Prostat kanserinde ‘erken tanı’ vurgusu

Medicine Hospital Üroloji doktoru Doç. Dr. Ahmet Tefekli, prostat kanserinin erken tanı ve tedavisinin önemli olduğunu vurguladı.

Google Haberlere Abone ol
Prostat kanserinde ‘erken tanı’ vurgusu

Medicine Hospital Üroloji doktoru Doç. Dr. Ahmet Tefekli, prostat kanserinin erken tanı ve tedavisinin önemli olduğunu vurguladı.



Prostat kanseri, erkekleri tehdit eden sorunların başında. Erkeklerde en çok cilt kanseri görülüyor, ardından prostat geliyor.


Doç. Dr. Ahmet Tefekli “Prostat, mesane bitiminde yer alan, içinden idrar yolunun bir bölümü geçen, erişkinde ortalama 25-30 gram ağırlığında, bilinen tek görevi meninin sıvı bölümüne katkıda bulunmak olan ikincil bir seks organıdır. Yaşlanma ile bu organ büyüyebilir (santral zon) ve bir grup hastada idrar yapma güçlüğü teşkil eder. Bu durum ‘iyi huylu prostat büyümesi, BPH’ olarak adlandırılır. Aynı anda organın bir başka bölgesinde ise (periferik zon) tamamen sessiz bir şekilde prostat kanseri gelişebilir.” dedi.

ABD verilerine göre 8 erkekten birinde prostat kanserinin ilerleyeceğini aktaran Tefekli “İlerleyen yaş, beslenme ve yaşam biçimi, ailesel kalıtsal yanlar prostat kanseri oluşumunda en önemli risk faktörleridir. Ülkemizde de yaş ortalaması giderek artmakta, beslenme tarzı da gün geçtikçe ‘Amerikanvari’ fast-food kaynaklı olmaktadır. Bu etkenler göz önüne alındığında, ülkemizde de prostat kanseri görülme sıklığının artacağına şüphe yoktur.” ifadelerini kullandı.


Prostat kanserinin en çok 50-60 yaş aralığında görüldüğünü ve önemli sorunlar yarattığını belirten Tefekli, “Bu yaşta olan olgun erkekler sosyal bakımdan aile reisi, yönetici, önder konumlarında olmakta, emeklilik yaşına gelenler ise rahat bir yaşam hayal ediyor olabilir. Bu nedenle bu hastalığın erken tanı ve tedavisi bir kat daha fazla önem arz etmektedir.” dedi.


Hastalığa karşı alınacak tedbirlere değinen Doçent Tefekli, şöyle devam etti:

“Prostat kanserinde erken tanı ve tedavinin, bu hastalığa bağlı ölümleri belirgin olarak indirdiği açıkça ortaya konulmaktadır. Günümüz olanakları ile erken tanı konulduğunda uygun tedavi ile prostat kanserine bağlı ölüm yok denecek kadar daralmakta, yüzde 90’lara varan kür elde edilebilmektedir. Prostat kanserinde erken tanı için ise ‘tarama programları’ uygulanmaktadır. Avrupa ve ABD tedavi rehberlerinde daha kesin bir şart oluşturulamamış olsa da genel olarak 50 yaş sonrası her erkeğin prostat muayenesi olması ve taramadan geçmesi önerilmektedir. Ailesinde (baba, amca, dede, dayı, kardeş vs) prostat kanseri olanlarda ise bu muayene yaşı 40 yaşında başlamalıdır. “


Tefekli, Prostat kanserinin belirlenmesi için yapılacakları şöyle anlattı:

“Prostat kanseri taraması, parmakla yapılan prostat muayenesi ve kanda bakılan ‘PSA’ deneyi ile yapılır. Dolayısıyla ailesinde risk olmayan her erkek 50 yaşından sonra parmakla prostat muayenesi yaptırmalı ve kan ‘PSA’ seviyesini ölçtürmeli ve bu muayeneleri belli müddetle her sene tekrarlamalıdır. Parmak muayenesi üroloji uzmanının temel muayenesidir. Prostat kanseri erken tanı programının ise vazgeçilmez bir parçasıdır. PSA’nın normal olması parmak muayenesinden vazgeçilmesi sonucunu doğurmamalıdır. Prostat kanseri tanısını sadece parmak muayenesindeki bir asimetri, sertlik ya da nodül bulgusuna dayandırdığımız pek çok hasta vardır. Hekim muayene sırasında hem bu kıvam değişikliklerini hem de prostat hacmini belirler.

Prostat kanserinde esas tanı, ‘transrektal prostat biyopsisi (prostattan parça alınması)’ ile konulur. Parmakla prostat muayenesinde sorun belirlenen ve/veya kan PSA seviyesi çok olan hastalarda prostat biyopsisi yapılmalıdır. Prostat kanseri tanısı konulduğunda da tedavi seçenekleri hasta ve yakınları ile ayrıntılı olarak tartışılmalıdır. Artık tarama yöntemleri sayesinde prostat kanserlerinin önemli bir kısmı erken dönemde yakalanabilmekte ve uygun tedavi seçenekleri ile büyük oranda kür temin edilebilmektedir. Yine günümüzde, erken evre prostat kanserinde en etkin tedavi seçeneği, prostat organın, meni kesecikleri ile beraber çıkarıldığı ‘Radikal Prostatektomi’ ameliyatıdır. Bu girişim açık yöntemle yapılabildiği gibi son senelerde giderek artan şekilde ‘Robot Yardımlı’ da yapılabilmekte ve son derece başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir. “




CİHAN

Yorumlar