birde ellerinden alınan yıpranma payı, giyecek yardımı, arazi tazminatı, çalışma şartları zorlukları yetmezmiş gibi ekstra mezbahane görevlendirmeleri gibi daha bir sürü iş yüklemeleri çalışanları adeta mutsuz ve huzursuz etmiştir. Çalışanlar birden fazla işi yapmanın sıkıntısı içerisinde yani bir koltukta birden fazla karpuz taşıtılmak istenip adeta bir buhran yaşamaktadırlar. Ayrıca Taşra teşkilatının fiziki durumu da göz önüne alınacak olursa bu tip hizmetlerin yerine getirilebilmesi için şuan için personelin özverisi dışında bakanlığın sağladığı hiçbir fiziksel altyapı bulunmamaktadır. Bakanlık personeli ziraat mühendisleri, veteriner hekimler ve gıda mühendisleri 'kadrolu merkez, kadrolu targel, sözleşmeli targel, sözleşmeli merkez' gibi içinden çıkılamayan bir ayrım ile hem personel arasında adaletsizlik hem de ayrımcılık, ayyuka çıkmış ve personel arası iş barışı her geçen gün kötüye gitmektedir. Çalışanlar görevlendirildikleri işlerde yetkili olamamanın yanında hem tüm işler yaptırılmakta hem de tüm sorumluluk bu personele yüklenmektedir. Bizler çalışanın her ne ortam olursa olsun aynı statüde ve sorumlulukta çalışmasını talep etmekteyiz. Bu çalışma barışını da koruyacaktır. Bugün sağlıklı et, süt, sebze ve meyve tüketiliyorsa çalışanların hakkı muhakkak verilmelidir. İnsan sağlığı için adeta kendimizi feda edecek şekilde gece-gündüz çalışmaktayız. Adeta biz çalışanlar çiftçinin muhasebecisi durumuna getirildik, Avrupa ülkelerinde tüketici birliklerinin yaptığı bu işleri Türkiye de maalesef biz çalışanlar yapmaktayız ve Türkiye’deki bu birlikler ise pasifize edilmiş durumdalar. Adımız sağlık ve arazi çalışanı olmasına rağmen yıpranma payından mahrum edilmek bizleri ziyadesiyle üzmüştür. Bizler aslında yıpranma payı yanı sıra can ve sağlık güvenlik tazminatı istiyoruz." ifadelerini kullandı.

CİHAN

Yorumlar